Ekrem İmamoğlu, Akın Gürlek’e yönelik ifadeleri nedeniyle yargılandığı davada güçlü bir savunma yaptı. İşte İmamoğlu’nun savunması…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle “hakaret”, “tehdit” ve “hedef gösterme” suçlarından yargılandığı davada kapsamlı bir savunma yaptı.
Silivri’de Marmara Cezaevi karşısındaki duruşma salonunda gerçekleşen ilk duruşmada İmamoğlu, yalnızca kendisini değil, Türkiye’deki hukuk sistemini ve adalet anlayışını da savundu.
İmamoğlu’ndan Mahkemeye Üç Kritik Soru
İmamoğlu, savunmasında, soruşturmanın başlatılması sürecine dair mahkemeye üç temel soru yöneltti:
-
Soruşturmayı başlatan savcı konuşmayı tesadüfen mi izledi?
-
Konuşma nasıl canlı olarak izlendi ve hangi yöntemle dinlendi?
-
Canlı yayından değilse, WhatsApp üzerinden gelen bir talimatla mı soruşturma başlatıldı?
İmamoğlu, birkaç dakika içinde soruşturmanın açılmasını eleştirerek, yargı sürecinin sağlıklı işleyip işlemediğini mahkemenin sorgulaması gerektiğini vurguladı.
“İstanbul’u Kazandım, Türkiye’yi Kazandım”
Konuşmasında İstanbul seçimlerinde elde ettiği başarının bedelini ödediğini savunan İmamoğlu, “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır” söylemine atıfta bulunarak, siyasi baskılarla yargılandığını söyledi. “Bugün burada olmamın sebebi, millet iradesine sahip çıktığım içindir,” ifadelerini kullandı.
Gençlere Yapılan Zulme Sert Tepki
Tutuklu üniversite öğrencilerine yönelik uygulamaları da eleştiren İmamoğlu, gençlerin gözaltına alınmasına sert tepki gösterdi. “Hiçbir gencin ifade özgürlüğü nedeniyle zulme uğramasına müsaade etmeyeceğim. Gençler serbest bırakılmalı,” dedi.
“Terörle Beni Yan Yana Getirenin Alnını Karışlarım”
Savunmasının en çarpıcı bölümlerinden biri, İmamoğlu’nun terörle ilişkilendirilme iddialarına verdiği yanıttı.
“Ben bu ülkenin evladıyım. Türk bayrağını, Mustafa Kemal Atatürk’ü temsil ediyorum. Beni terörle yan yana getirmeye kalkışanın alnını karışlarım!” ifadelerini kullandı.
“Bu Süreci TRT ve Anadolu Ajansı Yayınlamalıydı”
Devlete ait kurumların tarafsızlık ilkesine aykırı hareket ettiğini savunan İmamoğlu, “TRT ve Anadolu Ajansı, halkın vergileriyle kurulmuş kurumlar. Gerçekleri yayınlamak zorundalar. Bu dava halkın gözü önünde görülmeliydi,” diyerek medyadaki taraflı tutuma da sert sözlerle yüklendi.
“Bu Milletin Teminatı Olmaya Söz Veriyorum”
Savunmasının sonunda İmamoğlu, mahkeme salonundakilere ve kamuoyuna şu sözlerle seslendi:
“Ben bu milletin evlatlarının, her bir ferdinin geleceğinin teminatı olacağım. Demokrasi ve adalet devrimini bu topraklara getireceğiz. Hiçbir güç beni durduramayacak!”