Dolar/TL yükselişini küçük adımlarla da olsa aralıksız devam ettirirken; piyasalar ise getiri eğrisi ile birlikte Türkiye’nin risk primindeki düşüşü izliyor.
Dolar kuru dün Türkiye piyasalarının kapanış saatinde 28,44 TL seviyesine indikten sonra yeni güne yeniden 28,50 TL’nin üzerinde başladı.
Kur, açılış sonrasında 28,5283 TL’ye kadar yükselirken böylelikle piyasalar açıkken gördüğü en yüksek seviyeye ulaştı.
Euro kuru da sığ piyasada 30,8304 TL’ye kadar çıktıktan sonra saat 10.45 itibarıyla bir önceki kapanışa göre yüzde 0,35 artışla 30,6217 TL’den fiyatlandı.
İngiliz sterlini ise aynı dakikalarda yüzde 42 artışla 35,1249 TL’den işlem gördü.
Kurlardaki yükselişin ortasında Türkiye’nin 5 yıllık risk primindeki düşüşün sürmesi ise dikkat çekti.
Ekonomist Mahfi Eğilmez’e göre ülke CDS priminin değişmesinde iç ve dış nedenler olmak üzere iki etken bulunuyor.
Koronavirüs salgını ya da Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve yükselen enerji fiyatları bu dış nedenlere örnek olarak verilebilir iken; enflasyon, dış borçlar ve kurlar ise iç etkenler arasında gösteriliyor.
Dış nedenler konusunda yapılabilecek şeylerin sınırlı olmasına rağmen iç nedenleri yönetmenin mümkün olduğunu vurgulayan Eğilmez ise bu sayede dış nedenlerin de etkisinin azaltılabileceğini belirtiyor.
Buna göre kurda yaşanan yükselişe rağmen CDS priminin düşmesi ise Türkiye ekonomisine yönelik olumlu bir tabloya işaret ediyor.
Bu kapsamda Türkiye’nin risk priminin dünkü 375,73 seviyesinin ardından bugün saat 09.30 itibarıyla 374,65’e indiği görülüyor.
Kaynak: A1 Capital
Getiri eğrisi enflasyon beklentilerinde azalmaya işaret ediyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son enflasyon raporunda verdiği mesajlar, enflasyonla mücadele konusunda kararlı bir duruşun söz konusu olduğunu ortaya koyarken, piyasada oluşan göstergeler de bu beklentileri teyit ediyor.
Dünkü kapanışa göre 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 28,35, 2 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi de yüzde 41,69 seviyesinde bulunuyor.
Türkiye’nin 2 yıl vadeli tahvil getirisinin 10 yıl vadeli tahvil getirisinin 13 puan üzerine çıkması ise son dönemlerin en geniş negatif getiri eğrisinin oluştuğunu gösteriyor.
Getiri eğrisi nedir? Nasıl yorumlanmalıdır?
Getiri eğrisi aynı risklilik düzeyinde, aynı ölçüde likit ve aynı şekilde vergilendirilen ama vadeleri farklı olan tahvillerin verimleri arasında zamanın belli bir noktasındaki ilişkiyi gösteriyor. Getiri eğrileri pozitif eğimli, negatif eğimli veya düz olabiliyor.
Bu eğrinin pozitif eğimli olması, uzun vadeli tahvillerin faizlerinin kısa vadeli tahvillerin faizlerinden daha yüksek olduğunu; eğrinin negatif eğimli olması ise uzun vadeli tahvillerin faizlerinin kısa vadeli tahvillerin faizlerinden daha düşük olduğuna işaret ediyor.
Getiri eğrisinin eğimini belirleyen unsurlardan biri olarak ise enflasyon beklentileri öne çıkıyor. Bu nedenle getiri eğrisinin düzleşmesi ya da negatif eğimli bir getiri eğrisi, geleceğe yönelik enflasyon beklentilerinde azalma olarak yorumlanıyor.
TCMB’nin piyasa katılımcıları anketinde beklenti yükselmişti
Getiri eğrisinde negatif eğim gerçekleşirken TCMB’nin son piyasa katılımcıları anketinde ise uzun vadeli enflasyon beklentilerinde yükseliş ivmesi kaydedilmişti.
Buna göre ekim ayı anketinde 12 ay sonrasına ilişkin beklenti yüzde 45,28’e çıkarken, 24 ay sonrasının enflasyon beklentisi ise yüzde 26’ya ulaşmıştı. 5 yıl sonrasının beklentisi de yüzde 11’in üzerine çıkmıştı.
Enflayon Raporu’nda da beklentiler yukarı yönlü revize edilmişti
TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan ise yılın son enflasyon raporu sunumunda enflasyonda düzelme görülene kadar parasal sıkılaşmanın devam edeceğini vurgularken, enflasyonun mayıs ayında yüzde 70 ile yüzde 75 arasında tepe yapmasının beklendiğini ifade etmişti.
Erkan, bankanın yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 58’den Orta Vadeli Program ile uyumlu şekilde yüzde 65’e, 2024 yıl sonu enflasyon tahmininin ise yüzde 33’ten yüzde 36’ya yükseltildiğini açıklamıştı.