İlk sandalye ile tanışmama geçmeden önce 2004 senesi 31 Ocak gecesi geçirdiğim trafik kazası sonucu omuriliğim kırıldı. Sandalyeye bağımlı bir engelli oldum. Bu cümlenin artık herkes tarafından ezbere bilindiğini biliyorum. Kazamdan yaklaşık 1,5 ay sonra İstanbul’da tedavim bitmiş artık Balıkesir gelecektim. Kimse de bana o dakikaya kadar yürüyemeyeceğimi söylememişti. Belki ben de merak etmiyordum yorgun geçen 24 yıldan sonra yatakta günlerce yatmak iyi gelmişti (şaka yapıyorum).
Balıkesir de rahmetli Anneannemin tek katlı müstakil evine getirilmiştim. Çünkü kendi evimiz hem çok basamaklı hem de küçük sayılırdı. Günler haftaları haftalar ayları tamamladığında akşamdan konu açıldı ve bana ilk defa Balıkesir caddelerinde dolaşacağım söylendi. İnanın o gece heyecandan uyuyamamıştım. Babama kendi evimizden eşyalarımdan bu kotumu, şu tişörtümü getirmeyi sakın unutma dediğimi dün gibi hatırlıyorum. Dayımın Twingo marka arabası kapının önüne yanaştığında heyecandan kalbim duracağını düşünmüştüm. Herkes benim başımda acaba Alper’i arabaya nasıl bindireceklerini düşünürken ben nasıl şık olacağımı düşünüyordum. (Engelimle barışıklığım galiba o ilk yıllardan geliyormuş?)
Onlar çözüm yollarını düşünedursunlar ben Ray-Ban gözlüğümü takmış onları bekliyordum. Bahçeden beyaz renkli plastik sandalyeyi oturmam için getirdiklerinde anlamadan beni kaldırıp onunla arabanın ön koltuğuna oturtmaları bir oldu. Neyse ki sorgulama soru sorma yoktu çünkü ben en güzel kıyafetlerimi giymiş ve arabada hazırdım. Dayım “nereye gideceğiz bakalım Alper Bey” dediğinde aklıma ilk gelen İlhan’ın işlettiği ve gençlik yıllarımın belki de en çok zamanımı alan Altıeylül Pasajı’nın karşısındaki Altıeylül Büfe ve Selahattin amcamın Çay ocağı olmuştu. Kazadan sonra ilk defa dışarı çıkmıştım ve onları ziyarete gidecektim. Pasajın oraya geldiğimizde arabayı park ettik ve camları açarak onları ilk selamladığım gün belki de hayatımın en özel günlerinden biriydi. Arabanın içinde beni gören herkes koşa koşa yanıma gelmeleri çok hoşuma gitmişti. Yani İlk sandalye ile tanışmam plastik de olsa buydu.
Aylar 18 Mayıs 2004 gösterdiğinde Ankara Gata tedavisi için Balıkesir’den ayrıldık. Tekerlekli Sandalyeye ilk defa Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde oturdum. 3 ay kaldığım ve hayatımın en önemli gösterge taşlarından biri olan Ankara’dan ayrıldıktan sonra Burhaniye’de Babaannemlerin yaz kış kaldıkları eve gidip yaz dönemi bitinceye kadar orada kalacaktım. Artık oraya gittiğimde beni nelerin beklediğini bu kaldığım 3 aylık dönemde idrak etmem çok zor olmadı. İlk aklıma gelen 7 basamaklı eve nasıl girip çıkacağım ve beni gezdirmek istediklerinde tekerlekli sandalyeyi nereden bulacağımdı. O dönem belediyelerin ya da Sosyal Hizmetlerin sistemlerinin nasıl çalıştıklarını hiç bilmiyor ve o güne kadar sandalye talebimiz olmamıştı. Savaştepe’nin Karacalar köyünden biraz eski biraz yıpranmış bir sandalye ben Burhaniye’ye gittiğimde evin önünde beklemesi o anda benim için o kadar çok önemliydi ki… Çünkü sandalye kullanan bir engelli için en önemli şey oydu. Sanki bir su belki de yemek ihtiyacı gibi düşünebilirsiniz. Ve ben o eski ve yıpranmış sandalye ile bütün İskele sahilde, Öğretmenler mahallesinde ve Ören’de gitmediğim yer kalmamış hatta kazadan önce görmediğim çoğu yeri sandalyem ile giderek görmüştüm.
Havaların soğuması ile 2004 yılının Ekim ayı sonlarına doğru Balıkesir’e dönmüştük. Asıl hayat şimdi başlıyordu. 3. kat evimden bu sefer sandalyemin olması da kurtarmıyordu. Çünkü evden nasıl çıkacaktım? Ona da bir çözüm bulmuştuk. Haftada 1- 2 gün arkadaşlarım geliyor 4 kişi beni kucaklayıp aşağıya indiriyordu. İki kişide sandalyemi kaldırıyor ve yollara koyuluyorduk. Etrafımda o kadar çok sevenim vardı ki belki de uzun bir süre sandalyenin tekerleklerine elim değmemişti. Zaten o yüzden Sandalye kullanma konusunda Esra ile tanıştıktan sonra geliştirebildim.
2006 senesinde Basketbol Takımı kurmak için girişimlere başlamıştım. Kâğıt üzerinde her şey çok kolay olmuştu. Başkanlarımız bizlere destek olmuş ve Takımı kurmuştuk. Eşofman, forma, tişört Cafe Gool Mehmet Abimiz bizlere sponsor olmuş bu ihtiyaçlarımızı gidermişti. Aslında aklımıza gelmeyen tek şey bizler maçlar başladığında Basketbolu ne ile oynayacaktık. Spor Sandalyeye ihtiyacımız vardı ve çok acil… Hemen Türkiye Engelliler Spor ve Eğitim Vakfı (TESYEV) Başkanı Yavuz Kocaömer’i arayıp Balıkesir’de yeni kurduğumuz Basketbol takımımızdan bahsedip sandalyeye ihtiyacımız olduğunu hem sözlü hem de yazılı dile getirdim. Göndereceğini ama biraz zaman vermemiz gerektiğini söylediğinde dünyalar benim olmuştu. Maçların başlamasına az bir zaman kala haftada 2 gün Derneğin karşısındaki okulun bahçesinde kendi kullandığımız aktif sandalyeler ile 4’e 4 maç yapmaya başlamıştık. Sonra Yalova Kulüp Başkanı Alparslan Bey’i arayıp elinde kullanmadığı sandalye var ise Balıkesir’e göndermesini rica ettim. Tam bir hafta sonra tahminimden de fazla yıpranmış 6 adet sandalye göndererek önce onları Sanat okulunda tamir ettirip ilk maçımıza o sandalyeler ile çıktık. (3. Kez Sandalye ile tanışmam). 3.veya 4.maçımızın sonun da Quice marka 8 sandalye TESYEV Vakfından Belediye spor bağışlanmıştı. (Yavuz Kocaömer Abimin Bu takım üzerindeki hakkını hiçbir zaman ödeyemem.)
Yıllar 2010-2011’i gösterdiğinde O dönemki valimiz ile bir ortamda karşılaştığımda 5 seneye yakın zamandır kullandığımız sandalyelerin eskidiğini ve yeni spor sandalyeye ihtiyacımız olduğunu kendime güvenerek söyledim. Valimiz ise sandalyelerin fiyatını sordu; “yarın Valilikte işlemlere başlayalım” dedi. Valiliğin aldığı Quadro marka sandalyeler geldikten sonra Bölgesel Ligden 1.lige yükselmiştik.
2014 yılında rahmetli Edip Uğur Başkanımız Belediyespor yönetimini kurduktan sonra bizlere sordukları ilk soru şuydu: Neye ihtiyacınız var?
Esra söz aldı ve “Başkanım bizlerin yeni Spor Sandalyeye ihtiyacı var çünkü ben milli takım seçmelerine gittiğimde son anda elenmemin sebebi bedenime göre olmayan sandalyedir” diye o kadar erkeğin içinde bunu açık yüreklilikle söylemişti. Bizleri pür dikkat dinleyen Dinçer Orkan Başkanımızın cevabı da “tamam Esra konu anlaşıldı hemen konuyu Edip Başkana iletiyorum” olmuştu. Tam 3 Ay sonra Elit Marka 6 adet sandalyemiz gelmiş ve o sene O sandalyeler ile Esra Uğur Milli Takımlara seçilmişti.
8 yıllık zaman geçmiş ve Sandalyeler artık çok eskimişti. Sporcularımızın performanslarında da önemli derecede sıkıntı oluyordu. Ne kadar iyi baksalar da Sandalyelere değişme vakti gelmişti. Sandalyeye olan ihtiyacımızı bizlerin her ihtiyacına koşan Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Mürsel Bey’e söylediğimde “Gençlik ve Spor Daire Başkanlığımız kurulduğu gibi onların üzerinden sandalyeleri alalım” cevabı beni çok rahatlatmıştı. Zaman ilerlerken Valimiz Sayın Hasan Şıldak Esra ve beni makamına çağırmıştı. Bizlerin hayatları ile ilgili bilgi alıyor ve neye ihtiyacımız olduğunu soruyordu. Teşekkür edip hiçbir şeye ihtiyacımız olmadığını söylediğimizde çok samimi bir dille “gerçekten çocuklar izin verin sizler için bir şey yapayım” dediğinde, Esra söz istedi ve “Sayın Valim bizler Spor sandalyeye ihtiyacımız olduğunu Başkanımız Yücel Yılmaz Bey’e ilettik siz de bu konuda ilgilenirseniz çok mutlu oluruz” dedi.
Aradan geçen 7-8 aylık süreden sonra 26 Ekim günü 4 adet Elit marka sandalye sporcularımız Esra, Mehdi, Nuri ve Muhterem’e teslim edildi. Yeni sandalyeler ile yapılan şu birkaç antrenmanda yüzlerinde ki mutluluk, sevinç ve güveni görmenizi isterdim. En önemlisi de bu spora yeni başlayacak 4 engelli kardeşimizde Basketbol oynayabilecek artık. Bu son 4 Sandalyenin alınması için Talimat veren Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Yücel Yılmaz’a sporcularımız adına çok teşekkür ediyorum.
Hayatımızın en önemli parçası olarak gördüğümüz Sandalyelerin engelli bir birey için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştım. Spor alanında gelen başarıların sadece engelli bireylerin kendi yetenekleri ile olmadığını onlara yardımcı olan ekipmanların ne kadar doğru bir tercih olduğunu göstermeye çalıştım. Maddi gücü olmayan Yaşlısı Engellisi eğer sizlerden veya STK’lardan Sandalye veya ekipman istiyorsa elimizdeki imkanlar doğrultusun da onlara cevap vermeye çalışalım. Çünkü sizler için çok önemli olmasa da onlar için bir bardak su bir tas yemek kadar önemli…
“EY YÜKSELEN YENİ NESİL! İSTİKBAL SİZSİNİZ. CUMHURİYETİ BİZ KURDUK,ONU YÜKSELTECEK VE YAŞATACAK SİZSİNİZ…
Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun…