Kombileri kapatıyoruz, sobaları, kuzineleri ateşliyoruz!

 

MAŞINGALAR vardı evlerde eski zamanda. İki meşe odunu attın mı ısınırdın.

Üstünde su kaynat, çay demle, yemek yap.. Fırını da var.. Ver tepsi böreğini fırına, nar gibi kızarsın.

Üstünde çamaşır kurut.. Ekmek kızart.. Kestane kavur.

Portakal mandalina kabuğunu koyarsın meselâ üstüne, içerisi mis gibi kokar.

İki odunla ne çok fonksiyonu bir araya topluyorsun.

 

***

KATI veya sıvı yakıtlı kalorifer öyle mi; sadece ısınmaya yarar.

Ya da doğalgaz kombisi.. Kombi çalışır, petekler ısınır.. Sadece ısınırsın.

Hâttâ ısınamazsın. Binaların çoğu  mantolamalı değil, yalıtım sıfır. Soğuk kırılır en fazla, için ısınmaz.

Biz ısınamıyoruz meselâ!

Geçen kış ayda ortalama iki bin lira ödedik doğalgaza, üst katta tir tir titredik hep.

Bu kış ikiye katlarız artık doğalgaz ödemesini.

 

***

GEÇEN soba fabrikalarından birine gittik; köydeki eve kuzine alalım diyoruz nicedir.

İçeride her bütçeye göre sobalar, kuzineler var. Üst üste istiflenmiş, ambalajlı halde bekliyorlar.

“Amma da çok soba var” dedim.

Hani millet doğalgaz kullanıyor evinde, soba – kuzine falan biraz fantezi yani.

Öyle değilmiş meğer.. Millet harıl harıl soba alıyormuş.

“Bağında, köyünde, hobi bahçesinde falan kullanacaktır” diyorsun.. Yok, öyle değil.

Apartman dairesine kuruyor sobayı!

Doğalgaz çalıştırmayacak yani.

“Ayda ortalama iki bin  – iki bin beş yüz lira doğalgaz faturası ödeyeceğime, soba kurar kömür yakarım” diyor vatandaş.

 

***

SOBA yakarsın da.. Kömürün tonu kaç para?

En kItipiyosunu herhalde 6 – 7 bin liraya alırsın, ton başına.

Ayda bir ton kömür yakar mısın; kimisi yakar, kimisi yakmaz.

Bir kışı en az iki ton kömürle atlatabilirsin bizim buralarda.

Nereden baksan on beş bin lira!

Odun takviyesi de var bu işin. Yani odunu bedava vermiyorlar.

Aslında doğalgaz için ödeyeceğin para kadar odun kömür bedeli ödeyeceksin neredeyse.

Sobanın kova doldur boşaltma derdi, kuzinenin kül temizliği falan.. Pis tarafı da var işin.

 

***

AVRUPA enerji krizi yaşıyor.. Bu kış titreyecekler. Bizde sıkıntı yokmuş gibi hava estiriliyor, ama ağır bedeller ödemek zorunda kalacak vatandaş.

Bu yüzden zaten, hani “doğalgazı kesiverirler, dımdızlak kalmayalım ortada” faslında, sobaya saldırıyor insanlar.

 

***

BU kış oturabilecek miyiz bilmiyorum; elini yüzünü topladık evin.

Gel gelelim köyde doğalgaz yok.. Doğalgazdan geçtik, kanalizasyon bile yok!

Fosseptikle halledeceğiz hacetlik işimizi.

Bu durumda ya kuzine alacaksın, ya soba kuracaksın.

“Klimayla mı ısıtsak” diye düşündük.. Evi ısıtmak için salon tipi olanından lazım.. Elli binden başlıyor, yüz bin liraları aşıyor, marka marka.

Bizim bütçeyle klima işi yaş zaten.

Ne yaptık; fırınlı olanından döküm bir kuzine aldık.

Meşe odunuyla ısınmaya çalışacağız artık.

 

***

KÖYLÜK yerde nüfus az, çok anlaşılmaz ama.. Şehirde, yoğun katı yakıt kullanımından kaynaklanacak hava kirliliğine hazır olun derim!

Hani ‘sıfır karbon emisyonu’ falan deyip duruyor ya belediyeler.. Göreceğiz o zaman memleketin karbon ayak izini…

Ama ne yapsın vatandaş; masrafı kısmak için çare arıyor.

 

***

KALAN işleri tamamlayıp oturabilirsek bu kış, kuzinede kestane kavurabileceğiz.

Ama o da pahalı birader.. Yetmiş beş liraydı geçen kış kilosu. Bu sene yüz liraya satarlar.

Valiliğin oradaki bankamatiklerin dibinde kestane kavuruyor bir vatandaş.. Seyyar arabasına yazı asmış: “100 gramı 25 lira” diyor…

Kestane mevzusu da böyle işte.

 

***

NE diyeyim, sıkı sıkı giyinin… Üşütmeyin.

Pandemi Aralık’ta coşacakmış yine; grip salgını zaten aldı başını gidiyor.

Dikkat edin.

Exit mobile version