Hepinizin bildiği üzere, koca Dalyan’dan geriye kalan birkaç parça arazinin günümüzde pek çok talibi var. Dalyan’ın bir tarafında 380 dönüm araziyi, Balıkesir B. Belediyesi gidip Hazine Bakanlığı’ndan şartlı ve süreli olarak protokolle aldı, imar değişikliği yapıp satmak istiyor. Bu konu, Balıkesir B. Belediye Meclisi İmar Komisyonu’nda beklemede şu anda… Diğer tarafında ise “Engin Gayrimenkul” isimli bir şirket, ucuzken parayı bastırıp 650 dönümlük araziyi aldı, abartılı reklamlarında CHP’li bir vekile de rol vererek pazarlayıp iyi paraya sattı. Burada bir yazlık site yapmak istiyor… Bu iki arazinin ortasında ise 640 dönümlük kocaman Edremit Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi bulunuyor. Arazisinin bir kısmına her türlü malzeme kullanılarak sözüm ona dolgu yapıldı ve sonra da terk edildi. Şimdi akıbetini bekliyor.
Bu arada, Edremit Çayı’nın hemen yanında, denizden kente kadar uzanan DSİ’ne ait servis yolunda ise, Balıkesir B. Belediyesi iş makineleri dere yamaçlarını ağaçtan, sazlardan ve her türlü bitkiden arındırarak, dip ve kenar balçıklarını da alarak “temizlik” yapıp şehir yönünde ilerliyor. Sonra dere yamacına taş duvar yapacak, sonra da yolu genişletecekmiş. DSİ ile protokol yapmış, yolu düzenliyor. İşi bu ve yolu bizler de kullanacağız ama bu arada tesadüfen 380 dönüm arazisinin de vitrini iyice parlatılmış olacak. Sanırım bu yol bitince, imar değişikliği ve satış konusunda düğmeye basılacak… Neyse, ben döneyim yine konuya. Dere “temizliği” çalışmasından çıkan atıklarla bir süre Havran Çayı’nın eski yatağı doldurulmuştu. “Şimdi ne oluyor acaba?” diye bugün bakmaya gittim ve çok enteresan bir takım olaylara şahit oldum. Sırasıyla anlatacağım.
Artık Edremit Çayı’ndan çıkartılan balçık vb. atıklar, kamyonlarla taşınıp Engin Gayrimenkul denilen şirketin arazisine de dökülmeye başlanmış..! Şaşırdık mı? Hayır.. Bunu beklediğimizi zaten çok önce yazmıştık. Böylece, Büyükşehir’in kamyonları daha az yol yapıyorlar balçıklardan kurtulmak için, Engin Gayrimenkul de “dolgu” malzemesi sağlamış oluyor, muhtemelen bedavadan. Kazan-kazan diyorlar bu ilişkilere.. “Yahu, balçıktan dolgu olur mu?” demeyin. Bu sulak araziye “Engin Kent” kurulur da, niye dolgusu balçıkla olmasın ki? Şirket ister kaya kullanır, ister balçık. Birileri çoktan çağımızı “ben yaptım oldu” çağı ilan etmemişler miydi? Boşuna mı geldi bu araziye Engin Gayrimenkul? Seçilmişlerden birileri “gel gel” yapmasaydı, böyle bir arazide “kent” yapma macerasına girerler miydi gerçekten?
Dahası da var.. Engin Gayrimenkul, bu arsalarda inşaat izni almak için Edremit Belediyesi’ne başvurmuştu bildiğiniz gibi. Belediye’nin ilgili müdürlüğü de, sonradan başı ağrımasın diye, top çevirerek bu arsaların “kırmızı kotunun belirlenmesi” hususunu Belediye Meclisi’ne onaylatmaya kalkmıştı. Kendisine ait bir sorumluluğu, Meclis’e devretmek nasıl olabilir demeyin, oldu.. Edremit Belediye Meclisi haklı olarak bu oyuna girmedi, reddetti bu öneriyi. “İmar Müdürlüğü işini yapsın” dedi. Öyle ya, kendi işini, sorumluluğunu neden başka bir makama aktarıyorsun? Bakarsın dosyaya, eğitimine ve vicdanına uymuyorsa, bilimsel bir temeli yoksa, yazarsın yazısını “bu iş olmaz” dersin. Hatta “alt yapı olmadan buraya inşaat izni vermeyelim” diye Meclis’e öneride bile bulunursun, o da olmuyorsa istifa edersin değil mi? Yok, İmar Müdürlüğü öyle yapmamış, emir büyük bir yerden geliyor anlaşılan, o vıcık vıcık araziye inşaat ruhsatlarını vermeye başlamış şimdi..! Şaşırdık mı? Hayır.. Yeşil ışığı gören Engin Gayrimenkul de, hemen dolgu ve hafriyat çalışmalarına başlayıvermiş, Akçay’da bir de cafcaflı “bölge bürosu” açıvermiş. Girişmiş işlere. Vatana, millete ve Edremit’e hayırlı, uğurlu olsun. Seyret Edremit’in halini, gör memleketin ahvalini diyecekler yakında.
Dahası da var.. Şaşırmayın be, vallahi var.. Edremit Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü de iş makinelerini yollayıp hemen, Engin Gayrimenkul arazilerinden mevcut Burhaniye asfaltına paralel şekilde uzanan bir servis yolu açmaya başlamış..! Açılan bu toprak yol, sazlıkların üzerinden ilerleyip OSB arazisine kadar dayanmış bile. İşin ilginç tarafı, Balıkesir B. Belediyesi’ne ait kamyonlar da bu servis yoluna stabilize malzeme taşıyarak yardımcı oluyorlar..! Daha da ilginci, bu yol açma çalışması Milli Parklar Müdürlüğü’nün resmi aracıyla gelen memurların gözetiminde yapılıyor. “Aman kuş yuvalarına zarar vermeyin, su kaplumbağalarını ezmeyin” diyorlardır her halde.!? Yani dostlar, resmen ve elbirliğiyle burayı bir mahalle haline getirecek yol alt yapısına çalışıyor hem kamu kurumları ve hem de yerel yönetimler..! Şaşırdık mı? Hayır.. Vallahi bu üstün işbirliği ve gayret karşısında gözlerim fena halde yaşardı. Demek istenince neler oluyormuş değil mi Edremitliler? Yeter ki istemeye görsün seçilmişlerimiz ve atanmışlarımız. “Ben de falanca yerde inşaata başlıyorum” desem acaba benim için de yol açarlar mı diye sorasım var inanın..
Sonuç olarak, Dalyan’ın bu tarafında Edremit-Burhaniye sınırında ölen ölmüş de, helvasını karıp dağıtmaya başlamışlar bile. Hepinizin haberi olsun, lütfen duymadım diyen kalmasın. Bu tarafı inşaat alanı yapmakta ısrar eden CHP’li seçilmişler, acaba Dalyan’ın öteki tarafında AKP’li seçilmişlerin imar değişikliği ve satış kararına nasıl direnecekler şimdi? Daha doğrusu direnecekler mi? Partileri farklı olsa bile, çevreye karşı acımasızlıkta ve rant konusunda birbiriyle “ruh ikizi” olanlar, muhtemelen kendi aralarında çoktan işi bitirmişlerdir bile. Şaşırdık mı? Hayır.. Lütfen onlar da, bu yaptıklarını yanlarına bırakmadığımız zaman şaşırmasınlar. Sandıkta hepsiyle görüşeceğiz.
Not: Çevre mücadelesi uzun solukludur. İğneyle kuyu kazmaya benzer, istikrar ister, felsefesi olmalıdır, gerçekçi olmalıdır, vizyonu olmalıdır.. Olmayanlar ise bir görünüp kaybolurlar. Gazetelerde yayınlatmayı becerdikleri fotoğraf ve demeçlerle yarattıkları algı, onlara yeterli gelir. Eybek böyleydi, Dalyan’da da aynen böyle oldu. Şaşırdık mı? Hayır.. Kocaman laflar değil, bağırıp çağırıp dağılmak değil, kamusal yarar elde edebilmek önemlidir çevre mücadelesinde.
