Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU
BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, SYAL’in (Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi) 29. Dönem mezuniyet törenine katılmış.
Sırrı Yırcalı’nın torunu Sırrı ile çektirdiği pozu sosyal medya hesabına koymuş.
Altına şu notu düşmüş:
“SYAL’in 29. Dönem mezuniyet törenindeyiz. Tüm öğrencilerimizi tebrik ediyorum. En az sizler kadar her sınavda stres yaşayan anne ve babalarınızı alkışlıyorum. Çağrım, üniversitelerinizi bitirdikten sonra Balıkesir’e dönün. Geldiğinizde çok farklı bir şehir bulacaksınız.”
Durumdan vazife çıkaralım.
Sen ne yaparsan, o çocuklar üniversiteyi bitirdiklerinde bu şehre geri dönmeyecekler. Çünkü bu şehir, insanı kurutur. Beş yıl sonra dönüp geldiklerinde kentleşmeyle ilgili belki kısmi değişiklikler görebilirler. Ama kentlileşmeyle ilgili büyük beklentiler içine girmemek lazım.
Beş on yıl sonra, nüfusu artmış, imar alanları çoğalmış, daha fazla betona gark olmuş bir Balıkesir’le karşılaşacağız. Ancak farklı sektörlerde çok önemli büyümeleri, tesislenmeleri, yeni iş sahalarının açılmasını, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik anlamda çok önemli gelişmeler yaşanmasını beklemeyelim.
Umarım tersi olur, biz haksız çıkarız.
En önemlisi de, üniversite şehri olamayışımız. Otuz – kırk bin öğrenci, koca bir kampüs, bir yığın fakülte, yüksek okul. Hem de her biri yüksek puanlarla öğrenci alıyor. Yani, üniversiteler liginde amatör takım konumundaki Balıkesir Üniversitesi, puanlama konusunda Süper Lig takımı muamelesi çekiyor kendine.
O çocuklara, “kendi üniversitenizde okuyun, kendi memleketinize değer katın” diyemiyoruz.
Kendi şehrinin üniversitesinde, en iyi, en kaliteli eğitimi alabilmelerini sağlayamıyoruz.
Doksan ikiden bu tarafa önemli atılım ve gelişimler yaşaması gereken üniversite, ‘önemsizler ligi’nde oynuyor. Yirmi altı – yirmi yedi yıllık üniversitede daha yeni yeni yaprak kıpırtıları gözlenebiliyor.
O sebeple o çocuklar, hele de SYAL gibi başarılı bir eğitim kurumunu bitirdikten sonra, süper ligde top koşturan üniversiteleri tercih ediyor.
Gidiyorlar.. Geri dönmüyorlar.
Yaz tatili için falan geliyorlar.. Denize girip bronzlaşıyorlar, sonra doydukları memleketlere gidiyorlar.
Biz Balıkesir’e çakılıp kalanlar da..
Evlerimizin lüksünü, arabamızın konforunu yarıştırmaya devam edeceğiz.