Bandırma ilçesinden dünyanın 5 kıtasındaki 35 farklı ülkeye balık ve donmuş ürünler ihraç eden Kocaman Balıkçılık’ın Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kocaman, Türkiye’deki balık istihsalinin bir yılda yarı yarıya düştüğünü belirterek, “Bunların sebeplerinin artık oturulup konuşulması gerekli” dedi.
Dünyanın 5 kıtasındaki 35 farklı ülkeye donmuş ve işlenmiş deniz ürünü ihraç eden ve 1922 yılından bu yana deniz ürünleri sektöründe üretim yapan Kocaman Balıkçılık firmasının üçüncü kuşak yöneticisi Osman Kocaman, balıkçılık sektöründeki son gelişmeleri değerlendirdi.
Türkiye’nin balıkçılığının hamsiye dayalı olduğunu ifade eden Kocaman, “Bu sene geçmiş yıllara göre herşeyden önce ilk bahardaki suların aşırı soğuk olmasından dolayı gözlemimize göre palamut balığı yavrusu tutmadı denizde. Bunu mevsimlere bağlıyoruz. Zaten denizlerimizde en çok istavrit, hamsi, palamut, sardalya gibi göçmen balıklar var. Lüfer artık maalesef bulamıyoruz. Çinekop bu yıl yine olmayan balıklardan. Bunlar mevsimlere, yıllara göre değişim gösterebilen balıklar. Hamsi Marmara Denizi’nde bir dönem belli bir miktar oldu, sonrasında arkası gelmedi. Karadeniz’de hamsi çok oldu ama ince oldu. Marmara’daki hamsiler iriydi ve çok da pahalı olmasının sebebi aslında iri olmasından kaynaklandı. Daha sonra Ocak ayında İstanbul İğneada tarafından çok hamsi oldu. Televizyonlarda da çıktı. Hamsi’nin fiyatı 3-5 liralara kadar indi. Bandırma’da da fiyatlar 10 TL’ye kadar geriledi ama göreceli olarak daha ince hamsilerdi. Bu sene çinekop ve palamutun olmaması, istavritin az olması, iri hamsinin fiyatına yüksek bir talep getirdi. Çok da bol avlanmadığı için geçen sene 10-15 TL’ye yediğimiz hamsinin bu yıl fiyatını 30-35 TL’lere görmek durumunda kaldık. Ama Ocak ayında tekrar hamsi bollaştığında fiyatların düştüğünü görmüş olduk” dedi.
Balık istihsali yarı yarıya düştü
Türkiye’de yıllık 600 bin ton olan balık istihsalinin 2018 ve 2019 yıllarında yarı yarıya düştüğünü belirten Osman Kocaman, “Reisler, bilhassa Batı Karadeniz’deki balığın son günlerde yeniden Bulgaristan ve Romanya tarafına döndüğünü anlatıyor. Bizler de reislerin anlattıklarından biliyoruz. Bu balık tekrar dönüş yapacaktır tahminim. Havaların düzelmesi ile birlikte de tekrar bir hamsi sezonu daha yaşayacağımızı ümit ediyorum. Palamut için 2019 senesi yok yılıdır, kayıp yılıdır. Bazı böyle yıllar yaşayabiliyoruz. Bazen çok, bazen az olabiliyor. 2006 senesi gibi rekor yıllar vardır. Geçmiş 30-40 yılda görülmemiş bir balık görüldü o sene. Bu dalgalanmalar görülebiliyor. Aslolan burada balıkçılık denildiğinde ülke olarak istihsalimizin de dörtte üçü olan hamsidir. Esas Türkiye’nin balıkçılığı hamsiye dayalıdır. Her yıl hamsi olması beklenir. Göçmen balıkların olup olmaması sürpriz olmaz ama hamsi de öyle değildir. Hamside de azalma var. Gerek 2018, gerek 2019 yıllarında balık istihsalimiz 300 bin tonun altına düştü. Burada bir sıkıntı var. 500-600 bin tonlardan yarıya yarıya bir düşüş var. Bunların sebeplerinin artık oturulup konuşulması gerekli. Sektör bileşenleri, bakanlık, pazarlamacısı, sanayicisi, balıkçısı, bilim adamları hep birlikte oturup bir yeni yol haritası çizilmesi ve yeni tedbirler alınması gerekiyor” diye konuştu.