Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı yeni soruşturma kapsamında Sulh Ceza Hakimliği’nde ifade verdi. Mahkeme heyeti, Demirtaş ve Yüksekdağ’ın tutuklu yargılanması kararı verdi.
Yüksekdağ ve Demirtaş hakkında 3 avukat sınırlandırılması getirilirken, Demirtaş Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Yüksekdağ da ifade için tutuklu bulunduğu Kandıra Cezaevi’nden SEGBİS ile bağladı.
Avukatlar Nuray Özdoğan, Mehmet Emin Aktar ve Levent Kanat savunma yaptı. Avukat Mesut Özer, “Bir suçtan bir kere dava açılabilir. Devlet koyduğu yasalara uymuyor. İyi bir devlet aklı işletilerek bundan vazgeçilir. Ana dosyadan yargılandığı 31’nci fezlekede zaten Kobane olayları kapsamında ifade vermişti. Hukuk katliamı yapılıyor” dedi.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre SEGBİS’le bağlanan Demirtaş, “Karar zaten belli, kayıtlara geçsin diye birkaç söz söyleyeceğim sadece” dedi.
“Tahliye ihtimaline açık bir müdahale”
Demirtaş’ın ifadesinin ardından Kandıra Kapalı Cezaevi’nde bulunan Yüksekdağ’ın ifade işlemi başladı. Yüksekdağ’ın da ifadesi alınmasından sonra duruşma avukat savunmalarıyla devam etti.
Yüksekdağ’ın avukatları konuya dair şu açıklamalarda bulundu:
“Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6-8 Ekim tarihlerinde yaşananlarla ilgili olarak 2014/46757 sayılı soruşturma dosyasında HDP Eş Genel Başkanları ve MYK üyeleri hakkında soruşturma başlatılmıştı. Eş Genel Başkanlar ve milletvekilleri yönünden dosyalar hakkında ayırma kararı verilip Diyarbakır’daki ana soruşturmayla birleştirilmişti. Bu fezleke sebebiyle müvekkilimiz Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş tutuklu yargılanıyor iken bugün aynı olayla ilgili ifadeye çağrılmış ve TCK’nın 302. maddesinden savunma yapması istenmiştir. Savcılık aynı olay nedeniyle ikinci defa tutuklanmalarını talep etmiştir. Çok açık ki bu kararla, müvekkilimiz Yüksekdağ’ın 27 Eylül tarihli duruşmasında tahliye ihtimaline karşılık özgürlüğünün önüne geçmek için açık bir müdahale gerçekleşiyor. Bu açık hukuksuzluğa karşı herkesi sürecin takipçisi olmaya çağırıyoruz.”
Avukatların savunması ardından mahkeme heyeti Demirtaş ve Yüksekdağ’ın tutuklu yargılanması kararı verdi.
Ne olmuştu?
Eski HDP Eş Genel Başkanları Demirtaş ve Yüksekdağ, dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından başka HDP’li milletvekilleriyle birlikte Kasım 2016’da “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “terör örgütü üyesi olmak”, “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “örgüt adına suç işlemek” iddialarıyla gözaltına alınmış, ardından da tutuklanmıştı.
Hakkında 33 dava açılan ve 142 yıla kadar hapsi istenen Demirtaş’ın avukatlarının uzun tutukluluk süresini gerekçe göstererek yaptıkları başvuru, AİHM tarafından Kasım 2018’de kabul edilmiş ve Demirtaş’ın serbest bırakılması ve tutuksuz yargılanması gerektiği yönünde karar verilmişti. Bu kararın hemen ardından Demirtaş’ın İstanbul’da yargılandığı davadan aldığı 4 yıl 8 ay hapis cezası beklenmedik bir hızla 4 Aralık 2018 tarihinde onanmış ve Demirtaş’ın tutuklu statüsünden hükümlü statüsüne geçmesiyle AİHM kararı boşa çıkmıştı.
Türkiye ile Demirtaş’ın avukatlarının AİHM kararına itirazı sonrasında belirlenen Büyük Daire görüşmesine günler kala, 2 Eylül’de Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi oy birliğiyle yargılandığı ana davada HDP’li siyasetçi hakkında tahliye kararı vermişti. Savcılığın tahliyeye yaptığı itiraz da 20. ACM tarafından reddedilirken; avukatlar da tutukluluk süresini kesinleşen cezadan mahsup etme ve tahliye talebinde bulundu.
26. ACM 20 Eylül’de avukatların mahsup etme talebini kabul etse de, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ana dava kapsamındaki farklı bir dosyayı gündeme getirerek Demirtaş ve Yüksekdağ hakkında ana davada da hakkında yargılandıkları ‘6-8 Ekim olayları’ndan tutuklama istedi.