İSMAİL ERTEN
ÇYDD Balıkesir Şube Başkanı
Eğitim bir insan hakkıdır. Parasız olmalıdır. Bu anlayış insanlığın gündemine Fransız Devrimi’yle girmiştir.
Eğitimin parasız ve zorunlu olması için insanlık çok savaşım vermiş, bedel ödemiştir.
Eğitimin zorunlu olması devletlere sorumluluk yüklemiştir. Çağdaş devletler bu hakkı parasız olarak yurttaşlarına vermiştir.
Sanayileşmeyle atbaşı giden eğitim o ülkeleri ileri götürmüştür. O ülkeler kalkınmış, bilim, teknik, sanatta ileri gitmişlerdir.
Yakın yıllara dek eğitim “istendik davranışlar geliştirmektir” diye tanımlanıyordu. Günümüzde bu anlayış sorgulanır oldu. İstendik davranış kime, neye, nereye göre olacak?
Çağdaş eğitim anlayışı eğitime yeni tanımlar getirdi. Eğitim çocuğun bedensel bütünlüğünü korumalıdır. Eğitim çocuğun var olan yeteneklerini ortaya çıkarmalı, geliştirmelidir. Eğitim çocuğu özgürleştirmelidir.
Bizde eğitim zorunluluğu Cumhuriyet’le geldi. Karma eğitim başladı. Bu çalışmalar Köy Enstitüleriyle doruğa ulaştı.
Günümüzde bu eğitim yolculuğu kesintiye uğradı. Kindar, dindar kuşak yetiştirme uğruna. Dindar, kindar kuşak yetiştirme uğruna yurt yapılmadı. Öğrenciler tarikatların eline bırakıldı. O yurtlarda öğrencilere tecavüz edildi. Diyanet’in yurdunda bile.
Dünyanın hiçbir yerinde zorunlu eğitimde açık öğretim olmaz. Bizde oldu. Bu gün ülkemizde bir buçuk milyon öğrenci okula gitmiyor. Kızlar erken evlendirilerek tecavüze uğruyor, erkekler sanayide çırak oluyor.
Geçen günlerde bunların üzerine üniversite sınavları, yüksek lisans ve doktora programlarına girişteki genel başarı notu barajı uygulamasından vazgeçildi.
Bundan sonra parası olan okula gitmeden diploma alabilecek, arkası olan akademisyen (!) olabilecek. Bunlar çok tehlikeli gelişmeler.
Bu gelişmeleri birlikte durduracağız. Ama babalar, veliler çocuklarınızı milli eğitimden koruyunuz.
