BALYA BELEDİYE BAŞKANI ORHAN GAGA DOLANDIRICILIKLA SUÇLANDIĞI YAYINLARA AÇIKLIK GETİRDİ
ALİDEMİRCİ Köyü’nde evi yanan vatandaşa AFAD’dan verilen 15 bin liralık yardım parasını ‘evini yapacağım’ vaadiyle aldığı, ancak evi yenilemediği iddialarıyla gündeme gelen Balya Belediye Başkanı Orhan Gaga, “çiğ süt emmedim ki karnım ağrısın; bana bu suçlamalar yapışmaz, kirli siyaset yapıyorlar, yapanları da yaptıranları da biliyorum, bunları yaptıranlar da belediyeci, tamamen karalama kampanyası” dedi.
BALYA Alidemirci Köyü’nde evi yanan vatandaşa AFAD’dan yapılan 15 bin liralık yardımı aldığı ve söz verdiği halde evi yapmadığı gerekçesiyle yerel bir gazetenin dolandırıcılıkla suçladığı Belediye Başkanı Orhan Gaga, hakkında yapılan yayınların ‘karalama kampanyası’ olduğunu söyledi. Balya Belediye Başkanı Orhan Gaga, “bu haberleri yaptıranların isminin başında belediye başkan yardımcısı yazıyor, maalesef kirli siyaset yapıyorlar, çiğ süt emmedik karnımız ağrımaz” şeklinde konuştu.
Balya Belediyesi’nin düzenlediği muhtarlar toplantısında hakkındaki yayınlar ve suçlamalarla ilgili açıklamalar yapan Başkan Gaga, söz konusu yayınları ‘karalama kampanyası’ olarak nitelendirdi. Gaga şöyle konuştu:
“YANAN EVİN YENİSİNİ 2022’DE YAPACAĞIM DİYE SÖZ VERDİM”
“Son birkaç gündür sizlerin de takip ettiği gibi şahsımla alakalı yerel basında karalamaya yönelik bir baskı oluştu, haberler yapılmaya başlandı. Karalamaya yönelik olduğunu söylüyorum çünkü bugün mağdur arkadaşımız da yanımızda ve işe bu niyetle başlamadığını kendisi de dile getirecek. Ancak yanlış anlaşılmadan başlayıp buralara kadar gelen hatta dün akşam itibariyle dolandırıcılık suçlamasına kadar giden bir karalama kampanyası maalesef başladı. Yaklaşık 1 yıl önce Alidemirci’de bir yangın oldu. Dilaver arkadaşımızın babasının evi yandı. O gün akşam biz belediye ekipleri olarak, şahsım da olmak üzere Alidemirci’de Dilaver’in yanındaydık. Yangın sönünceye kadar oradaydık. Dilaver’in 80 yaşında babası var. yangından kurtardık, kendisi sırtında çıkardı. Şahsi çabalarımla Balıkesir’den ambulans çağırdık ve dedemizi Balıkesir’e naklettik. Bu arada yangın devam ediyordu ve arkadaşlar söndürmeye çalışıyordu. Yangın söndükten sonra hemen AFAD Müdürümüzü arayarak Dilaver’le alakalı bir yardıma ihtiyacı olduğunu buna nasıl destek olacağımızı anlattım. Sağ olsun müdürümüz de hemen ilgilendi ve Dilaver’le alakalı bir yardım çıktı. Ancak o gün akşam Dilaver’e bir sözümüz vardı; ‘Dilaver merak etme biz senin elinden tutarız, babayı, dedeyi mağdur etmeyiz, biz dedenin evini yaparız’ dedik. Süreç devam etti, biz birkaç gün sonra iş makinelerimizi, kamyonlarımızı gönderdik, oradaki hafriyatı aldık, temizledik. Bunu da belediyenin ekipleriyle yaptık. Sağ olsun Dilaver’de muhtar da inkar etmeden teşekkür ettiler. Ancak o gün akşam veya birkaç gün sonra muhtarın ve Dilaver’in de olduğu bir ortamda ‘bunu 2021 yılı içerisinde yapamam, 2022 yılı içerisinde yapabiliriz. Çünkü evi yanan başka bir arkadaşa yardım ediyoruz ve evi bitirmemiz lazım, ondan sonra onu yapabilirim’ diye söyledim.
“BU OLAYI SİYASETEN KULLANMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Buradan bir şeyi açıklamak istiyorum, biz yaptığımız hiçbir sosyal yardımı ihtiyacı olan insanları deşifre etmemek adına, onu incitmemek adına hiçbir yerde paylaşmadık ve paylaşmıyoruz. Yani sağ elin verdiğini sol el bilmez. Bu anlayışla bizim yaptığımız yardımları böyle yapıyoruz ve kimse bilmez. Birçok köyde yaptığımız, yardım ettiğimiz mağdur vatandaşlarımız var ancak hiçbir zaman isimlerini deşifre etmedik, söylemedik mağdur olmasınlar diye. Mancılık’da bir yer yanmıştı ona da sözümüz vardı. Buna ayrıca üzülüyorum bu arkadaşı da bu konudan dolayı açığa çıkarmak zorunda kaldık. O arkadaşımız gerçekten mağdur birisi. ‘Bu ev bitecek, Dilaver ondan sonra sana ev yapacağım’ diye sözüm var, ancak o zaman yaparım diye söylemiştim. Fakat Dilaver bu konuyu birkaç yerde söylemiş ‘benim evim yapılmadı’ diye. Herhalde biraz acele etti, yanlış yaptı, şimdi o da pişman durumun böyle olduğuna. Bunu da maalesef siyaseten kullanmaya çalışıyorlar. Gerçekten üzülüyorum. Kamuoyunun özellikle Balya’mızın bu konularla meşgul edilmemesi lazımdır. Bizim çok problemimiz var. Hizmet etmemiz gereken birçok yer var.
“BU HABERLERİ YAPTIRANLAR DA BELEDİYECİ…”
Ancak bu tür karalama kampanyalarıyla, yanlış şeylerle, yalanlarla bizi kimse karalayamaz. Bu çamur da bize yapışmaz. Gazetecilik başka amaçlarla yapılmalıdır. Birilerinin yönlendirmesiyle, birilerinin paralarıyla yapılmamalı diye düşünüyorum. Gerçekten üzülüyorum, bu karalama kampanyası nereye kadar devam edecek? Sadece şahsımla da alakalı değil siyaset o kadar ayağa düştü ki, o kadar sığlaştı. Bakın beni eleştirebilirsiniz, hizmet etmiyor diyebilirsiniz, iş yapıyor diyebilirsiniz. Ancak başka şeylerle benim üzerime parayla gelirseniz bu yanlış bir şey bu bize yapışmaz. Dilaver için de üzülüyorum. Dilaver’in bu olaydan sonra bazı özel işleri de ortaya çıkmaya başladı. Dilaver de üzülüyor. Kendine göre ailevi problemleri var. Bu ailevi problemler sosyal medyada deşifre olmaya başladı. O da üzülüyor, muhtarım da üzülüyor. Bakın aramızda bu adama bu yapılmaz diye ağlayan ağabeyimiz var. Bu leke bana yapışmaz ama onları da üzmeye kimsenin hakkı yok.
Bu haberi yapanlar ya da yaptıranlar var. Yaptıranlar için söylüyorum; yaptıranlar görevlerinin başında belediye yazıyor. Belediye bilmem ne yardımcısı yazıyor. Yazık; hepimiz belediyeciyiz. Bu işler birilerini nemalandırarak yaptırılamaz. Bu sadece benim için yapılmıyor Serkan Başkan için de vekillerimiz için de yapılıyor. Maalesef siyaset kirli yapılıyor. Ancak bizim dürüstlüğümüzden, doğruluğumuzdan çiğ süt emmedik, karnımız da ağrımaz. Buradan kimse bize bir şey yapıştıramaz, yapıştıramayacak da.”
EVİ YANAN DİLAVER’DEN YAYINLARLA İLGİLİ AÇIKLAMALAR
Alidemirci köyünde yaşayan babasının evi yanan ve söz konusu yayınlarda adı geçen Dilaver de muhtarlar toplantısında konuya açıklık getirdi; şunları söyledi:
2021 yılında evim yandı, mağduriyet yaşadım. O gün başkanımızın dedikleri doğru. O karda bizim yanımızda oldu. Bir babam bir oğlum ve kızım var. Onları içeriden kurtardık. Gazete haberine gelirsek; yanıma iki kişi geldi ve arkadaşlar gazeteciymiş. Dilaver abi senin evin yandı mı? Yandı. Belediye yardım yaptı mı? Başkanımız burada evimin hafriyatını tamamen temizledi ben bunu inkar etmiyorum. Sana AFAD’dan yardım geldi mi? Geldi. Kaç para geldi? 15 bin lira geldi. Ne yaptın sen bu parayı? Muhtarla beraber belediye başkanımıza teslim ettim. Belediye başkanımın bana sözü olduğu için “Dilaver evini yapacağım” diye o gece kendisi dedi. Ama gazetede başkana para kaptırdım diye yazdılar. Onlara da böyle bir şey demedim, parayı kendim teslim ettim dedim. Ben paramı kaptırdım diye bir ifade söylemedim. Durum bundan ibaret. Mağdur muyum? Mağdurum. Evim oldu mu? Olmadı? Malzeme geldi mi? Gelmedi. Yoksa kalkıp da başkanımıza art niyetle kötüleyeyim kesinlikle bir şey demem, demedim de. “Paramı kaptırdım, başkan gagaladı” bunlar nasıl laf? Paramı gönüllü verdim. Ben burada paramı kaptırdım, paramı zorla aldılar diye kimseye bir şey demedim, demem de. Muhtarla beraber parayı götürdük teslim ettik.”
