Gerçeği bütün çıplaklığıyla anlat körü körüne inandığından başkasını kabul etmez. Sabit fikirlidir. Kendisi gibi düşünmeyen herkes mutlaka hatalıdır. Her makamı kendisine hak görür. Eğitim, liyakat, tecrübe gibi kavramları önemsemez. Herkesin gördüğünü kendisi de gördüğü halde işine gelmiyorsa inkar eder. En büyük silahı iftira atmaktır. Zenginliği parayla ölçer.
Fikre fikirle karşılık veremeyeceğini bildiği için kendisi gibi düşünmeyene üst perdeden bağırır, hakaret eder, küfreder, tartışılan konuyu karambole getirir. Her şeyi eleştirip, hiçbir şeyi takdir etmeyen, her şeyi sadece ve sadece kendi bilen, üstelik hiçbir bilgi ve birikimi almaksızın.
Bunlar cehaletin ve cahilin olmazsa olmazlarıdır. Cehalet sözcüğü dilimize Arapçadan geçmiş “cehl” kökünden türetilmiştir. Cehl, bir konu hakkında bilgi sahibi olmamak anlamına gelirken, cehalet kelimesi de bilmemek ve haberdar olmamak demektir. Kelimenin sıfat hali “cahil” şeklinde yazılır. Cahil de eğitim ve öğretim görmemiş ya da belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan kimse olarak tarif edilir.
Cehalet ne güzel ya her şeyi biliyorsun dediğiniz oldu mu hiç? Şu anda o moddayız.
Seçime sayılı günler kala çevirin kafanızı sağınıza, solunuza bakın. Sokakta, çarşıda, pazarda etrafınızda böyle çokça insan görürsünüz.