Eceabat zeytinyağının üreticisi coğrafi işaret için gün sayıyor

Çanakkale'nin Eceabat ilçesi sınırları içinde yer alan Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda üretilen zeytinlerden elde edilen yağın tanınırlığı ve pazar payının artması amacıyla yapılan başvurunun ardından coğrafi işaret tescil süreci devam ediyor.

Eceabat zeytinyağının üreticisi coğrafi işaret için gün sayıyor

“Şehitler diyarı” Eceabat’taki 17 bin dekarlık alanda Ayvalık, Gemlik ve Arbequina çeşidinin üretildiği, Rumlardan kalma bir, iki asırlık olanların da bulunduğu 518 bin verimli zeytin ağacı bulunuyor.

İlçede 6 kontinü (zeytinin yağ haline getirilmesi için sürecin başlatılmasından sonra otomatik olarak dönüştürülmesi) ve bir taş baskı olmak üzere 7 zeytin sıkım tesisi hizmet veriyor.

Bölgenin sahip olduğu ekolojik ve klimatolojik avantajlar nedeniyle üstün kalite özelliklerine sahip Eceabat zeytinyağı, aroması ve düşük asit oranıyla Uluslararası Zeytin Konseyinin lezzet kriterlerini taşıyor.

İlçenin önemli tarımsal ürünlerinden ve geçim kaynaklarından olan zeytinyağı için Eceabat Ziraat Odası öncülüğünde İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün desteğiyle başlatılan coğrafi tescil sürecinde sona yaklaşıldı.

Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaretinin tescillenmesiyle Eceabat zeytinyağının üreticisine daha çok kazandırması, tanınırlığı ve pazar payının artması bekleniyor.

Eceabat Ziraat Odası Başkanı Bülent Topuz, Gelibolu Yarımadası’nda yılda 800 ila 1400 ton zeytinyağı üretildiğini söyledi.

Topuz, Eceabat zeytinyağının tat ve aroma bakımından eşsiz bir lezzete sahip olduğunu belirterek “Yöremizin turizm potansiyeli var. Üreticimizin de gelir kaynağını artırmamız gerekiyor. Bu nedenle üreticiye katkı sağlamak, ürünlerini pazarlamalarına imkan yaratmak amacıyla coğrafi tescil başvurusu yaptık.” dedi.

Eceabat Zeytin Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kurular da yarımadanın poyraz ve lodosunun zeytine, dolayısıyla zeytinyağına aroma kattığını vurguladı.

Son yıllarda üreticilerin daha çok zeytin fidanı dikmeye yöneldiğini anlatan Kurular, şöyle konuştu:

“Sıkıntılarımız var ama ideallerimiz ve hayallerimiz de çok. Üretici sayısı Balıkesir ve Aydın’daki gibi çok yoğun değil ama böyle bir potansiyeli niye açığa çıkarmayalım? Bu bilinci gelecek kuşaklara aktarabilirsek Eceabat zeytinyağını dünyada tanınır bir marka yapacağız. Gelibolu Yarımadası’nın büyük bir turizm potansiyeli var ancak ziyarete gelenlerin satın alabileceği özel bir ürünümüz yok. Pazar problemimiz var. Ürünü tanıtmamız lazım. Ürünümüzü tanıtabilirsek birkaç yıl sonra aranan bir ürün olacak.”

Rüzgarlı iklim hasatta avantaj sağlıyor

Zeytinyağı üreticisi Yusuf Çapan ise üç tarafı denizle çevrili Eceabat’ın konumu itibarıyla bol rüzgar aldığını, bu iklim koşullarının zeytin hasadında üreticiye avantaj sağladığını belirtti.

Eceabat zeytinyağının en büyük özelliklerinden birinin erken hasat döneminde elde edilen meyvemsi aroması olduğuna dikkati çeken Çapan, “Rengi yeşilimtırak oluyor. Erken hasat olduğundan polifenol değerleri yüksek, peroksit değeri daha düşük. Zeytinyağının en büyük özelliği asidinden ziyade içindeki polifenol değerinin ne kadar yüksek olduğundan kaynaklıdır.” ifadelerini kullandı.

Çapan, Rumlardan kalan ve yaşları 100’ü, 200’ü aşan ağaçların yanı sıra Ayvalık ve Gemlik tipi zeytin ağaçlarının bulunduğunu belirterek 3-4 yıldır İspanya’ya özgü Arbequina çeşidini yetiştirmeye başladıklarını dile getirdi.

Arbequina’nın asit değerinin düşük olduğu bilgisini veren Çapan, şöyle devam etti:

“Normal zeytin ektiğimizde ilk hasadı yaklaşık 6-8 yılda alıyoruz. Arbequina olduğunda bu süre 2,5-3 yıla düşüyor. Ancak biz normal şartlarda 4-5 kilogram zeytinyağı alırken bu oran Arbequina’da 2,5-3 kilograma kadar düşüyor. Erken hasat çok değerli. Verimden biraz kaybediyoruz ama o meyvemsi aroması, fenol değerlerin yüksek çıkması, peroksit değerinin düşük çıkması bizi diğer yörelerden ayıran en büyük özellik.”

Zeytinyağı tadımında doğru bilinen yanlışlar olduğunu anlatan Çapan, “En önemlisi gırtlağımızı yaktığı zaman insanlar bunu kötüye yoruyor. Aslında tam tersi. Eceabat zeytinyağı duyusal olarak hafif, genzimizde ve boğazımızda çok hafif bir acılık veriyor. Bu acılık, zeytinyağının kalitesini gösteren değerlerden biri.” diye konuştu.

Çapan, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile Tarım ve Orman Bakanlığınca yapılan araştırmalarda Eceabat zeytinyağının Türk Gıda Kodeksi Zeytinyağı Tebliği’ne en uygun natürel sızma zeytinyağları arasında olduğunun tespit edildiğini sözlerine ekledi.

Exit mobile version