MEHMET TÜM KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞMAK İÇİN ÇABALIYOR.. SOYLU VE BAHÇELİ’YE HAKARETTEN YARGILANAN TÜM, “DENİZ GEZMİŞ’İ ÖVMEKTEN’ YARGILANDIĞINI ÖNE SÜRDÜ, YÜZLERCE PARTİLİYİ PEŞİNDEN BALIKESİR ADLİYESİ’NE SÜRÜKLEDİ.
SOYLU’YA ‘SOYSUZ’, BAHÇELİ’YE ‘DÖNEK’ DEDİ
Balıkesir 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan CHP eski Milletvekili Mehmet Tüm, genel başkan yardımcılarından Parti Meclis üyelerine, milletvekillerinden il ve ilçe başkanlarına, kadın ve gençlik kollarına kadar herkesi seferber etti. Herkesi tek tek arayıp 9 Temmuz’da Balıkesir’de olmasını istediği öğrenilen Tüm’ün, ilçelerden gelecek destekçiler için otobüsler temin ettiği belirtiliyor. CHP’de Milletvekilliği sona eren ve siyasi bir sıfatı olmayan Tüm, partide yeniden küllerinden doğmak için fırsat kolluyor. Bu davayı da fırsata çevirmekten çekinmeyen Tüm, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “soysuz”, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ise “dönek” dediği için yargılanıyor.
Cumhuriyet Savcısı’nın hazırladığı iddianamenin bir yerinde “Deniz Gezmiş’i övdüğü” ifadelerinin yer almasıyla, “bir halk kahramanını övdüğüm için yargılanıyorum” tozu attıran Mehmet Tüm, Adliye çıkışında kendisini destek için gelen kalabalığa da seslenmeyi ihmal etmedi. Hazırladığı siyasi şovla Balıkesir Adliyesi’nin işleyişini de bir süre kilitleyen Tüm, Bahçeli ve Soylu için söylediklerinde ‘hakaret kastı’ olmadığını da ileri sürdü.
MAHKEME ÇIKIŞINDA ŞOV YAPTI
Mehmet Tüm hakkında hazırlanan iddianamede Tüm’ün, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye “senin gibi dönek değil” dediği ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “adı soylu olan o soysuz adam” dediği iddiasıyla yargılanmaya başlandı. 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde yaklaşık 3 saat süren duruşma sonrasında dava 11 Kasım 2019 tarihine ertelendi. CHP önceki dönem milletvekili Mehmet Tüm duruşma sonrası yaptığı basın açıklamasında idam edilen gençlik liderlerinden Deniz Gezmiş hakkında Devlet Bahçeli’nin “terörist” ifadesini kullanmasından dolayı tepki göstererek şikayet edildiği söz söylediğini ifade etti. Mehmet Tüm İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da CHP Genel Başkanı hakkında söylediklerine cevap verdiği için şikayet edildiğini kaydetti. Mehmet Tüm Deniz Gezmiş’i övme suçlanmasıyla ilgili, “Bir kahramana, kahraman dediğim için sanık sandalyesine çıkarıldım. Bu benim için bir şeref ve onurdur” diye konuştu.
“DENİZ GEZMİŞ’E KAHRAMAN DEMEK SUÇ DEĞİL”
CHP 25 ve 26’ncı dönem milletvekili Mehmet Tüm yargılandığı davanın sonunda yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
““Deniz Gezmiş, bu ülkenin bağımsızlığı için, demokratik bir Türkiye için emperyalizme karşı idam sehpasına gitti. O bir kahramandır, o bir devrimcidir, o bir sosyalisttir.” Sözlerimden dolayı yargılandım. Bir kahramana, kahraman dediğim için sanık sandalyesine çıkarıldım. Bu benim için bir şeref ve onurdur. Bu duruşmada ismini Denizlerden alan insanlar, şarkılar, türküler, resimler, sokaklar, parklar yargılandı. Denizi seven halkımız yargılandı. Oysa Deniz, korkusuzluğun, cesaretin, erdemin, inancın ete kemiğe bürünmesidir. Ona kahraman demek suç değildir.
“SUÇ ZAMAN VE KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİR”
Biliyoruz ki; Sadrazam Damat Ferit’e göre Atatürk suçludur. Hızır Paşa’ya göre Pir Sultan Abdal suçludur. Yezid’e göre Hazreti Hüseyin suçludur. Suç zamana, kişiye göre değişir. 1950’lerde Adnan Menderes Başbakandır. Yassıada Mahkemeleri’ne göre idamlık bir suçludur. 1980’lerde Kenan Evren Cumhurbaşkanıdır. Fakat 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne göre müebbet hapislik bir suçludur. 2010’da devrin Başbakanı Erdoğan’a göre Erdal Eren mazlumdur. 12 Eylül Mahkemelerine göre yaşı 18’e büyütülmesi pahasına idam edilmesi gereken bir suçludur. Birileri için terörist olan Deniz Gezmiş bizim için büyük bir kahramandır. Denizler; o günün siyasi koşullarında suçlu, evrensel hukuk normlarında suçsuzdur.
“DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARI TERÖRİST DEĞİLDİR”
Deniz; tam bağımsızlığı, Kurtuluş Savaşını, Anayasayı savunuyordu. Deniz; emperyalizme karşıydı. 6. Filo’ya karşı yürüdü. Bunlar suçsa, bu suçu övüyoruz. Bağımsızlık eylemi yapmak, Amerikan emperyalizmine karşı olmak, tam bağımsız Türkiye için Mustafa Kemal Yürüyüşü yapmak suçsa, bu suçu övüyoruz. Denizler toprak reformu istediler. Denizler Anayasaya bağlılık mitingi yaptılar. Her şeyiyle bozulmuş bir sisteme direndiler. Bizim nazarımızda onların anıları da davaları kadar yücedir. Deniz Gezmiş ve arkadaşları terörist değildir. Sömürü düzeninin ve yoksulluğun son bulmasını isteyenlerdir. Tüm emekçi insanların insanca yaşamalarını talep edenlerdir. Deniz Gezmiş, demokrasi, özgürlük, tam bağımsızlık, halkların kardeşliği, sınıfsız, sömürüsüz bir toplum arzusudur. Denizlerin idamı ile devlet gücüne yaslanarak kasıtlı adam öldürme fiili oluşmuştur. Zaten Denizleri idam ettiren eylemleri değil, dünya görüşleri, egemenlerin öç alma hırsları olmuştur.
“ERDOĞAN DA BAHÇELİ DE SUÇLUYU ÖVMÜŞTÜR”
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yargılanmasında kılıcı kullanan adalet kör olmuştur. Descartes’in; “düşünüyorum öyleyse varım” sözü “düşünüyorum öyleyse asın”a dönüşmüştür. Onlar “biz bir gider, bin geliriz” sözlerine layık kişilerdir. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını asanların boyunlarına hükmü tarih takmıştır. Fransa’da Kızıl Deni diye anılan gençlik lideri ve Türkiye’deki gençlik lideri Deniz Gezmiş de benzer mücadeleler içinde olmuştur. Danny Avrupa Parlamentosunda “Yeşillerin Başkanı” seçilirken, Denizler ise idam edilmiştir. Bununla birlikte Recep Tayyip Erdoğan, suçlu olarak gösterilen ve idam edilen Erdal Eren’i övmüştür. Mahkeme kararıyla suçlu bulunan ve idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu’nu övmüş, mektubunu mecliste okumuştur. Devlet Bahçeli suç örgütü lideri olmakla ceza alan ve hapiste yatan Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz hakkında ‘yiğit kardeşlerim’ ifadelerini kullanmıştır.
“SOYLU GENEL BAŞKANIMIZI TEHDİT ETMİŞTİR”
Süleyman Soylu’ya yönelik hakaretten de yargılandım. Genel başkanımıza “bittin sen” diyerek tehdit etmiş ve ağıza alınmaz hakaretlerde bulunmuştur. İçişleri bakanının böyle bir görevi yoktur. Partimin genel başkanına hitaben hakaret ve tehditlere kayıtsız kalmam beklenemez. “Soysuz” sözcüğünün kelime anlamı “kötüye giden”, “dejenere”, “özelliğini yitirmiş” biçimindedir. Bir siyasetçi sevgi mesajlarını memnuniyetle kabul ettiği gibi, karşıt düşüncelere de tahammül etmelidir. Düşünce özgürlüğünü, bireyin kendisini geliştirmesinin vazgeçilmez koşuludur.
“BAHÇELİ’YE DENİZ GEZMİŞ’İN DÖNEK OLMADIĞINI İFADE ETTİM”
Savunmamın son bölümünde ise Devlet Bahçeli’ye hakaret konusuna değindim. Futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen bir televizyon programında “Ben Tayyip Erdoğan Beye baktığım zaman parkasız bir Deniz Gezmiş görüyorum” demiştir. Sonrasında Bahçeli Gezmiş’i kast ederek “terörist” ifadesinde bulunmuştur. Ben de Deniz Gezmiş’in dönek olmadığını aktardım. Dönek, “verdiği sözden dönen”, “kanı ve düşüncesini sık sık değiştiren” anlamına gelmektedir. Ortada siyasi bir eleştiri vardır. Hakaret suçu yoktur. Bu polemik, bu eleştiri tahammül sınırları içinde değerlendirilmelidir.
“SİYASETÇİLER DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNE DAYANMAK ZORUNDADIR”
Siyasetçiler düşünce ve söz özgürlüğüne dayanmak zorundadır. Denizler, uzun boylarımız, ipe değil, yıldızlara çekilmiş onurumuzdur. Vatan onu parsel parsel satanların değil, uğrunda darağacına gidenlerindir. “Ve ben 24 yaşındayken kendini Türkiye’nin bağımsızlığına armağan eden” bir “devrimci”yi savunmakla şereflendirdikleri için teşekkür ediyorum.”
MEHMET TÜM’E DESTEK İÇİN GELDİLER
Mehmet Tüm’e CHP Genel Başkan Yardımcıları Muharrem Erkek, Orhan Sarıbal, İzmir Milletvekili Murat Bakan, Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, İl Başkanı Serkan Sarı ile Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun, Balya Belediye Başkanı Orhan Gaga,da destek verdi. Balıkesir Adliyesi’deki davaya ayrıca sivil toplum kuruluşları temsilcileri, sendikacılar ve vatandaşlar da ilgi gösterdi.
