Ticaret Bakanlığı, Türkiye menşeli ürünlere karşı diğer ülkelerce yürütülen soruşturmalarda, Türkiye ve Türk ihracatçılarının haklarının, ilgili ülke makamları nezdinde ve uluslararası platformlarda etkin şekilde savunulduğunu bildirdi.
Bakanlık, anti-damping tedbirleri çerçevesinde, 1995’ten bu yana Dünya Ticaret Örgütü kurallarına uygun olarak toplam 204 tedbir alındığını belirtti. Bakanlık, halihazırda 126 adet anti-damping ve anti-sübvansiyon tedbirleri yürürlükte olduğunu hatırlattı.
Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Ticaret Bakanlığı olarak yerli üretimi ve istihdam artırma hedeflerine yönelik politikaları etkin bir şekilde uygulamaya devam ederken; yerli üreticilerimizin, ithalat kaynaklı dampingli veya menşe saptırmalı haksız rekabete karşı korunması, üretim hedefli politikalarımızın en önemli sacayaklarından birini oluşturmaktadır.
Uluslararası dış ticaret kurallarına aykırı olarak menşe ve tarife saptırmaları maalesef aktif olarak kullanılmaktadır. Türkiye, yerli üreticilerimizi ithalat kaynaklı haksız uygulamalara ve tehditlere karşı ticaret politikası savunma araçları ile koruyan ülkeler arasında yer almaktadır. İthalatımızın %88’lik kısmı hammadde ve yatırım malından oluşmaktadır.
Bu kapsamda, anti-damping tedbirleri çerçevesinde, 1995 yılından bu yana Dünya Ticaret Örgütü kurallarına uygun olarak toplam 204 tedbir alınmıştır. Ülkemizde halihazırda 126 adet anti-damping ve anti-sübvansiyon tedbirleri yürürlüktedir.
2022 yılında ithalatımızın 4 milyar dolarlık bölümü tedbirlere tabi olup, anlık olarak 11 ülke menşeli 12 ürün grubunda ise soruşturmalarımız devam etmektedir. Halihazırda 9 adet korunma tedbiri yürürlükte olup, bu tedbirler 2022 yılında yaklaşık 800 milyon dolarlık ithalata etkide bulanarak, yerli üreticilerimizi koruma altına alarak ülkemizdeki istihdamın ve üretimin artışına öncelik verilmektedir.
Diğer taraftan, Ticaret Bakanlığı olarak, ülkemiz menşeli ürünlere karşı diğer ülkelerce yürütülen ticaret politikası savunma araçları soruşturmalarında, ülkemiz ve ihracatçılarımızın hakları ilgili ülke makamları nezdinde ve uluslararası platformlarda etkin şekilde savunularak ihracat pazarlarına engelsiz olarak erişimleri sağlanmaktadır.
İhracat, ithalat, üretim ve istihdam düzleminde, büyümenin öncü göstergelerinden ihracat rakamlarımız yanında, üretim temelli ithalat uygulamamızla ülke ekonomisinin büyümesine, gelişmesine ve toplumsal refaha öncelik verilmektedir.”