BALIKESİRSPOR’u şirketleştirmekten söz ediyor Kulüp Başkanı Kadir Dağlı.
Kimileri, bu düşünceyi ilk kez duymuş gibi davranıyor.
Eskiden beri konuşulur bu; Kadir Dağlı’nın cin fikrinin ürünü değil yani.
Ne başkanlar, ne yönetimler geldi geçti.. Her devirde bu şirket mevzusuna dair kelam edildi.
Tabi Balkes A.Ş. adında bir şirket kurulamadı.
Neden kurulamadı?
Belki üstünde çok durulmadı, belki spor kamuoyu ilgi göstermedi, belki “şehrin takımı birilerinin tekeline geçecek” korkusu sardı, falan filan.
***
ELLİ küsur milyon liralık borç yüküyle karşımızda duran Balıkesirspor’u, anonim şirket yöntemiyle kurtarıverecek bizim Kadir.
Şirketi kurdun mu deste deste para akacak kulüp kasasına…
Kolay oluveriyor ya o işler!
***
ŞİRKETLEŞME fikri, kongre arifesinde ortaya atılıyor.
Genel kurulda hazirun bu şirket işini konuşurken, asıl konuşulacak mevzular güme gitsin diye mi?
Gündem değiştirmek mi maksat?
***
ŞİRKETİN SAHİBİ TÜM ŞEHİR OLMALI.. KİŞİLER DEĞİL!
ŞU olabilir; bu şehrin yönetenleri, kanaat önderleri, odaları, borsaları, demokratik kitle örgütleri, işadamı organizasyonları, tüzel kişilikler bir araya gelir, Balıkesirspor A.Ş.’nin hissedarları olursa.. Yani, şirket Kadir Dağlı’nın menejerlik şirketi gibi değil, bu şehrin kulübüne sahip çıkacak tüzel kişiliklerin bir arada olacağı, her türlü kararın toplu ve şehirle birlikte alınacağı yapıda olursa..
Yani, şirketin kalbi gerçekten Balıkesirspor için çarpıyorsa..
O zaman şirketleşmeye evet.
Kadir Dağlı’nın şirket formülü böyle mi peki?
Yoksa, herkesin dilindeki ‘bir menejerin kulübü satın alacağı dedikodusu’ paralelinde bir formül mü?
***
MAHALLENİN KAVGACI ÇOCUĞU
MİLLET sosyal medyada paylaşıyor: “Bu kongre çok uzun olacak…”
Herhalde söyleyecekleri çok şey var. Ya da soracakları…
Hani önceki kongrelerde kestirmeden indir – kaldır yaptırıp hiç muhalefetsiz, hiç eleştirisiz bitiriveriyorlardı ya işi.
Kongrelerden önce yine şimdiki gibi yönetimin yediği içtiğine varana kadar herkes her şeyi her yerde konuşuyordu ama.. Salona girenin nutku tutuluyordu sanki; faaliyet raporuna okey, kesin hesap raporuna okey, işlem tamam.
Bu kez “uzun olacak” diyorlarsa da, Kadir Dağlı’nın yüksek volümlü yaygaracı üslubuna, kongre sonuna kadar tahammül edemeyip salonu terk edebilirler yani.
***
YÜKSEK volümlü, yaygaracı dedik de.. Kadir Dağlı alınıp gücenmesin; gerçekten öyle bir üslubu var arkadaşın.
Kavgacı bir dil kullanıyor.
Nezaketsiz.
Sataşmalara, aynı tonda karşılık veriyor.
Beri yanda, kendi şirketini yönetiyormuş havasında bir Kulüp Başkanlığı sergiliyor.
Eyvallahı yok kimselere.
Bunlar bir yana.. Balıkesirspor gibi elli küsur yıllık geçmişi olan kulübün oturaklı, ağır başlı, lafı sözü dinlenir eski başkanlarından ders ve feyz almayan ergen davranışları sergiliyor.
Baştan beri izliyorum Kadir Dağlı’yı..
Mahallenin huysuz, kavgacı, herkese lölö yapan çocuğu formatında.. Kırıyor, döküyor, dağıtıyor, küstürüyor.
Yola çıktığı arkadaşlarının çoğu daha fazla dayanamayıp ayrıldı malum.
Yöneticiler öyle.. O’nu seçen kulüp üyeleri, taraftarlar, spor kamuoyu ve şehri yönetenler de bu hallerinden dolayı kızıyor Kadir Dağlı’ya.
Basında da bir iki arkadaş dışında arkasında duranı yok.
Şu anda ligde kalmayı öyle veya böyle başarmış, ama gelecek sezonu göğüsleyemeyeceği aşikar bir kulüp var ortada.
***
KADİR DAĞLI, tüm bu olumsuz yapıyı savuşturmak için A.Ş. fikrini ortaya atıyor; milleti tartıştırıyor.
Balıkesirspor’u çok yakından takip eden meslektaşların bildiklerini bilmemin imkanı yok.
Ben gözlediklerimi aktarıyorum.
***
DAĞLI seçildiğinde, “haydi bir de sen dene” diye başlık atmıştık gazetede.
Denedi.
Başarılı olamadı. Türlü çeşitli spekülasyona sebep oldu.
Dedikodular, Balıkesirspor’u yaraladı.
Kulüpte huzursuzluk tavan yapmış. Kadir Dağlı’nın kırıp dökme özelliği ekseninde kadrolar darmadağın olmuş. Alacağını isteyene küfür, hakkını arayana kötek formatında bir yönetim anlayışı sergilenmiş.
Dağlı, yarattığı bu tahribatı tartıştırmamak için şirket işini öne sürüyor.
***
BALIKESİRSPOR’u şirketleşme kurtarır mı peki?
Ondan önce, şirketin nasıl yapılanacağı önemli.
Şirkette pay sahibi olanlar, Balıkesirspor’un evladiyelik sahibi olacaklar aynı zamanda.
Dernek kongresi gibi olmaz ki o iş.
Kongrede yönetimi beğenmezsin, başka bir ekibi seçersin falan.
Şirkette o işler öyle olmuyor.
İşin başına geçtin mi, hisseni koruduğun ölçüde oradasındır artık.
***
EN önemlisi de, şirketin sahibi olduğu bir futbol kulübünün, şehrin kulübü – şehrin takımı özelliğinin kaybolacağı gerçeği.
Bu şirketleşme işi, dolar milyarderi arapların Avrupa’daki futbol kulüplerini satın alıp işletmesi gibi bir nevi.
***
ŞİRKETE HESAP SORAMAZSINIZ…
ŞİRKETLEŞME fikriyle kamuoyu oluşturmaya çalışan Kadir Dağlı, iktisadi işletme metodunu deneseydi.
Üç gün sonra Kadir Dağlı gider ama işletmenin varlığı devam eder yani.
Şirket, kişilerin sermayesi olur.
***
KULÜP, dernek statüsündeyken hesabıyla kitabıyla, alacağıyla vereceğiyle, girdisiyle çıktısıyla kapalı kutuyken.. Bir de şirketin eline geçtiğini düşünün.
Alınandan satılandan, hesaptan kitaptan, sağ cepten sol cepten haberiniz olmaz.
Sorgu sual etme şansınız da olmaz.
“Şirket benim, mal benim, ister atarım, ister satarım…”
Yani, “Balıkesirspor şirketleşmeli” fikrine sıcak bakan arkadaşlar, bu açıdan değerlendirsin bir de.
***
Selam ederim.