İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kentin afetlere karşı dirençli hale getirilmesi için kurulan İzmir Afet Platformu’nun ilk toplantısına katıldı. Başkan Soyer, mevcut afet politikasında köklü ve kapsayıcı değişikler yapmanın kaçınılmaz olduğunu söyleyerek “Güvenli, sağlıklı, doğayla uyumlu ve demokratik alanları güçlendirilmiş kentin peşindeyiz. Böyle bir kentte yaşamak istiyoruz. Ezberleri bozmamız gerekiyorsa bozacağız. Her şey değişecek” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, afetlere karşı dirençli kent hedefiyle kurduğu İzmir Afet Platformu’nun ilk toplantısı Marmara Depremi’nin 22. yıl dönümünde yapıldı. Tarihi Havagazı Fabrikası’ndaki toplantıda Büyükşehir Belediyesinin afetlerle mücadele stratejisi, afet sonrası oluşan hasarı en aza indirmek için hayata geçirdiği çalışmalar ve planlanan projeler konuşuldu. Toplantıya ilçe belediye başkanları, sivil toplum örgütleri, meslek odaları temsilcileri ile üniversitelerden çok sayıda uzman isim katıldı.
“Riskleri azaltmak için adımlarımızı kararlılıkla atıyoruz”
İzmir’in direncini artırarak gelecekteki afetlerin etki ve zararından koruyacak önlemleri afetler meydana gelmeden almak istediklerini belirten Soyer, “Günümüzde hem yerel hem merkezi yönetimler 2015-2030 Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi’nde yer alan proaktif risk azaltma yaklaşımını benimseyerek daha dirençli kentler meydana getiriyor. Biz de İzmir’de bu yaklaşımı benimsedik. Kentimizde ‘afet yönetimi’ yerine ‘afet risk yönetimine’ vurgu yapan bir yaklaşımı ön plana çıkardık. Sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla, yeni riskler oluşturmadan mevcut afet risklerini azaltmak için adımlarımızı kararlılıkla atıyoruz. Kentimizin en öncelikli afet risklerinden biri bugünkü toplantımızın da gündemini oluşturan depremdir. Bu amaçla İzmir’de deprem dirençliliğini geliştirmeye yönelik her türlü hazırlığa ve risk azaltma çalışmalarına başladık” diye konuştu.
“Henüz oluşmamış afetlerin riskini azaltıyoruz”
İzmir’in deprem odaklı afet risklerini azaltmanın ve neden olacağı zararlarla mücadelenin en önemli araçlarından birinin, kentsel yenileme ile yerinde dönüşüm olduğunu kaydeden ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında bilgi veren Başkan Soyer, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün, kentsel dönüşüm çalışmalarımızı yerinde dönüşüm ve uzlaşma esasları ile belediyemiz garantörlüğünde altı ayrı bölgede sürdürüyoruz. Bu kapsamda bin bağımsız bölümü tamamladık ve teslim ettik. 2 bin 500 bağımsız bölümün ise inşaat çalışmaları devam ediyor.”
“Çiğli Kentsel Dönüşüm projemizin ilk adımını atıyoruz”
Başkan Soyer, yaptığı konuşmada kentlerin afetlere karşı dirençli hale getirilmesinin önemine de değinerek, “Bugün bizi bir araya getiren Afet Platformu ile eş zamanlı olarak, yangına dirençli orman politikamızı uyguluyoruz. Deprem nedeniyle oluşacak riski azaltmak için, bu hafta kentsel dönüşüm çalışmalarımıza bir yenisini ekleyerek Çiğli Kentsel Dönüşüm projemizin ilk adımını atıyoruz. Hepinizin bildiği gibi, Gediz Havzası’nın kirliliği ile mücadele ediyoruz. Körfez’de müsilaj ve benzeri riskleri azaltmak için çok sayıda tedbir alıyoruz. Tüm bunları gelecekte meydana gelebilecek afetlerin fiziksel, ekonomik, sosyal ve yıkıcı etkilerini ortadan kaldırmak için yapıyoruz. İzmir’i afetler karşısında daha güvenli, sağlıklı ve doğayla uyumlu bir şehre dönüştürme politikamız ve bunun kararlı adımları kesintisiz olarak sürecek” diye konuştu.
Yapılacak çalışmalar anlatıldı
Toplantıda İzmir Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Banu Dayangaç, İzmir’de afet odaklı teknik çalışmalar ve projeler hakkında sunum yaptı. İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar da 30 Ekim depreminin ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi ile binaların yapı envanteri çalışmaları için imzalanan protokol hakkında bilgi verdi.
Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdin Bozkurt ile ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdem Canbay, İzmir’de depremsellik araştırması yapılması ve zemin davranış modelinin çıkarılması için İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, ODTÜ ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi arasında imzalanan protokol kapsamında, yapılacak çalışmaları anlattı.
“İzmir’de iyi bir yere varacağımızı düşünüyorum”
Sunumların ardından tekrar söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Yüreğimize su serpen sunumlar dinledik. İnsan bilmediğinden korkar, bizi korkutan şey bilmemekten kaynaklıdır. Bildiğimiz sürece o korkumuz azalır. Bilimin ışığından da faydalanıyorsanız, aydınlanırsınız ve ona göre de çare üretmeye başlarsınız. Yaptığımız çalışmaların ortak noktası dirençli bir kent oluşturmak. Yeşil şehirler, marka şehirler önemli ama hepsinden daha önemli ve değerlisi, dirençli bir kent oluşturmak. Güvenli, sağlıklı, doğayla uyumlu ve demokratik alanları güçlendirilmiş kentin peşindeyiz. Böyle bir kentte yaşamak istiyoruz. Binaların deprem güvenlik karnelerini oluşturmak istiyoruz. Diğeri de dünyada ilk kez yapılan, gurur verici, gelecek konusunda umutlanmamızı sağlayan çalışmalar. Karamsar tabloyu aydınlatacak çalışmalar. Bu çalışmalar sonucunda İzmir’de iyi bir yere varacağımızı düşünüyorum. Bütün bu çalışmalar tamamlandığında ne yapmamız gerektiğini değerlendireceğiz” dedi.
Bu kadar kapsamlı bir çalışmanın, bu kadar geniş bir alanda yapılan çalışmanın bu şehrin geleceği ile ilgili çok önemli bir rol üstleneceğini söyleyen Başkan Soyer, “Bunun karşısında hiçbir şey duramaz. Bütün bildiğimiz ezberleri bozmamız gerekiyorsa bozacağız. Yeniden bu şehri okuyacağımız, anlayamaya çalışacağımız bir tablo ortaya çıkaracak. Her şey değişecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal hafızası zaten müteahhit ile vatandaşı kentsel dönüşüm bağlamında yalnız bırakmayan bir geçmişe sahip. Bundan sonra da öyle olacak” dedi.
