KIRIK KALP SENDROMUNA DİKKAT!

Kırık kalp sendromuna ilişkin açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Emel Çeliker Güler, “Kırık kalp sendromu denildiğinde çoğumuzun aklına gerçek tıbbi bir problemden çok duygusal bir tepki olduğu geliyor. Kırık kalp sendromu aslında duygusal bir tepkime değil, kardiyolojik bir kalp rahatsızlığıdır” dedi.

Medistanbul Hastanesi Kardiyoloji ve İleri Kardiyak Görüntüleme Uzmanı Uzm. Dr. Emel Çeliker Güler, kırık kalp sendromuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Emel Çeliker Güler, “Kırık kalp sendromu denildiğinde çoğumuzun aklına gerçek tıbbi bir problemden çok duygusal bir tepki olduğu geliyor. Kırık kalp sendromu aslında duygusal bir tepkime değil, kardiyolojik bir kalp rahatsızlığıdır” dedi.

Uzm. Dr. Emel Çeliker Güler, sözlerine şöyle devam etti: “Kırık kalp sendromu, kalbin kas dokusunu etkileyen bir durum olan stres kaynaklı kardiyomiyopati (kalp kası hastalığı) veya takotsubo kardiyomiyopatinin (Kırık kalp sendromu) yaygın bir adıdır. 1990 yılında Japon araştırmacılar, bu sendroma Japon balıkçılar tarafından ahtapotları yakalamak için kullanılan bir toprak kap olan ‘tako-tsubo’ teriminin adını verdiler. Çünkü bu sendromda, sol ventrikül (kalpteki iki alt odadan biri) şiddetli bir şekilde şişer ve şişmiş ventrikül, toprak çanağa benzer. Belirtiler ve semptomlar kalp krizi ile neredeyse aynıdır ve hastalarda ani göğüs ağrısı, nefes darlığı ve düzensiz kalp atışı görülür” ifadelerini kullandı.

Kırık kalp sendromu olan çoğu kişinin kalp hastalığı geçmişi olmadığının altını çizen Uzm. Dr. Emel Çeliker Güler, “Bildirilen vakaların yüzde 90’ından fazlasının 58-75 yaş arası kadınlar olduğu görülüyor. Genellikle ölümcül olmasa da vakaların yaklaşık yüzde 20’sinde kalp yetmezliğine neden olduğu ve etkilenen insanların çoğu kalp kaslarında kalıcı bir hasar olmaksızın hızla iyileştiği gözlemleniyor” diye konuştu.

“Stres bu sendrom için tetikleyici bir unsur”
Uzm. Dr. Emel Çeliker Güler, kırık kalp sendromunun spesifik bir nedeninin olmadığını söyleyerek, “Stresin bu sendrom için tetikleyici bir unsur olduğunu söyleyebilirim. İnsanların yaşadığı ani duygu ve durum değişikliklerinin bu hastalığa neden olabileceği gözlemleniyor. Sevilen birinin ani kaybı, işten kovulmak, otomobil kazası, ani ciddi bir hastalık, aile içi şiddet, kasırga veya deprem gibi doğal bir afetten kaynaklanan acil tehlike, kayıp veya yaralanma gibi durumlarda görülebiliyor. Mevcut veriler, adrenalin gibi stres hormonlarının kalbe girip kas hücrelerinde ve kan damarlarında değişiklikleri tetiklediğini gösteriyor. Bu değişiklikler de, sol ventrikülün düzgün çalışmasını engelliyor ve hastalık meydana geliyor” dedi.

Uzm. Dr. Emel Çeliker Güler, bu hastalığın tedavisinin ise diğer kalp damar hastalıklarından farklı olduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Kalp krizini tedavi etmek için sıklıkla kullanılan balon, stent ve ameliyat gibi prosedürlerin bu sendrom için etkili tedaviler olmadığını söyleyebiliriz”.

Exit mobile version