Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU
BU soruya muhatap olursanız günün birinde:
“Balıkesir’deki Adliye Kavşağı” diyebilirsiniz.
Dünyanın en gereksizidir çünkü.
Buni sadece ben söylemiyorum, pek çok Balıkesirli söylüyor.
..ve dünyanın parası harcanarak yapılmış bir kavşak.
Hani, “kendi paramızla yapıyoruz” diye hava atıyordu ya eski Başkan Zekai Kafaoğlu.
O’ndan önceki Başkan böyle işleri devletin kurumlarına yüklüyor, işin havasını kendisi atıyordu. Akıllı siyaset böyle yapılırdı.
Kafaoğlu, vatandaşın parasıyla yaptığı bu köprülü kavşakla neyin havasını attı?
Oradan geçtikçe gereksizliğini daha çok anlıyor insan.
Dümdüz yoldu; çift şerit, rahat rahat gidip geliyordu sürücüler. Köprüyü yapınca kuş mu kondurmuş olduk?
O beton yığınını trafik rahatlasın diye yaptılar belki ama.. Asıl yüklenen işlev başka.
Otopark yaptılar altını. Adliye’nin otoparkı gibi yani.
Dümdüz bir döner kavşak neyimize yetmiyordu?
Heyüla gibi dikildi, çirkinlik abidesi.
Köprüye giriş çıkışlarda her köprülü kavşağımızda olduğu gibi lap diye düşüyorsunuz zaten.. Yol mühendisliğine dair kötü örnekler listesine yazılabilir.
Adliye’nin yola bakan cephesindeki bürolarda çalışanlar; hakimler, savcılar, katipler, sekreterler, memurlar falan..
“Ulen bu köprüyü buraya yapanın” diye başlayıp, gerisini burada yazamayacağım küfürleri savuruyorlardır muhtemelen.
Gereksiz bir yatırımdı çünkü.
“Edip Ağa yaptı, benim neyim eksik” siyasetinin ürünüydü.
Yazık oldu memleketin parasına.