BİZİM BAHÇE / Nazif İlboz
Rögar kapakları, genellikle yağmur suyu drenaj sistemlerinin bir parçası olarak kullanılan kapaklardır. Yağışlı havalarda veya su birikintilerinin olduğu alanlarda, bu kapaklar altındaki borulara suyun geçişini sağlar. Bu şekilde, suyun kontrollü bir şekilde drenaj sisteminde toplanması ve yolların su altında kalmaması sağlanır.
İyi hoş da, bu kapaklar yolun tam ortasında olmak zorunda mı? Ya da asfaltın hizasında ayarlanamıyor mu?
Yollardaki çoğu rögar kapağı ya çukur ya da tümsek. Bu da trafikte özellikle motosiklet kullanıcıları tarafından ciddi tehdit oluşturuyor.
Bir motosiklet kullanıcısı olarak bizzat yaşadığım ve çevremdeki motosiklet sürücülerinin de muzdarip olduğu bir konu bu. Yollara sıklıkla ve düzensizce serpiştirilmiş kapaklar ve bu kapaklarin yolla uyumsuzluğu… Öyle ki, daha geçenlerde evimin önündeki caddede, bir motosikletlinin yoldaki rögar kapağı yol hizasının altında olduğu için çukura girip kaza yapmasına bizzat şahit oldum.
Rögar kapakları kimi zaman şeridin tam ortasında kimi zaman kıyısında köşesinde düzensizce ve sıklıkla yerleştirilmiş. O yüzden motosiklet kullananlar zikzak çizer gibi kullanmak zorunda kalıyorlar araçlarını. Sadece rögar kapağı da değil, asfalta yapılan yamalar da asfaltla uyumsuz. Ya çukur ya tümsek. Bir türlü asfaltla aynı hizada yapılamıyor ve yolun ortasında bir tuzak izlenimi yaratıyor bu durum.
Sadece ara sokaklarda olan bir problem de değil üstelik. Bandırma Caddesi, 100. Yıl Caddesi gibi işlek caddelerde de yamalar ve rögar kapakları asfalta hizalanamıyor. Yol ortasındaki bu tuzakları asfalta sıfırlayabilmek çok da zor olmamalı. Hem can ve mal güvenliği açısından, hem de trafiğin düzenli akışı için daha bu tuzakların daha uygun konumlandırılması gerektiğini düşünüyorum. Yol ortasında olacaklarsa da daha başarılı bir şekilde, çukurda veya tümsekte bırakmadan, üzerinden geçildiğinde fark edilmeyecek derecede yola bitişik yapıldığında artık “tuzak” olmaktan çıkıp sadece amaçlarını gerçekleştireceklerdir.