SEÇİLMİŞ İKİ UZAY YOLCUSUNU İPTAL EDİN…
AK Parti Milletvekili Adayı Mehmet Aydemir’i gönderin uzaya!
MİLLETVEKİLİ adaylarını takip ediyoruz..
Hepsi birer papağan!
Ezberletilen sözcüklerden cümleler kuruyorlar.
Doğaçlama tek laf yok.
Bol bol poz veriyorlar, sırt sıvazlarken, el öperken, sarılıp öpürüşürken.
Sonra bu fotoğraf kareleri, video görüntüleri falan partilerin seçim koordinasyon merkezlerinden medyaya servis ediliyor; allamalı pullamalı seçim haberleri eşliğinde.
Adayların saha çalışmaları medyadan ırak yapıldığı için, o bir çuval dolusu süslü cümlenin onların ağzından çıkıp çıkmadığını bilmiyoruz.
Muhtemelen SKM’lerdeki danışmanlar falan dolduruyor tırnak içindeki cümleleri.
***
BALIKESİR için konuşanı görüp duydunuz mu?
Evvel zamanda mebusluğa niyet eden abiler ablalar, öncelikle yaşadıkları memleketin derd-i derununa dair kelam ederdi.
Doğup büyüdükleri şehrin, kasabanın, köyün sorunlarını, beklentilerini, şikayetlerini bilir, ona göre kurgularlardı seçim konuşmalarını.
Mesajlar ağırlıkla yerelden olurdu.
Seçilir de giderse Ankara’ya, ilk iş tespit edilen soruna çözüm bulma vaatleri sıralanırdı bir bir.
Arkalarında suflör olmazdı.
Partilerin genel merkezleri yapılacak konuşmaları, verilecek mesajları dikte ettirmezdi.. Aday dediğin, doğaçlama konuşur, lafını sözünü dinletirdi.
Şimdikiler arkadan kurmalı oyuncak robot gibi.
***
GENEL politik durumlar var hep dillerinde.
İktidarsa, muhalefete bindirme…
Muhalefetse, iktidara değdirme!
Ama en çok iktidar kanadından geliyor en ağır, en tonajlı, en gün yüzü görmemiş sövgüler.
Oysa iktidar yaptıklarını anlatır, yapamadıklarının vaadini verir, hedefleri üzerinden yürür.
Bizdeki iktidar, freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı ilerlerken önüne çıkan her şeyi eziyor.
İktidarın genel olarak hedefinde Millet İttifakı var…
Yirmi senedir Millet İttifakı’nı oluşturan partiler yönetiyor ya memleketi!
Ankara’dan ne verilirse ellerine, taşranın adayları da onu söylüyor işte.
Hani geçen gün iki Türk vatandaşı seçilmişti, uzaya gitmeye gönüllü olanların içinden.
Mevzu uzay yani!
Bu millet uzayı Cem Yılmaz’ın Arog’undan, Gora’sından tanıyor.. Ötesi yok henüz.
Ama öyle bir hava estiriyor ki iktidar, sanırsınız uzayın tek hakimi biziz. Öyle sık sık gidip geliyoruz, uzayda üssümüz var, astronotlar ve bilim insanları o üslerde harıl harıl çalışıyor.
Yakında uzay otobüsleriyle Ay’a, Jüpiter’e, Mars’a seyahat edeceğiz!..
Hani muhalefet soğan üzerinden basit, pespaye, komik bir propaganda süreci yürütüyor; sevgili iktidarımızsa dünyayı aşmış, uzayı kucaklıyor…
“İşte aramızdaki fark” diyor kerameti kendinden menkul aday.
“Biz uzay ajansı bile kurduk, muhalefet kuru soğan edebiyatıyla meşgul…”
***
AMA canım abim, bir kilo kıyma üç yüz elli lira be ya!
Et olmuş beş yüz…
Geçen gün Yıldız Lokantası’nda az patlıcan yedik; çay tabağını doldurmayacak kadar az yani.. Yetmiş lira yazmış adisyona!
Yaz sebzelerini, meyvelerini falan kış fiyatından tüketecek ahali.
Etle, balıkla, tavukla falan tüm iletişimini kesmiş durumda ayrıca.
Sen uzayı anlatıyorsun bize!
***
ÖRNEK vereyim haydi.. AK Parti’nin Balıkesir Milletvekili Adayı Mehmet Aydemir, Burhaniye’nin köylük yerlerinde, sanayi sitesi arastalarında seçim çalışması yapmış. AK Parti SKM’sinden haber bülteni yolladılar bol fotoğraf eşliğinde.
Köylük yerde, tarladan, tapadan, büyükbaştan, küçükbaştan, sütten, peynirden, ambardan, darıdan falan söz etmek lazım. Tarım ve hayvancılık politikalarında yeni hedeflere, vaatlere falan değinmek lazım.
Bu arkadaşımız uzayı anlatıyor!
Bakın neler diyor:
“Ortada bir ikiyüzlülük var. Kılıçdaroğlu, arkadaşları ve ortaklık yaptıkları siyasi partilerdeki isimler biz ne zaman yüksek teknolojiyle alakalı bir işe girişsek, uzay çalışmalarından bahsetsek, bizi eleştirdiler. Biz ne zaman uzay dediysek, ‘millet aç uzay çalışması yapmanın zamanı mı’ dediler. Bunu diyenlerin ne zaman aklına uzay geldi de uzay çalışması yapacağız diyorlar. Siz uzay çalışması yapacaksanız bizi neden eleştirdiniz? Biz Uzay Ajansı’nı kurduk. CHP kuruluş kararnamesini iptal ettirmek için AYM’ye başvurdu. AYM’ye başvuracaksınız, sonra gelip diyeceksiniz ki, ‘Biz ABD’deki şirketlerle uzay merkezi kuracağız’. Bu bir iki yüzlülüktür. Samimi değiller. Kendisi soğanla videolar çekti. Soğanla gençleri kandırmaya çalıştı. Şimdi de ‘Uzay merkezi kuracağım’ diyerek gençleri kandırmaya çalışıyor. Bunların böyle bir kapasitesi yok. Teknofest festivalinin açılışının olacağı gün siz ‘ABD’li şirketi buraya getireceğiz’ diyorsunuz. ABD’ye gitmenize gerek yok. Biz zaten bu festivalde uzaya dair iddialarımızı ortaya koyuyoruz. Bakın iki tane uzay yolcusunu belirledik. Bu iki kardeşimiz bilimsel çalışma amaçlı gidecek. Bilim insanlarının yaptığı çalışmaları orada test edecekler. Belki biz çığır açıcı işler yapacağız. İki Türk vatandaşımızı uzayla buluşturacağız ve geri dönecek. Büyük bir gurur. Uzaya giden ilk Türk olmak büyük bir gurur. Türkiye’yi en güzel şekilde temsil edecekler.”
***
KÖYLÜ milleti ne yapsın; dinliyor işte.
“Yürü git be birader, ne anlatıyon sen” demez…
“Bizim köyün lağımı yok lağımı, fosseptikle idare ediyoz” demez!
“Sen uzayı anlatıyon ama, yamalı yollar tarla gibi” diye dert yanmaz…
Adam köylük yerde Teknofest anlatıyor, uzay yolculuklarından dem vuruyor.
Biri de çıksa dese ki, “o iki uzay yolcusunu iptal etsinler, seni yollasınlar uzaya…”
***
E haydi anlat bakalım, Balıkesir’de ne var ne yok?
Sorun çok, hangisine vakıfsın, hangisi için çözümün var?
Beklenti çok; listeni yaptın mı?
Şikayet çok; dinlemek istersen…
Var mı dağarcıkta Balıkesir’e dair iki kuplecik bir şeyler?.. Anlat haydi… Uzayı zaten Cumhurbaşkanı anlatıyor, iha’ları siha’ları falan, her yerde, her ortamda konuşuyor. Memleketin bakanları, milletvekili adayı sıfatıyla sahada bunları anlatıyorlar; TOGG’la gidiyorlar her yere.
Sen Balıkesir’i anlatacaksın, Balıkesir’i dinleyeceksin.
Boşver Kılıçdaroğlu onu demiş, Akşener bunu söylemiş, ‘zilletçiler’ bu projeye karşı çıkmış, itiraz etmiş; geç bunları.
Seçilirsen hasbelkader Balıkesir’i temsil edeceksin yani.
Balıkesir için dertlenmelisin.
Tamam, zanaatın enerji, teknoloji, ar-ge işleri olabilir ama..
Tarlaya serecek gübre için para bulamayan benim köylüm, uzay ütopyasıyla nasıl doyursun karnını?
***
MEHMET AYDEMİR’in uzay muhabbeti üzerinden yürüdük ama..
İktidarın öteki adayları, muhalefetinkiler falan hepsi aynı.
Temsil hakkı için oy istedikleri hemşehrilerine, genel merkezlerin ezberlettiği cümlelerle sesleniyorlar yalnızca.
Yaşadıkları şehrin özeline dair bir numaraları yok.
