23 Nisan coşkusu henüz tazeyken, 26 Nisan sabahı Saraçhane’den yükselen sesler Türkiye’nin gündemine damga vurdu.
İBB Başkanvekili Nuri Aslan, aralarında İSKİ Genel Müdürü Doç. Dr. Şafak Başa ve yardımcılarının da bulunduğu çok sayıda üst düzey yöneticinin şafak baskınıyla gözaltına alınmasına sert tepki gösterdi. Aslan, “İstanbul’un geleceği için çalışan kamu görevlilerinin hedef alınması sadece bireysel değil, kurumsal bir saldırıdır,” diyerek çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Gözaltılar Kanal İstanbul’un Gölgesinde Mi?
Nuri Aslan’ın dikkat çektiği noktalardan biri ise, gözaltıların zamanlaması ve içerdiği sembolik anlam oldu. Aslan’a göre, İSKİ yöneticileri, İstanbul’un en kritik su kaynaklarından Sazlıdere Barajı çevresindeki kaçak ve kontrolsüz yapılaşmayı durdurmak üzere harekete geçmişti. Bu bölge, aynı zamanda kamuoyunda büyük tartışma yaratan Kanal İstanbul projesiyle doğrudan bağlantılı.
“Arkadaşlarımız, İstanbul’un su güvenliğini tehdit eden projelere karşı görev yaparken gözaltına alındı. Bu sadece bir güvenlik sorunu değil, aynı zamanda çevresel bir tehdit. Sazlıdere, Kanal İstanbul hayata geçirilirse yok olma riski taşıyor,” diyen Aslan, bu operasyonların çevre savunusuna darbe olduğunu savundu.
“Yasalara Uyanlar, Yasalara Karşıymış Gibi Gösteriliyor”
İBB yöneticileriyle birlikte kameraların karşısına geçen Aslan, 19 Mart’ta tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un yakınlarına yapılan operasyonlarla bu sabahki gözaltılar arasında doğrudan bir siyasi bağ olduğunu ima etti.
“Bu insanlar, çağrılsalar ifade verecek sorumluluk sahibi kamu görevlileridir. Sabahın köründe evlerine baskın yapılması, sadece onları değil ailelerini de derinden etkiliyor. Bu uygulamalar, kamu vicdanını zedeliyor,” dedi.
İstanbul’un İşleyişi Zarar Görüyor
Aslan, gözaltıların sadece bireysel mağduriyet yaratmadığını, İBB’nin kurumsal yapısına ve hizmet akışına da zarar verdiğini ifade etti.
“Şehircilik, altyapı, afet yönetimi gibi İstanbul’un yaşamsal alanlarında çalışan ekiplerimizin bu şekilde hedef alınması, hizmet üretme kapasitemizi zayıflatmayı amaçlıyor olabilir.”
“Hiçbir Güç Bizi Kamu Yararı Mücadelesinden Alıkoyamaz”
Konuşmasının sonunda İBB’nin demokrasiye, hukuka ve kamu vicdanına bağlılığını yineleyen Aslan, “92 bin çalışanımızla, ilçe belediye başkanlarımızla ve halkımızla birlikte İstanbul’a hizmet etmeye devam ediyoruz. Ne gözdağı ne de hukuksuzluk bizi yıldırabilir,” dedi.
“Sağduyuyu, adaleti ve ortak vicdanı savunmaya devam edeceğiz. Toplumu bu sürece sessiz kalmamaya, hukuka sahip çıkmaya davet ediyoruz.”