İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Çalışmaları Uygulamalı Ruh Sağlığı Yüksek Lisans Programı Koordinatörü Prof. Dr. Tamer Aker, iklim krizinin olumsuz etkilerine dikkati çekmek amacıyla MaratHOME projesi kapsamında maraton koşularına başladı.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Çalışmaları Uygulamalı Ruh Sağlığı Yüksek Lisans Programı Koordinatörü Prof. Dr. Tamer Aker, iklim krizinin olumsuz etkilerine dikkati çekmek amacıyla İstanbul Bilgi Üniversitesi iş birliği ve Daikin sponsorluğunda maraton koşularına başladı.
MaratHOME projesi kapsamında ilk olarak Türkiye’de Sapanca ormanlarında ve Tuz Gölü’nde koşan Aker, iklim değişikliğinden olumsuz etkilenen Grönland, Yeni Zelanda ve Peru Machu Picchu’da koşacak.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Aker, iklim krizinin insanın yaşadığı gezegendeki tarihinin en önemli sorunlarından biri olarak gittikçe derinleştiğini bildirdi.
Neredeyse hayatın her alanında bu sorunu çok belirgin olarak hissetmeye başladıklarını aktaran Aker, “Sıcaklık artışları, yangınlar, seller, tarım alanlarındaki değişiklikler, hayvan ve bitki habitatlarının değişmesi, türlerin kaybolması, sulama ve temiz suya ulaşmadaki kısıtlılıklar, göçler, düzensiz kentleşme, yoksullaşma ve yoksunlaşma iklim değişikliğinin sonuçları olarak ortaya çıkıyor. MaratHOME, iklim krizinin bu etkilerine karşı farkındalık yaratmak amacıyla hayata geçirmek istediğimiz bir proje oldu.” ifadelerini kullandı.
Tuz Gölü’nden Machu Picchu’ya
Aker, MaratHOME projesinde dünyanın farklı coğrafyalarında maraton mesafesi kadar koşular yapmayı planladıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Bu coğrafyaları seçerken memleketi, Türkiye’yi önceledik. Yerlerin seçiminde ise iklim değişikliğinin özellikle etkilediği doğal alanlara dikkat çekmeye çalıştık. Sapanca ormanları ve Tuz Gölü ile koşulara başladık. Önümüzdeki etaplardan ilki ise iklim değişikliğinden önemli ölçüde etkilenen buzullar, yani Grönland olacak. İkincisi Güneş’in Dünya topraklarında doğduğu, görüldüğü ilk kara parçası olan Yeni Zelanda. Koşuyu bu kara parçasında tam da o noktada yapmayı planladık. Son olarak ise Güney Amerika’da yine iklim değişikliğinden önemli ölçüde etkilenen dağları, Machu Picchu’yu seçtik. Dağ aynı zamanda insanın doğaya karşı olan tahakküm, iktidar mücadelesinin de önemli sembollerinden.”
MaratHOME projesinin iklim krizine yönelik bir farkındalık projesi olarak başladığını aktaran Aker, proje kapsamında 6 Şubat depremini yaşayan çocuklara yönelik yardım koşuları da düzenlediklerini kaydetti.
Aker, MaratHome projelerinin, yaşanan son depremle birlikte bir yardım çağrısına da dönüştüğünü bildirerek, “AÇEV’in Mutlu Çantam Projesi’ne dâhil olduk. MaratHOME koştukça AÇEV kanalı ile toplanan bağışlar, depremden etkilenen çocuklara kitap, kırtasiye, oyuncak barındıran paketlere dönüştü.” açıklamasında bulundu.