KUBİLAY S. ÖZTÜRK
Politikacıları anlamak bir hayli zor. Seçmenden aldığı yetkiyi bir dönem layıkıyla yerine getirip, görevi yeni kişilere teslim etmekte çok isteksizler. İstisnasız hemen hepsi, reel gerçeklerin ve seçmen beklentilerinin dışına çıkıp, kendi kafalarındaki gerçeğe göre davranmakta bir sakınca görmüyorlar. O nedenle de, halkın siyasetçiler için kullandığı ve uzun gözlemlere dayalı ortak bir tespit olan “koltuğa yapışma” kavramı, şu günlerde yine sıkça kullanılıyor. Yerel seçimler yaklaşırken bu hali, ülke geneline dair bir değerlendirme yaparak değil de, kendi yaşam alanımızdan örneklerle anlatmaya çalışacağım. Nasıl olsa yerel, genelin küçük bir örneğini teşkil ediyor sadece.
KAMİL SAKA! CHP’DEN NE KOPARTSAN KAR MI?
Edremit’te 2004-2009 arası belediye başkanlığı yapan Yunus Bozbey mesela, AKP’den tekrar aday adayı oldu. Bakalım sonucu ne olacak. Aynı şekilde, uzun yıllar Güre’de ve 2014-2019 dönemi Edremit’te belediye başkanlığı yapmış olan Kamil Saka’nın adı da tekrar anılıyor şimdi. Hatta geçen hafta, Cumhur İttifakı bünyesinde yapılan görüşmelerde, iktidarın yeni müttefiki DSP’nin Edremit için talepte bulunduğu ve eski CHP’li Kamil Saka’nın düşünüldüğü basına da yansıdı. Vatandaşlar haklı olarak soruyorlar şimdi, Kamil Saka gerçekten beş senede nelerin, nasıl değiştiğini göremiyor mu? DSP’nin konumu değiştiğine göre, adayının konumunun değişmemesi mümkün olabilir mi? Yılların siyasetçisine, “CHP’den ne kopartsan kar” mı diyecekler şimdi? Kamil Saka’nın geçmişte bıraktığı izler bugün nasıl yansır acaba sandığa? Muhtemelen onun kişisel oy potansiyeli, DSP’nin şu anda ilçemizdeki oy potansiyelinden bir hayli yukarıdadır ama böyle bir adaylığın, halen sergilenmekte olan aday enflasyonunu daha da köpürtmekten başka etkisi olur mu Edremit’te?
HASAN ARSLAN VE ÖZELEŞTİRİ BEKLENTİSİ
Mevcut belediye başkanı S. Hasan Arslan da yeniden aday adayı. Hatta CHP’den gelecek olan tercih açıklamasına yönelik umutlu bir bekleyiş içinde olduğunu da hissettirmeye çalışıyor. Fakat öte yandan sanki vedalaşır gibi bir ruh haliyle çeşitli ziyaretlerle de meşgul oluyor. Acaba hangi eğilim hükmediyor kendisine şu günlerde bilemiyoruz ama durumunu “karmaşık” diye adlandırmak pek de yanlış olmayacaktır. En azından kamuoyunda böyle bir izlenim yaratıyor. Doğrusu kendisi aday da olsa, bazı eski dostları son dakikada onun lehine çekilse de, tam aksine veda ziyaretleri de yapıyor olsa, seçmenlerine yönelik bir özeleştiri sergilemesi zorunlu. Siyaset adına, kendisi için de, CHP için de, bunu yapmasında yarar var. Fakat doğal gaz şirketi, pandemi ve ekonomik krizi bahane ederek de olmuyor ki özeleştiri. Sadece “vesile yaratmak” diyor vatandaşlar buna. Daha gerçekçi açıklamalar yapması lazım ki, hem hesabını seçmene verebilsin, hem de geleceğe yönelmesi mümkün olsun.
DEPREME HAZIRLIKLI KENT OLABİLME ŞANSI VAR MI EDREMİT’İN?
Mesela son günlerde, sanki bu yönde bir adım atar gibi de yaptı aslında. 4 Aralık’ta Gemlik’te meydana gelen 5,1 şiddetindeki depremin etkisi Edremit’te de hissedilince, özellikle sıvılaşma özelliği bulunan zeminlerdeki binalarda oturanlar yine epeyce telaşlandılar haliyle. “Nasıl gidiyor bizdeki hazırlıklar?”, “Depreme hazırlıklı kent olabilme şansı var mı Edremit’in?” diye sordular yönlendirildi belediye başkanına yine.
Bunun üzerine 18 Aralık’ta hemen bir basın açıklaması yaptı başkan ve konuyu “Afet İşleri Müdürlüğü” üzerine aktarıp, bazı açıklamalarda da bulundu. Fakat süreç aslında onun sunduğu gibi de gelişmemişti. Elbette 6 Şubat’taki büyük depremler, ülkenin her yerinde olduğu gibi Edremit’te de önemli bir duyarlılık yarattı. Önce depremden kurtulanlara yardım eli uzatıldı. Yardım kamyonları doldurulup hızla bölgeye gönderildi. O illerden buraya göç edenlere de kucak açıldı, yardım edildi. Fakat sonra sıra geldi “acaba bizim yaşam alanımız ne kadar hazırlıklı benzer bir depreme?” sorularına yanıt vermeye.
Belediye 17 Şubat’ta acele bir toplantı yaptı bu talepler karşısında ama ortaya serilen haritalar, garip açıklamalar ve toplantı düzeni gösterdi ki, hiç de hazır değildi. Fikren bile hazır değilken, “o iş bizde” havalarına girilmesi de ters tepti haliyle. Şimdi kendileri bile o toplantıyı hiç yapmamış olmayı diliyorlar.
AFET İŞLERİ: MÜDÜR VAR PERSONEL YOK…
O günlerde yeni inşaat ruhsatı verilmesi de durduruldu. Fakat belediye ile meslek odaları arasında yapılan bir dizi hızlı toplantı sonucunda, bir uzlaşma zemini bulundu ve yeni “Plan Notları” tespit edilerek tekrar ruhsat verilmeye başlandı. Depreme hazırlık konusu ise, Afet Yönetimi Danışmanı olarak tanımlanan bir emekli asker tarafından yönlendirilen ve sadece afet sonrasını organize eden toplantılarla sürdü. Sonuçta yapılan bu hazırlıklarla 350 sayfa “Afet Planı” dokümanı oluşturuldu ve belediyenin mevcut mühendislerden birisi de Afet İşleri Müdürü olarak atandı.
İşte 18 Aralık’taki basın toplantısında gelinen nokta buydu Edremit’te. Aslında seçim çalışması yapmasına bir vesile olarak düzenledi bu toplantıyı belediye başkanı ama reel durumu da sergilenmiş oldu. Deprem durumu için yapılan hazırlığın bir müdürü var ama personeli yok, bütçesi de yok ve 2024 yılı bekleniyor, malzemesi bile alınamamış.
DEPREM TOPLANTILARI VATANDAŞI TATMİN ETTİ Mİ?
Sonuçta depreme hazırlıklı kent olabilmek adına sadece afet sonrasının kağıt üzerinde planlandığı ve tatbikat bile yapılmadığı görüldü. Buna karşın, afet öncesi yapılması gerekenler konusunda hiçbir adım atılmış değildi. 17 Şubat toplantısı fiyaskosundan sonra yapılan, halka ve basına açık 18 Aralık toplantısı da vatandaşları tatmin etmekten uzaktı. Ancak eski toplantıdan bu yana, başkanın bir durumu çok iyi öğrendiği görüldü: rahatsız edecek sorular sorması ve eleştirel yaklaşması beklenen STK’lar bu kez toplantıya çağırılmamıştı bile.
Böylece, 2000 yılı öncesi imal edilmiş olan binaların hızlı tarama, güçlendirme, kentsel dönüşüm, yıkıp yeniden yapma işleri ile gerektiğinde sakıncalı alanların boşaltılmasına hiç değinilmedi bu toplantıda. Fay hattı üzerinde inşa edilen veya sıvılaşma özelliği bulunan zeminlerde yapılan binaların ne olacağı da açıklanmadı. Durum tespiti ve yapılacak işlerin maliyetinin büyük ölçüde vatandaşa düşeceği de belli ama belediyenin hiç olmazsa yol göstermesini bekleyen seçmenler yine hayal kırıklığına uğradılar. Hatta kaçak kat, kolonu veya kirişi kesilmiş bina, temeli çoktan çürümüş olan yazlıklar bile tespit edilip uyarılmamıştı ilçede. Bütün beklentiler havada kaldı yine. Zaten diğer kamu kurumlarının neler yaptığı veya yapacağı, afet planları da kamuoyu tarafından bilinmiyor, zira hiçbir açıklama yapılmıyor bunlara dair. O nedenle, belediye başkanının hiç olmazsa depreme karşı ilçenin reel durumunu ortaya sermesi bile faydalıydı. Belki diğer adayları etkiler bu açıklaması.
İYİ GEÇİNEREK İŞ YAPTIRMA SİYASETİ…
Dolayısıyla şimdi bütün samimiyetimle, kendisine başka konularla ilgili de basın açıklamaları yapmasını öneriyorum. Mesela Altınoluk hakkında özel bir basın açıklaması yapabilir başkan. Böylece neden halkın görüşünü alıp da İnönü Caddesi’nde yapılacak çalışmaları sahilin kullanımını arttırmak yönünde kendi eliyle değil de, bir protokolle Büyükşehir’e aktararak sonuçlandırdığını anlatabilir.
Yapılan süsleme işlerinin sonuçlarını değerlendirip, “iyi geçinerek iş yaptırma siyasetini” bu somut örnek üzerinden izah edebilir. Mesela neden Çınar Kafe’nin binasını boşaltıp, yeni bir meydan düzenlemesi yapacağını halka ilan edip, sonra vazgeçtiğini de anlatabilir.
Neden, o mekanın hemen yanındaki Liman Cafe’nin olduğu binayı ve Mado’yu da boşaltıp, her üçünden sağlanacak alanları meydana katmaktan vazgeçtiğini izah edebilir. Çınar Kafe’nin boşaltılmasıyla sadece panel, söyleşi, açık oturum, resim veya fotoğraf sergisi, kitap imza günleri yapılan, ucuz ve kaliteli bir dinlenme alanını da yitirmiş olmadı Altınoluk; belediye de önemli bir kira gelirinden oldu. Belki bunun gerekçesini, oluşan kamu zararını neden göze aldığını açıklayabilir. Şahindere Bent Piknik Alanı’nda da kiracıyı boşalttıktan sonra neden o araziyi uzun süre boş tutmayı yeğlediğini de anlatabilir.
MEVCUT BAŞKAN SEÇMENİ NASIL AYDINLATACAK?
Yunus Bozbey ve Kamil Saka’dan bu türden açıklamalar bekleyen seçmenler yok Edremit’te. Zira onların yönetim döneminden bu yana bir hayli zaman geçti, şartlar ve yapı epeyce değişti. Fakat mevcut belediye başkanından, yeni aday adayı oluşunu da dikkate alarak, farklı basın açıklamalarıyla hem seçmeni aydınlatmasını ve hem de uyarmasını özellikle rica ediyorum. Bunu istemeye de hakkımız var sanırım.