BALIKESİR HAYVANCILIĞI ZOR GÜNLERDEN GEÇİYOR

Veteriner Hekimler Odası Balıkesir Şube Başkanı Hüdayi Tanrıkulu süt referans fiyatlarının 2,5 TL olması gerektiğini bildirdi. Ülke hayvancılığının önde gelen illerinde üreticilerin hayatta kalabilmeleri için süt fiyatlarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Veteriner Hekimiler Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu, “sıkıntıyı üretici çekmekte, maliyetlerini dahi karşılayamaz hale gelmiştir” diye konuştu.

 

Balıkesir’de hayvancılığın zor günlere yaşadığının altını çizen Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu, süt üretiminin her geçen yıl azaldığını kaydetti. Süt üreticisine verilen destekleme fiyatlarının azaldığına da dikkat çeken Hüdayi Tanrıkulu süt fiyatının artırılarak üreticiye rahat bir nefes aldırılması gerektiğini dile getirdi.

 

SÜT REFERANS FİYATI 2,5 TL’Yİ GEÇMELİ

Süt referans fiyatının 2,5 TL olması gerektiğini belirten Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu şunları söyledi:

“Süt referans fiyatının 2,5 TL olması hayvancılığın sürdürebilmesi için elzem hale gelmiştir. “Tavsiye fiyatlarının üreticinin eline geçiyor gibi algılanması yanlıştır. Referans veya tavsiye fiyat adı üzerinde tavsiyedir. Mecburiyet değildir. Sıkıntıyı üretici çekmekte olup, maliyetlerini dahi karşılayamaz hale gelmiştir.”

 

BALIKESİR HAYVANCILIĞI ZOR GÜNLERDEN GEÇİYOR

Balıkesir’deki hayvancılığın zor dönemden geçtiğini de kaydeden Hüdayi Tanrıkulu şunları ifade etti:

“Türkiye’yi Doyuran İl Balıkesir’imizin hayvancılığı zor dönemler aşıyor deyim yerindeyse sırat köprüsünden geçiyor diyebiliriz. İlimiz için bir slogan haline gelen “Türkiye’yi doyuran il “mazide kalan bir ifadeden öteye geçmeyebilir. İlimizin ekonomi ve istihdamında önemli bir yer teşkil eden büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde gelinen son nokta içinden çıkılamaz  bir haldedir. Birçok işletme ya hayvan sayılarını azaltmakta yada işletmelerini kapatmaktadır. Büyükbaş hayvancılığın temelini oluşturan süt fiyatları maliyetleri karşılamamaktadır. Süt üretemez isek inek olmaz, ineğimiz olmaz ise danamız dolayısı ile  etimiz  olmayacaktır. İlimiz için 2019 hayvan sayıları ve hayvansal üretim miktarları güncellendiğinde gelinen nokta daha iyi anlaşılacaktır. Mahallelerimizde (köylerimizde) bu işi yapmak isteyen az sayıda kalmış gençler de gerek anne babalarının telkinleri gerekse işin para kazanmamasından dolayı farklı iş ve şehir arayışlarına girmektedir.”

 

TARIM VE HAYVANCILIK İHMAL EDİLMEMESİ GEREKEN BİR SEKTÖR

Tarım ve hayvancılığın savunma sanayiinin yerli ve milli olması kadar önemli olduğunu kaydeden Hüdayi Tanrıkulu, “Savunma sanayimizin yerli ve milli olmasının ne kadar önemli olduğunu gördüğümüz şu günlerde ihmal edilmemesi gereken, bir o kadarda önem arz eden sektörümüz tarım ve hayvancılık sektörüdür. Yakın gelecekte stratejik öneme haiz olacak olan bu alanı dışa bağımlı hale getirmekten kurtarmalı kendimize yeter hale gelmeliyiz” diye konuştu.

 

ÜRETİM HER GEÇEN YIL AZALIYOR

Türkiye’de üretilen içme süt miktarının gün geçtikçe azaldığını belirten Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu şunları kaydetti:

“İnsan yaşamının her evresinde gerekli olan süt makro ve mikro besin öğeleri için en iyi doğal kaynaktır. Ancak ülkemizde süt tüketimi Avrupa Birliği (AB) ülkelerine kıyasla daha düşüktür. Ülkemizde kişi başına tüketilen içme sütü miktarı yıllık 24 litre civarında iken, bu miktar birçok Avrupa ülkesinde yaklaşık 100 litrenin üzerindedir. Ülkemizde 2019 yılının ilk 8 ayında 6,5 milyon ton çiğ süt üretimi gerçekleşmiş olup, bu rakamlar 2018 yılının ilk 8 ayındaki üretim rakamları ile karşılaştırıldığında yaklaşık yüzde 6 civarında bir düşüşün olduğu görülmektedir. Artması gerekirken düşmüştür.”

 

MALİYETLER YÜKSEK

Süt üretimindeki maliyetlere dikkat çeken Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu şunları kaydetti:

“Türkiye’de süt üretimi, kaliteli kaba yemin yeterli miktarda olmamasından dolayı girdisi ithalat olan kesif yeme bağlıdır. Süt maliyetinin yüzde 65-70’i yem, kalan kısmı elektrik, su, işçilik vs’dir. Süt, rastgele bir gıda değildir. Protein kaynağı olarak sağlıklı gelecek nesillerimizdir. Süte bir emtia olarak değil, gelecek sağlıklı nesillerimiz olarak bakmak gerekmektedir. Süt herkesin bildiği gibi hayvancılığın lokomotifidir. Her şeye zam gelirken geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda hayvan fiyatları 2018 yılı ile aynı idi. Bunun nedeni üreticinin özellikle büyükbaş hayvanını elinden çıkarmak istemesidir. 2017 yılı ile karşılaştırıldığında süt üreticisi için esas gelir kaynağı olan 10 aylık erkek buzağının fiyatı 2019 yılında yüzde 50’den fazla düşmüştür. Ülkemizde süt piyasalarını Ulusal Süt Konseyi yönlendirmekte olup, çiğ süt taban fiyatı da bu konseyin deklare ettiği referans (tavsiye) fiyat üzerinden işlem görmektedir. Ulusal Süt Konseyinin 15.11.2019- 31.12.2020 tarihleri arası için belirlediği fiyat tüm primler dahil yaklaşık 2.3 TL/kg’dır. 2019 yılı Mayıs-Haziran ayı çiğ süt destekleme ödeme fiyatları çiğ inek sütü soğutulmamış 0,03 tl/litre, soğutulmuş inek sütü 0,07 tl/litre, üretici örgüt üzerinden pazarlanan soğutulmuş inek sütü 0,10 TL/litre olarak ilan edilmiştir.”

SÜT FİYATLARINA YAPILAN DESTEK AZDIR

Süt üreticisine verilen destekleme miktarlarının arttırılması gerektiğine de değinen Hüdayi Tanrıkulu şunları söyledi:

“Yem, aşı, ilaç ve elektriğe devamlı zam gelirken, süt fiyatlarına yapılan destek azdır. İlan edilen prim fiyatları tekrar gözden geçirilerek, çiğ süt destekleri artırılmalı ve gecikme olmaksızın ödenmelidir. Üretici desteğini alamadığı her ay banka borcuna daha fazla faiz ödemek durumunda kalmaktadır. Referans fiyatı 2,5 TL olmalıdır. Tavsiye fiyatlarının üreticinin eline geçiyor gibi algılanması yanlıştır. Referans veya tavsiye fiyat adı üzerinde tavsiyedir. Mecburiyet değildir. Sıkıntıyı üretici çekmekte olup, maliyetlerini dahi karşılayamaz hale gelmiştir. Çiğ süt fiyatlarının belirlenmesinde ana kriter süt/yem paritesidir. 2.30 TL olan referans fiyatın 31.12.2020 tarihine kadar 1 yıldan uzun bir süre için sabit kalması bu süre zarfında başta yem olmak üzere üretim maliyetlerini etkileyen tüm girdilerde ortaya çıkacak fiyat artışı ve mevsimsel dönemlerdeki arz/talep dengesinin üretici aleyhine değişmesiyle beraber sektörün sürdürülebilirliğine olumsuz etki yapacağı aşikardır. Tarım ve Orman Bakanlığı referans fiyatın uygulanması için tedbirler almalı ve takip edilmelidir. Devletin desteği ile birlikte üreticinin eline litre başına 2,5 TL geçmelidir. Referans fiyatlarının azami 3‘er aylık dönemler halinde girdi maliyetlerindeki artışlar çerçevesinde süt/yem paritesinin yaklaşık 1.5 kabul edilerek belirli periyotlar halinde revize edilmesi daha gerçekçi olacaktır. Önceki yıllarda çiğ süt alım fiyatlarında uygulanan ve sütün kalitesini belirleyen süt yağı, süt proteini, somatik hücre sayısı vb. kriterler yeniden hayata geçirilmelidir. Yine sektöründeki firmaların süt üreticilerine yönelik yem tedariki zorunluluğunun tamamen ortadan kaldırılması veya azami yüzde 25’ler seviyesine indirilmesi sektörün üretici, sanayici ve tüketici yönüyle sürdürülebilirliğine ciddi katkılar sağlayacaktır. Ayrıca çiğ sütün üretilmesinde son ürüne dönüştürülmesine kadarki süreçlerde veteriner hekim meslektaşlarımızın bu süreçte aktif olarak görev alması da halk sağlığı, çevre sağlığı ve hayvan sağlığı açısından ciddi önem arz etmektedir.”

Exit mobile version