Türkiye’nin uluslararası alanda peş peşe yaptığı operasyonlar zehir tacirlerine büyük darbe vurdu. Doğu’dan Batı’ya, Batı’dan Doğu’ya gönderilen uyuşturucunun rotalarında değişimler oldu. Peki artık hangi rotalar kullanılıyor ?
Dünya’da uyuşturucu arzı artıyor, ara sokaklarda tezgahlar kuruluyor. Gençler zehir kıskacına alınıyor. O kıskacın ortasında Türkiye de var.
Uluslararası ölçekte yapılan uyuşturucu ticaretinin başında eroin geliyor. Tüm dünyayı boyunduruğu altına almayı hedefleyen zehrin ana üretim yeri Afganistan, İran, Pakistan üçgenindeki “Altın hilal” olarak tabir edilen bölge. Sevkiyat için hedef ülke ise Türkiye, Avrupa ve Amerika.
Uyuşturucu sevkiyatında geleneksel 3 rota kullanılıyor. Bunlar Türkiye’yi içine alan Balkan Rotası, Kuzey Karadeniz rotası ve deniz taşımacılığı tercih edilen güney rotası.
Türkiye, Balkan Rotası’nda eroinin geçtiği transit ülke konumundaydı. Ancak son yıllarda zehir tacirlerine önemli operasyonlar yapıldı. Onlardan biri de, Erzincan’da bir ton 271 kilogram uyuşturucunun ele geçirildiği operasyondu.
Bu ve benzeri büyük operasyonlar, zehir tacirleri için caydırıcı oldu, yeni bir rota belirlendi.
Artık eroin Afganistan İran Pakistan üçgeninden Kazakistan, Kırgızistan ve Kafkaslar üzerinden Ukrayna’ya oradan da Avrupa’ya taşınmaya başlandı.
ZEHİR TACİRLERİNİN YENİ BİR HEDEFİ VAR
O da Afganistan İran Pakistan üçgeninde üretilen uyuşturucuyu Irak ve Suriye’deki terör koridorundan Akdeniz’e. Oradan da deniz yoluyla Avrupa’ya taşımak.
Sentetik uyuşturucunun üretim yeri ise Hollanda ve Belçika. Pazarını ise Avrupa’nın yanı sıra Türkiye ve Ortadoğu oluşturuyor.
Avrupa ve Balkanları izleyen sentetik uyuşturucu rotası Türkiye’ye, Türkiye’den de kargo yoluyla Ortadoğu’da özellikle eğlence mekanlarının öne çıktığı şehirlere gönderiliyordu. Ancak Türkiye bu rotayı işlevsiz hale getirmek için de operasyonlar yaptı. Kargo firmaları sıkı denetime alındı.
Türkiye’de alan bulmakta zorlanan zehir koridoru yine Akdeniz’e yöneldi. Balkanlardan ve Avrupa’dan getirilen uyuşturucu, Suriye ve Lübnan sahillerine ulaştırılmaya başlandı. 2018 yılında Fırat Kalkanı Bölgesi’nde 2 milyon uyuşturucu hap ele geçirilmişti.
Kokain üretiminde ise Güney Amerika ülkeleri başı çekiyor. Okyanusu aşan kokain, Avrupa, Balkanlar ve Türkiye’ye, ardından Ortadoğu’ya gönderiliyordu.
Türkiye hem hedef hem de transit geçiş ülkesi konumundaydı. Güvenlik güçleri deniz yoluyla getirilen kokainin izini sürdü, Avcılar Ambarlı Limanı’nda 228 kilogram kokaini ele geçirdi.
Peş peşe operasyonlar kokain rotasını da değiştirdi. Akdeniz etkin olarak kullanılmaya başlandı. Karaya açılan bölge ise terörün ve istikrarsızlığın merkezi olan Suriye ile Lübnan oldu.
Akdeniz’de yoğunlaşan uyuşturucu trafiği Türkiye’nin güvenliğini de tehdit etmeye devam ediyor.
Yani, Türkiye’nin denizlerdeki güvenliği aslında sadece enerji için değil, ülkenin huzuru, uyuşturucu madde sevkiyatının önlenmesi için de önemli. Zira, yasa dışı uyuşturucu ticaretinde elde edilen gelir birçok ülkede istikrarsızlık için kullanılıyor. Yani başka bir ifadeyle, bu yasa dışı paralar bölgedeki terör ve suç örgütlerinin de beslenme aracı.