KUBİLAY S. ÖZTÜRK
Ülkemizde genel seçmen eğiliminin parti tercihi, aidiyet ve taraflılık üzerinden geliştiği biliniyor. Mayıs genel seçimlerinde, bunu bir kez daha gördük. Oysa yerel seçimlerde proje ve çözüm faktörleri çok daha önem kazanacak. Parti, slogan ve kutuplaşma yerine; aday, ekibi ve seçmene sunulan program öne çıkacak bu sefer. Çeşitli yaşam alanlarında, ilçe veya illerde o kadar çok birikmiş sorun var ki, çözüm üretmeden ve bir gelecek programı hazırlamadan siyaset yapmak artık mümkün değil. Çünkü son genel seçim tercihleri vatandaşlara bir kere daha gösterdi ki, yaşam şartları hala çok zor ve değişmedi. İyileşme yönünde atılacağı söylenen adımlar ise yerel seçim sonrasına bırakılıyor. O vakit acı ilaç yine vatandaşa içirilecek ve fedakarlık onlardan istenecek.
***
Bu yüzden yaklaşan yerel seçimler, bütün karar sürecini iktidara bırakmamak için yeni bir savunma hattı oluşturma anlamını da taşıyor. İktidarın tercihleri genelde vatandaşı ezip sermaye tarafını desteklemekten yana olduğu için, seçmenler şimdi adaylığı açıklananların veya halen aday adayı durumunda olanların da, kendi seçim bölgelerini ilgilendiren sorunlara dair tespitlerini ve çözüm önerilerini mutlaka görmek istiyorlar. Yapacakları işlerin kimin yararına olacağını ve kimlere bedel ödeteceğini anlamak durumundalar. İktidarın yanı sıra, yerel yönetimden de benzeri zorlamalar görmeye hiç razı değiller. Dolayısıyla adayların “önce seçilelim de sonra bakarız” diyerek siyaset yapması artık olanaksız. Üstelik bazı seçim bölgelerinde “sütten ağzı yanmış olma” hali de var. Muhalefetin adaylarını da seçmeye hazır vatandaş ama onun susup oturmasını değil, Ankara’dan ses getirmesini, milletvekillerini, Bakanları ve iktidarın en başından yereldeki memurlarına kadar zorlamasını da bekliyor.
***
En azından benim yaşam alanımda durum böyle. O nedenle geleceğe doğru nasıl yürüneceğine dair örnekleri Edremit’ten vererek konuyu açmak ve yerel politikadan beklentileri de daha net olarak sergilemek istiyorum. Vatandaşlar, ilçemizdeki adaylardan beş sene sonra nasıl bir Edremit’te yaşayacağımızı anlatmasını bekliyor mesela. Belediye hala ilçenin en büyük işvereni mi olacak? Belediyenin istihdam politikası, temsil edilen siyasi partinin taleplerine göre mi yönetilecek, yoksa ihtiyaç ve liyakat mı esas alınacak? Kaç personeli olacak belediyenin mesela? Çalışanlarınki de dahil mevcut borçlar nasıl tasfiye edilecek, kaynak bulmak için kamu mallarının satışı mı devam edecek? Su, ulaşım, sıvı atık arıtma, katı atık ayrıştırma, imar, zeytin koruma, dereler ve deniz kirliliği için neler yapılacak? Büyükşehir ile ortak çalışma, iktidardan talepler, bakanlıkların yerel teşkilatına iş yaptırma prensipleri nasıl olacak? Bunun için vatandaş desteği hangi yöntem ve araçlarla sağlanacak? Malum, yaşam alanının ortak taleplerini, particilik ve kutuplaşma engeline çarpmadan gerçekleştirme yolunda, vatandaşın desteği artık olmazsa olmazı bu işlerin.
***
Sadece ana hatları sıralamak yeterli değil biliyorum. Detay da vermek lazım ki, vatandaş beklentiler daha net anlaşılsın. Mesela ilçemizin Altınoluk tarafında sahilin en güzel bölümü, 2019’dan bu yana Büyükşehir Belediyesi tarafından bozulup tekrar yapılarak bir türlü düzeltilemeyen bir beton kordon haline getirildi ama her lodostan sonra tekrar berbat oluyor. Yıllardır bizim paralarımız harcanarak şekilden şekle giren bu sahil, bir türlü düzene giremedi. Doğanın binlerce yılda oluşturduğu bu mükemmel sahile, vaktiyle kepçeyle dalıp kumlarını taşıyan ve yerine toprak dolduranlar şimdi bu ucubeye bakmadan, hala aday adayı bile olabiliyorlar bizde?
Büyükşehir ise buraya bilimsel bir çözüm getirmek yerine, teslim aldığı günden bu yana sürekli olarak kolay çözüm peşinde koşuyor. Taş yığdı, geri aldı, beton döktü ama her lodosta bu kordon bir havuza dönüyor, suyla doluyor ve taşların üzerine yığılan çakıllar da denize savuruyor. Fakat bu basit “buluşlarla” ve yapılan süsleme yatırımlarıyla, yeni bir sahil yaratmak asla mümkün olamıyor.
Artık işi ciddiye alıp bu sahile “kıyı mahmuzları” yapmak gerekiyor. Bunun için epeyce de para dökmek lazım. Üstelik sahil bir kere daha bozulacak, beton ve kayalar çıkartılıp yerine mahmuzlar inşa edilecek. Denizin bu bölgeyi yeniden onarması beklenecek sonra epeyce süre ama yegane çözüm de bu. Yıllar önce bozulan doğal dengeyi tekrar kurmak için çok emek ve para gerekiyor. Bu görev Büyükşehir’in ama Ankara’nın da desteği gerekiyor. Kısa vadede böyle bir ortak çalışma yapılsa bile, en azından bir turizm sezonu daha bu sahilin iş makinaları ve kamyonlarla kullanılmaz kılınacağını da bilmek lazım. Buna talip olan çıkar mı yerel seçimde? Yoksa kalıcı çözüm yerine, denizin kışın geriye savurduklarını yazın tekrar dolgu yaparak telafi etmek ve ufak makyajlarla vaziyeti idare etmek mi tercih edilir yine? Gidenlerin zamanı kalmadı ama yerine aday olanların burası için bir çözüm önerisi ile seçmen karşısına çıkması gerekiyor.
***
Konut sayısı giderek artan ama sahili, arıtması, suyu artık yetemeyen Altınoluk’un sorunları epeyce çok. Çınar Kafe iki senedir boş tutuluyor mesela, sebebi de belli değil. Ne o bine ve ne de yanındaki bina yıkılmadı, söylendiği şekilde meydana da ilave edilmedi o alan. Fakat Çınar Kafe’de yarım milyon TL kira gelirinden de oldu Edremit Belediyesi. Son olarak Şahindere Bent Piknik Alanı sorunu da eklendi var olan dertlere. Yeni adaylar, bunlara da çözüm önerilerini hazırlayarak gelmeliler.
Edremit merkezdeki Çamtepe’de hızla devam eden inşaatta ise vaktiyle Belediye’nin verdiği 10 yıllık süre sona ermeden, arazinin verilme nedeni olan caminin inşası tamamlanmaya çalışılıyor. Büyükşehir destek oluyor buraya. Bakalım seçimden önce açılacak mı cami, kurdeleyi kimler kesecek, ibadetin yanı sıra Romanlara acaba nasıl bir hizmet verilecek? Bugün hap ve uyuşturucu tacirleriyle boğuşmak zorunda kalan Roman mahallelerinde, yarın tarikat ve din tacirleriyle uğraşmayı da hiç kimse istemeyecektir muhtemelen. Göreceğiz bakalım bütün bunları ama şimdiki aday adayları, burası için de çözümü ceplerine koyarak gelmeliler.
***
Edremit’te Habip Ağa Tepesi ve oradaki tarihi ev ve çevresindeki arazi için de çözüm üretmek gerekiyor mesela. Temmuz 2021’deki Edremit Belediye Meclisi toplantısında alınan bir kararlarla orası 20 yıllığına Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilmişti. Mülkiyeti bir vakfa ait olan 4.780 m2 yüzölçümlü araziyle, üzerindeki tarihi binayı kapsayan bu tahsis işlemi bir çözüm olabilirdi. Duvarları çöken, çatı ve kat döşemeleri kısmen yıkılan tarihi binanın restore edilmesi Büyükşehir tarafından yapıldıktan sonra, “kültürel ve sosyal tesis amacıyla” kullanılması hedefleniyordu. Fakat 2,5 yıldır çivi bile çakılmadı, bina da iyice çürüdü. Yeni adaylar bu işe de bir çözüm üretmeliler.
***
Zeytinli Çayı kıyısında vaktiyle hastane yapılacağı söylenerek suyu boşaltılan Kuğulu Göl, daha sonra bu projenin iptalini takiben Belediye’nin moloz dökme alanı haline getirilmişti. Orada resmen kocaman bir tepe oluşturuldu 5 senede. Şimdi etrafı dikenli tel ve beton bariyerlerle çevrilerek moloz dökümüne son verildi ama bu “suni tepe” için de bir çözüm bulmak zorunda yeni adaylar.
***
Ülkü Yolu ise son yıllarda en çok para yiyen yatırımı oldu Edremit’in. Sık sık basına bir demeç verip “bittiği ilan ediliyor” ama daha epeyce işi var. Zaten yeni seneye sarkacak ki bitişi, fiyat farkları da belli olsun değil mi? Müteahhitlerin kutsal ayıdır Aralık malum. Sonunda biter elbette bu yol ve arıtma tesisi hala yapılmadığı için epeyce kokulu bir yol olur. Lakin bu yolu yapanların, çıkışının doğrudan Hamdi Türe Köprüsü ile çakıştığını dikkate almaları lazım. Oraya bir döner kavşak ve trafik ışık sistemi gerekiyor. Girişinin ise iki alternatif var: birisi garaj kavşağı, diğeri Edremit Çayı paralelinde üstgeçidin yanındaki yol. Her ikisinde de, Çanakkale Otoyolu’ndan 90 derece dikine giriş yapılabiliyor. Bu durumda Ülkü Yolu’nun kullanımı arttığı zaman, trafik ışıklarında yığılma ve en sağdaki şeritte ise tıkanma olacağı ortada. Oralara da birer cep yapılması lazım. Bunların, yazın yoğunluk başlamadan, şimdi ayarlanması gerekiyor. Yeni adaylar bu sorunu da halledecek çözümlerle gelmek zorundalar.
***
Bu kadarla da bitmiyor ne yazık ki. Muhtemelen seçim öncesi temeli atılacak olan arıtma tesisleri ve hastane için de çalışma yapması gerekiyor adayların. Yeni mezarlık yerlerinden moloz döküm alanlarına, doğal yaşam parklarından sulak alanlara ve halka açık plajlara kadar çok farklı konularda da hazırlıklı olmaları lazım. Sonuçta hem birikmiş dertlerin çözüleceği, hem de geleceğe nasıl yürüneceğine dair yeni bir hat çizilmesi ve belediyenin de bunların içinde olması gerekiyor Edremit’te. Adaylar bütün bunları bilerek, çözüm önerileriyle ve hazır bir ekiple gelmek zorunda olduklarını unutmazlarsa, bu hat daha sağlıklı ve verimli yürünecektir.