Ülkemizde #covit19 sebebiyle yetkililer tarafından mart ayının ikinci yarısından itibaren sokağa çıkma yasağı gibi kısıtlamalar getirildiğinde, hiç kimse sağa sola altın, arazi, araba veya pahalı bir telefon satın almak için koşturmadı. Ama herkes marketlere koşturup, pirinç, buğday, yağ, zeytin, süt ve sebze almak için koşturdu. Yıllardan beri her an söylediğimiz gibi tarımın ve tarımsal ürünlerin önemi bir kez daha öne çıktı.

Sağlık Bakanlığı #evdekalsağlıktakal derken tarımda da #üretimdekalsağlıklakal sloganıyla üretimin önemine dikkat çekerek üreticilerimizin 65 yaş üstü de dahil olmak üzere “Çiftçi Belgesi” ile tarlalarına gidip üretimde kalmaları sağlandı. Buradaki amaç tarımsal üretimin kesintiye uğramaması ve toplumu taze ürünler ile buluşturmaktı. Bunda da %100 başarı sağlandı.

Çiftçiler bir Ulusun gizli Kahramanlarıdır.
Buraya kadar her şey normal görünüyor. Ancak üretimden pazarlama noktasına gelindiğinde maalesef üretici yalnız bırakılıyor ve ürünü her yıl olduğu gibi bir şekilde para ettirilmiyor. Üreticinin bir şekilde önü kesilerek, aracılar ile büyük toptancılar bir anda bir araya gelerek adeta üreticinin malına fiyat belirliyor ve maliyeti bile karşılamayan fiyatlarla algı yaratılarak, üretici üzerinde spekülatif hareketler ile fiyat baskı politikaları oluşturularak üreticinin malı üç kuruşa elinden alınmaya çalışılıyor. Çiftçinin sesini duyun artık.

Çiftçi şu anda fiyatlardan dolayı perişan.
Şu ana kadar ekilen yazlık ürünlerden değil kar etmek, masrafını dahi çıkaramıyor. Onlara saygı duymak ve sahip çıkmak gerekir.Üretici yetiştirdiği ürüne zam falan değil, üretici şu anda maliyetini kurtarmak istiyor.Ancak çiftçiye bu bile çok görülüyor. Toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan ve en zor şartlarda en az kazanan bu insanlar şimdi kara kara düşünüyor.

Bu sistem içerisinde Çiftçi kazanamaz hale getirildi..
Bölgemizde yaklaşmakta olan bir zeytin hasat dönemine girmekteyiz. Şimdilerde bir yağmur sonrası ekim ayı içerisinde yeşil zeytin hasatına başlanılacak. Ancak daha sezon açılmadan bir takım kan emiciler ve onların tedarikçileri olmayan yeşil zeytin fiyatlarını geçen seneki alım fiyatlarının dahi altında tutarak ve bunları internet sayfalarında paylaşarak üretici üzerinde bir algı ortamı yaratmaya çalışıyorlar.

Halbuki Edremit Ziraat Odası Başkanlığı olarak yaptığımız maliyet hesaplarında 1 kg. yeşil zeytinin maliyeti 7.62 TL. dir. Bunun üzerine % 30 çiftçi geçim payınıda koyduğunuzda 1 kg. ham sofralık zeytinin üreticiden çıkış fiatı 9.91 TL. olmalıdır. Keza zeytinyağı içinde yapılan maliyet çizelgelerinde 1 kg. Zeytinyağının maliyeti 25.06 TL. olup, çiftçi geçim payıda üzerine eklendiğinde 32.57 TL.’a olmalıdır.

Bizler seçilmiş demokratik sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyiz. Elbette Çiftçinin ürettiği ürünlerin maliyetlerini çıkarıp, onların geçim şartlarınıda düşünüp, menfaatlerini savunmak, yani sessiz çoğunluğunun sesi olmak zorundayız. Çok seslilikten korkan toplumların hedefi olmaz. Onun için doğruları savunmak, hak ve menfaatlerimizin etrafında toplanmak, sorunları ve sıkıntıları dile getirmek görevimizdir. Bu fiyatların altında açıklanacak bir fiyat zeytinciliğimize fayda getirmeyeceği gibi, her geçen günde geriletecektir.

Tüm bu açıklamalardan sonra başlanılacak olan zeytin hasatının tüm üreticilerimize hayırlı olmasını temenni eder, bölgeye düşecek yağışlardan sonra zeytin üreticisine bereketli bir sezon geçirmelerini dilerim.