Balıkesir’in Kuzey Ege’de bulunan tatil beldelerinden dönüşler başlayınca yoğunlaşan trafik sebebiyle Çanakkale-İzmir-İstanbul kara yollarında trafik durma noktasına geldi. Yoğunlaşan trafik yüzünden kilometrelerce araç kuyrukları oluştu.
Bayramın son günü Kuzey Ege’den İstanbul, Bursa, İzmir ve Ankara yönüne geri dönüşe çıkan tatilciler sebebiyle özellikle Edremit’in Akçay ve Bostancı kavşaklarında yoğunluk dikkati çekiyor. Zaman zaman durma noktasına gelen trafik yüzünden kilometrelerce araç kuyrukları oluştu. Polis ekipleri kavşaklarda hummalı bir mesai harcayarak yoğunlaşan yönlerdeki trafiği azaltmak için çaba sarfetti. . Normal günlerde yarım saatte gidilebilen Altınoluk- Edremit arasındaki yol kesimi yoğunlaşan trafik yüzünden 1 buçuk saatte kat edilebildi.
NEYDİ O BAYRAM TRAFİĞİ ÖYLE!
BAYRAMLARI tatil olarak görenlerden değiliz. Bayramı bayram gibi yaşamak lazım.
Bizim gibilerin nesli tükendi. Bayram demek, tatil demek artık.
Tatilden kasıt, sahile kendini atmak.. Denize girip çıkmak.. Plajda güneşlenmek.. Etini kızartana kadar güneşe döşünü sermek. Tatil dönüşü konu komşuya bronzlaşmış teniyle hava atmak…
Millet denize girsin çıksın, serinlesin, bronzlaşsın elbet. Vücudun güneş ışığının verdiği vitaminlere ihtiyacı var netekim.
Tatil yörelerine ulaşmak konusundadır sıkıntı. Bayramı fırsat bilip sahil bölgelerine akın edenler yaşadıkları şehirleri bomboş bıraktılar; o derece.
Bizim Körfez tarafı doldu taştı meselâ.
Bayramın üçüncü günü Ayvalık’a gittik. Bizim oğlanı ziyarete..
O gelemedi.. Biz gidip elimizi öptürelim dedik.
Öğleden sonra yola çıktık, iki – iki buçuk saatte ancak ulaşabildik Ayvalık’a.
Bayram günü sahile gidelim, kıyıda gezinelim, denize girelim derdinde değiliz.
İşten güçten fırsat bulamayan oğlumuzun evini temizledik akşama kadar.
Daha doğrusu bizim hanım temizledi, ben uyudum!
Akşam hava kararırken yola çıktık, Balıkesir’e döndük.. Olayımız bu kadar.
Asıl olay, bayram trafiği tabi.
Gidiş yolu beterdi.. Dönüş yolu daha da beter.
Ayvalık’ın içinde milim milim ilerleyen trafik, şehirler arasında da farklı değil.
Otuz dört, sıfır altı, yirmi altı, on altı plakalı araçlar çoğunlukta.
On plakalılar azınlıkta kalmış.
Sahil dolu.. Kafeler, çay bahçeleri dolu. Lokantalarda, restoranlarda oturacak yer yok.
İnsanlar birbirine sürtünüyor.. Yaya trafiği de yoğun yani.
Malum, koronavirüs salgını var.. Ama maşallah insanımızın pek umurunda değil. Maske takanlar azınlıkta. Tatilci milleti normalleşmenin ötesine geçmiş.
Edremit, Burhaniye tarafları da aynen böyle. Hınca hınç araç, hınca hınç insan dolu her yer.
Esnaf uzun süredir bu anı bekliyordu; hepsi de kenarından köşesinden bir şeyler kazandı yani.
Allah daha çok versin.
Ama nüfusun on katına çıkan insan yoğunluğunu düşünsenize..
Çekilen sifon sayısı üzerinden hesap yaparsak.. Nüfusa göre yapılan arıtmaların vay haline!..
Kelle koltukta yapılan dönüş yolculuğundan sonra Balıkesir’e ulaştık.
Aman yarabbim, şehir bomboş.. Ne caddelerde trafik, ne insan yoğunluğu…
Belli ki arabasına atlayan Körfez’e kaçmış.
Bayram sonrasında covid-19 salgınında artış olur mu; umarım olmaz.
Ama şu gerçek ki, insanlar salgını hiç umursamıyor.
Çoğu, “bana bir şey olmaz” modunda!
Sağlıklı günler dilerim herkeslere.