ERDEK’in müsilajını unuttuk, başkanlık seçimine daldık.
Seçim, müsilajdan daha mühim!
Salyaları fosseptik vidanjörüyle temizlemesiyle gündem olan Büyükşehir Belediyesi de, bu kere Erdek Belediye Meclisi’ndeki başkanlık seçimiyle gündeme geldi.
Müsilajı vidanjörle temizleme işi komikti.
30 Haziran Çarşamba günü yapılan seçimde de yine komik bir olay yaşandı.
Seçimin yapıldığı salona giremeyen CHP’liler polisle tartıştı.
Güvenlik güçlerinin etten duvar ördüğü salon kapısını zorladılar.
Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun, Ahmet Akın, Milletvekili Ensar Aytekin, İl Başkanı Serkan Sarı ve dahi cümle CHP’li; belediye başkanları falan..
İçeri alınmadıkları gerekçesiyle yüksek sesle tepki gösterdiler, haklı olarak.
Komik olan kısım bu değil.
***
İŞTE tam o sırada..
Olay anını görüntülemeye çalışan bir meslektaşın kamerasına, Yücel Yılmaz’lı bir görüntü giriverdi.
Birkaç saniyelik görüntü, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın oturduğu yerden seçim ortamının görüntüsünü aldırdığını ve canlı canlı izlediğini ortaya serdi.
Whatsapp’tan gergin dakikaların görüntüsünü çeken arkadaş, elindeki telefonu havaya kaldırıp kameranın kadrajına girince..
Sırıtan bir Yücel Yılmaz profiliyle karşılaştı herkes.
Gülmek, tebessüm etmek, kahkaha atmak güzel şey elbet.
Allah herkesin yüzünü güldürsün. Hiç kimse somurtmasın. Amin.
Ama birader, ortam gergin.. İtiş kakış var.. Bağırış çağırış.. Yüksek volümlü haykırışlar falan.
Millet İttifakı, “seçimi bizden kaçırıyorlar” düşüncesinde.
Bu yüzden hepsi gergin.
Yani en küçük bir kıvılcım, salon kapısında yumruklu joplu kavgaya neden olabilecek.
Bizimki sırıtıyor!
***
EVET çok fena yakalandı Yücel Yılmaz.
Görüntüyü kim aldıysa, kadraja birkaç saniyeliğine bile olsa yanlışlıkla Yücel Yılmaz’ı soktuysa…
Hayatında yemediği küfürü yemiştir muhtemelen.
İnsan azıcık dikkat eder. Madem bir görev yapıyorsun, doğru yap.
Başkanı niye kadraja sokuyorsun?
O sırıtırkenki hali sosyal medyada patladı gitti işte.
***
PEKİ, öyle bir ortamı izlerken niye güler, niye sırıtır insan?
Tamam; bizim Başkan güleç yüzlü.. Yüzünde güller açıyor gülerken falan ama..
Komedi filmi değil ki bu.
Ortada bir demokrasi sınavı var.
Millet İttifakı’nın dokuz üyeli grubundaki birliği bozup, iki üç üyeyi kendi tarafına çekme teşebbüsleri…
..ve Erdek sakinlerinin iradesini korumaya çabalayanların haykırışları.
‘İrade’ dedik de..
Sonuçta millet iradesiyle seçilmiş bir belediye yönetimi var ortada.
O iradenin tercih ettiği Belediye Başkanı’nı görevden alıyorsun, yargılıyorsun, hüküm veriyorsun, başkanlıktan düşürüyorsun.
Sonra yerine yeni bir başkan seçiyorsun.
Seçim işlerinde iktidar gücü her zerrede hissediliyor.
Meselâ Meclis salonunda yapılabilecek bir seçim, spor salonuna taşınıyor!
Yüzlerce polis salonun etrafında etten duvar örüyor.
Ortam gerilmiş…
Bizim güleç yüzlü Başkan, Büyükşehir Meclisi’nde CHP’li üyelere sertlenip kendince fırça atarken takındığı yapay ciddiyeti, sinirli pozları, birkaç saniye sonra gülerek nasıl harcıyorsa..
Bu görüntüde de aynı durum var.
Ama bir de, “gülerim ağlanacak halime” sözümüz var bizim.
***
ERDEK seçimi için bu denli şamataya gerek var mıydı?
Yani, bir sürpriz, bir mucize olmazsa, dokuza altı çıkacağı belli sonucun.
Dokuz üye Millet İttifakı’nda.. Altı üye Cumhur İttifakı’nda.
Kim çoğunluksa, kazanan da o olacak haliyle.
‘Adam devşirme’ çabaları olmuş meselâ.
Tutmamış.
Görevden alınan eski Başkan Hüseyin Sarı, “ahlaksız tekliflerde bulundular” diyor.. Yenir yutulur iddialar değil yani. Mutlaka cevap verilmeli.
Öyle ki, Hüseyin Sarı’ya “yargıdaki dosyalarını temizleriz” bile demişler.. Sarı bu iddiayı kameralar karşısında dillendirdi.
Sarı’nın bir iddiası da, işyeri için ruhsat çıkarmak isteyen bir iki meclis üyesine, karşıdan evrak sallayıp dalga geçmişler; istedikleri ruhsatı vermemişler.
Ortada hem devşirme, hem korkutma durumu var gibi görünüyor.
Ama ilçe halkının iradesiyle seçilen meclis üyeleri, o iradenin gereğine uygun davranıyor.
Peki o gazete manşetlerine ne demeli?
Sonucu az çok belli olan seçimi manipüle etmek adına, sanki karşı taraf kazanmış havası estirdiler.
Kazanan tarafın kendi içinde bölündüğünü, işlerin karıştığını falan ima ettiler.
Herhalde kamuoyunda bir algı oluşturmaktı niyet.. Ama tutmadı işte.
Seçimle ilgili Büyükşehir Belediyesi yönetimi kendini bilfiil ortaya attı.
Kazanmak adına çok çabaladı.
Bu seçimde gösterdikleri performansı, CHP’li Belediye yönetimini yan bastırmak için değil de, turizm beldesi Erdek’in sorunlarını çözmek için sarfetselerdi keşke.
Hani hep aylardır maaşlarını alamayan memurdan, işçiden dem vuruyorlardı.
CHP’li Belediye’nin Erdek için hiç bir hizmet yapamadığını ileri sürüyorlardı.
Çöplerin toplanmadığından, çarşı pazarın temizlenmediğini söylüyorlardı.
Tüm kadroyu seçim için seferber edip, kazanmak adına ne gerekiyorsa yapmak yerine..
Tüm ilçelere eşit mesafede yaklaşıldığı izlenimi vermek için, Erdek’teki genel sorunların çözümü yoluna gidilebilirdi.
Erdek’te iki kepçe pozu çekip “çalışıyoruz” görüntüsü vermek yerine, gerçekten bir şeyler yapılabilirdi.
Olaya ‘sizden – bizden’ diye bakmak son derece yanlış.
Erdek, bu ülkenin ilk turizm merkezi. Marmara’nın incisi.
İster CHP’li olsun yönetim, ister AK Partili…
Erdek’in varlığı Balıkesir için kazançtır.
Yani ille de sizden olması gerekmiyor.
Millet iradesinin tecellisidir aslolan.
Şimdi, Hüseyin Sarı’nın kameralar karşısında ortaya attığı o iddiayı yanıtlamak gerekiyor.
Üye devşirelim, vaad edelim falan, onlar neyse de..
“Yargıdaki dosyaları temizleriz” iddiası çok vahim.
Böyle bir güç mü var?
Bu iddia, adalet mekanizmasını da zedelemez mi?
Yücel Yılmaz’ın hiç bekleme yapmadan iddialara yanıt vermesi gerekiyor.