BATUHAN KOSAY
Son dakika yapılan transferlerle sezona başlayan, bir türlü istenilen düzeye gelemeyen Balkesler zaman isteye isteye ligin ilk yarısının son haftasına geldi. Yarın Bergama Belediyespor’u konuk edeceğiz.
Son iki haftayı beraberlikle geçirdiğimiz, bu sezon evimizde oynadığımız karşılaşmalarda namağlup bir görüntü çizen, biri deplasmanda diğeri kendi sahamızda iki galibiyetimiz var. Bunun yanı sıra altı kere de berabere kalmışız. Hani derler ya garibin tavuğu tek tek yumurtlar sanki bu söz Balıkesirspor için söylenmiş. Hal böyle olunca 12 puanla düşme hattının hemen bir tık üstündeyiz.
Yapılan 16 transfere rağmen durumumuz pek iç açıcı değil anlayacağınız. Yapılan transferlerden katkı almadığımız bir gerçek. Her şeye bir mazeret üretme alışkanlığımız var. Son dakika bunları bulduk, imza attırdık demek nasıl yönetilmediğimizin bir özeti sanki. Ne mecburiyetiniz vardı? Transfer yapmak için transfer yaptınız. Az ve öz transfer yapabilirdik.
Şimdi gözler devre arasında açılacak ara transfer döneminde. Her ne kadar Balıkesirspor yönetiminden ses soluk çıkmasa da ortalık yeni transfer dedikodularından geçilmiyor. Duyun da inanmayın bu sefer ince eleyip, sık dokuyacaklarmış hatta transfer edecekleri isimler bile belliymiş. Kaliteli ayaklara imza attırmak için ara transferin açılması bekleniyormuş, ses getirecek isimler yoldaymış.
Uzun yıllar transfer yasaklığı olduğumuzdan transfer yapmayı unutmuş gibi görülüyoruz. Sezon başında 16 transferi yapanlarla ara transferi gerçekleştirecek olanlar yine aynı kişiler. Peki, biz bu isimlere tekrar nasıl güveneceğiz? Aynı hataya bir kez daha düşmeyeceğimiz ne malum? Yaptıkları transferlerden alamadıkları verimi üç hoca değişikliğiyle örtbas eden, ahbap çavuş ilişkileri, menajerlerin ayak oyunlarıyla tabiri caizse Balkes’e gazlanan bunca futbolcuları görünce ister istemez akıllarımıza soru işaretleri geliyor.
Şunu da sormadan geçmeyelim; transfer yasaklı olduğumuz dönemde hatırlarsınız sportif direktörümüz vardı. Şimdilerde böyle bir kurum Balıkesirspor’da mevcut değil. Hep diyoruz ya liyakat, işin ehli olsun ama maalesef ara ki bulasın. Hep ben bilirim diyenlerin insafına kaldığımız acı bir gerçek olarak karşımıza çıktığını görmek çok üzücü. İnşallah yanılan biz oluruz.