Kastamonu’da özellikle ceviz ve kestane hasadının başlaması ile birlikte ağaçtan düşen 3 kişi hayatını kaybederken, yıl boyunca il genelinde ağaçtan düşerek yaralananların sayısı 125’i geçti. Uzmanlar, vatandaşları daha dikkatli olmaları konusunda uyararak, hasadı tecrübeli kişilerin yapması gerektiğini söyledi.
Kastamonu genelinde özellikle ceviz ve kestane hasadı kazaları da beraberinde getirdi. İl genelinde yıl boyunca yaklaşık 125 kişi ağaçtan düşerek yaralanırken, Nuri Çakal, İsmail Yalgın ve Murat Gökdağ isimli vatandaşlar hayatını kaybetti. Eylül ayında ceviz ve kestane ağacından düşerek yaralanan 11 kişinin de Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavileri sürüyor. Ayıca Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı verilerine göre jandarma sorumluluk sahasında 2018, 2019 ve 2020 yıllarında 286 yüksekten düşme olayında 19 kişi öldü, 267 kişi yaralandı. 286 düşme olayının 151’inin ağaçtan düşmeden kaynaklandığı öğrenildi.
Koruyucu kemerler hayati önem taşıyor
Geçen yıla göre ceviz ve kestane ağaçlarından düşerek yaralananların sayısının artması üzerine uzmanlar, vatandaşları daha dikkatli olmaları noktasında uyararak, hasadı tecrübeli kişilerin yapması gerektiğini vurguladı. Ağaçtan düşme vakalarının artmasının Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı’nın 2020 yılında dağıttığı koruyucu kemerlerin kullanılmamasından kaynaklandığı belirtildi.
“Ağaçtan düşme vakalarında hayati öneme sahip yaralanmalarla karşılaşıyoruz”
Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Fatih Gün, vakaların büyük kısmında hayati tehlike tespit edildiğini belirterek, “Bölgemizde ceviz ve kestane gibi halkımızın en çok rağbet ettiği ürünlerin mevsimi olduğu için özellikle bu sıralarda ceviz başta olmak üzere çok fazla ağaçtan düşme vakaları oluyor. İlçe hastanelerimize başvurup oralardan da önemli bir travma veya sağlık durumu olan hastalar il merkezimize nakil ettirilmektedir. Özellikle eylül ayını inceledim, mesela eylül ayında 11 tane bizim tespit ettiğimiz ağaçtan düşme vakası gelmiş. Bunların bir tanesi ayaktan taburcu oldu. Yani herhangi ciddi bir hayati tehlikesi olmadan taburcu olmuş. Onun dışındaki hastalarımızın yüzde 80’ninde omurga kırıkları, yüzde 20’si kaburga kırıkları dediğimiz hayati öneme sahip yaralanmalarla karşılaşıyoruz. Hatta şu anda bir hastamız bu ciddi yaralanmalar sonucunda beyin kanaması sebebiyle ameliyat olup yoğun bakımda takibi devam etmekte” dedi.
“Yaşlı hastalarımız kalça kırıklarında uzun süre yatağa bağımlı ya da yürüyemez duruma gelebiliyorlar”
Özellikle ağaçtan düşerek yaralanan yaşlı vatandaşların yürüyemez hale geldiklerini belirten Dr. Gün, “Bunların arasında yaşlı hastalarımız ve genç hastalarımız da var. Yaşlı hastalarımızın kemikleri biraz daha kırılgan olduğu için tramvaya ciddi şekilde maruz kalabiliyorlar. Mesela bu yaralanmalarda özellikle yaşlı hastalarımızın kalça kırıklarında uzun süre yatağa bağımlı hale gelip yürüyemez duruma gelmeleriyle karşılaşabiliyoruz. Genç hastalarımızda da bir vakamızda omuz kırığı ameliyat olması gerekiyor. Ama ameliyat sonrasında da sürekli takip edilmesi gereken uzun süreli sakatlık veya hayatını, işini engelleyecek ölçüde zararlar olabilir. Bu yüzden daha dikkatli olmaları gerekiyor. Çünkü eliyle iş yapan bir adamın elinin kırılması, sürekli ayakta durarak çalışmak zorunda olan birinin omurgalarında herhangi bir kırıklık. Bunun uzun rehabilitasyon olduğundan aşırı derecede iş gücü kaybı ve bununda ekonomik anlamda zorluklara sebep verebilir” diye konuştu.
“Herhangi bir güvenlik önlemi almadan ağaca çıkmayalım”
Herhangi bir şekilde güvenlik önlemi alınmadan ağaca çıkılmaması gerektiğini belirten Dr. Gün, “Hastaneye gelen hastalarımız, cevizler boşa gitmesin, sopayla dökemedik, ağaca çıkıp öyle yapalım diyorlar. Herhangi bir güvenlik önlemi aldınız mı diye sorduğumuzda da almadıklarını belirtiyorlar. Sadece ağacın kendi budaklarına çıkıyorlar buda tehlikeli oluyor. Yaşlılarda tansiyon sonucunda göz kararmaları olup düşüyorlar. Gençlerde ise ağaç dalının kırılması ile düşme gerçekleşiyor genelde. Güvenlik önlemi alan bireylerde daha düşme vakası görmedim. Hazırlıklı bir düşme olmuyor, insanlar ağaca güvenip çıkıyor kendini koruma mekanizması olmuyor. Ağaçlar çok yüksek, 3-4 metreden düşmeler oluyor. Ceviz ağaçlarının yüksekliği dolayısıyla kendini koruması mümkün değil. Sırt üstü düşmeler çok fazla, buda omurga kırılmasına ve kaburga kırılmasına sebep oluyor ve bunlar ciddi hayati öneme sebep oluyor. Akciğer zarının delindiği anda bir kanama veya hava kaçağına sebep oluyor. İlçelerimiz merkeze çok uzak oradan buraya bir uzman görüşüne gelene kadar bir yol mesafesi var ve ciddi hayati tehlikesi ciddi ölçüde artıyor. Mesela birkaç tanesi bu işi profesyonel olarak yapan kişi var, halatını gerekli malzemeleri kullanan sadece iki tanesini gördüm. Daha çok güvenilir vücut yapısı olarak da bu yönteme uygun profesyonel birine yaptırırlarsa bu tür yaralanmalar daha az olacaktır” şeklinde konuştu.