YATAY MİMARİ VE KAT SINIRLAMASINDA ÖRNEK KENT

Ülkemizde yaşanan deprem felaketinin ardından gündeme gelen yatay mimari ve kat sınırlamaları konusunda örnek kentlerden biri olan Muğla’da Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün açıklamalarda bulundu. Gürün, “Depremi önleyemeyeceğimize göre afete hazır, güvenli, dirençli kentler oluşturmak zorundayız” dedi.

 

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, depremin bilimsel bir gerçek olduğunu, depremi önlemeyeceğine göre afete hazır, güvenli ve dirençli kentler oluşturmak zorunda olduklarını söyledi. AKOM’da yapılan basın buluşmasında önemli açıklamalar yapan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün sözlerine Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır, geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur” sözü ile başlarken, Muğla’da afetler için yaptıkları çalışmaları anlattı.

 

 

Başkan Gürün; “Muğla’da her zaman imarla ilgili belli bir disiplin vardı. Ancak önceki dönemlere baktığımızda şehrin nüfusu bu kadar fazla değildi. 1999 yılında göreve geldiğimde 30 bin olan nüfus şuan 100 bini aştı. Ancak biz hiçbir zaman nüfus artışına göre kat sayısını arttıralım diye düşünmedik. Gerekli zemin etütlerini yaptık ve sağlam olan bölgeleri imara açarak kat sınırlaması uyguladık ve yatay mimariyi teşvik ettik. Bu çerçevede hazırladığımız imar planlarını da 4 ve 2 katlı olarak organize ettik. Türkiye verilerine göre Muğla’da ortalama bina kat sayısı iki buçuk. Bu özelliğimiz ile Türkiye’de en düşük kat sıralamasında 3.sıradayız. Birinci sıra Ardahan, 2.sıra ise Ağrı. Bu bölgelerin nüfuslarına ve turizm ile artan sirkülasyona baktığımızda Muğla ile kıyaslanamayacağını göreceksiniz. Biz hem nüfusu en yüksek hem de kat sınırlaması en düşük kentiz diyebiliriz. Bunun en önemli nedeni şehrin belli bir disiplin içinde depreme hazırlanması ve çevrenin korunmasına yönelik attığımız adımlar istikametinde yapılmaktadır” dedi.

Exit mobile version