Bakan Yumaklı, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen Dünya Su Günü Programı’nda, söz konusu günün bu yılki temasının “Barış için sudan faydalanmak” olduğunu bildirdi.
Suyun yönetiminin Bakanlığına ait olduğuna işaret eden Yumaklı, “Vatandaşlarımızın evlerine 7 gün 24 saat temiz içme ve kullanma suyu ulaştırıyoruz. Sanayicimizin ihtiyacı olan suyu her daim temin ediyoruz. En önemlisi de gıdamızı üreten çiftçilerimizin ihtiyaç duyduğu suya onları kavuşturuyoruz. Burada büyük bir emek, gayret ve yatırım olduğunun altını çizmek istiyorum.” diye konuştu.
Yumaklı, suyla ilgili dün ne yapıldıysa bugün ondan daha iyisini yapmak için çalıştıklarını aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bildiğiniz gibi küresel ısınma ve iklim değişikliği, başta su kaynaklarımız olmak üzere birçok konuyu yakından ilgilendiriyor. Ülkemizin, Akdeniz Havzası’nda olması sebebiyle iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında olduğunu biliyoruz. Bu etkiyi son dönemde çok yoğun şekilde hissetmeye başladık. Dünya Meteoroloji Örgütü raporuna göre, dünyanın son 10 yılı, tarihteki en sıcak 10 yıl oldu. Aşırı iklim olaylarında rekor artışlar gerçekleşti. Sıcak hava dalgaları, sel baskınları, kuraklık ve orman yangınları insan hayatını olumsuz etkiledi. Milyarlarca dolarlık ekonomik zarara sebep oldu. Bu durumun bir yansıması olarak ülkemizde bir yandan kuraklık, bir yandan orman yangınları, diğer yandan da sel felaketleriyle son dönemde karşılaşır olduk.”
Türkiye’de 2030 yılında su kaynaklarının yüzde 20 azalmasının, nüfusun da yüzde 10 artmasının beklendiğini bildiren Yumaklı, 2050’de artan nüfusla birlikte gıda ihtiyacının karşılanması için yüzde 65 ila 70 daha fazla gıdaya ihtiyaç duyulacağının, bu gıdayı üretmek için de yüzde 55 daha fazla suya ihtiyaç olacağının öngörüldüğünü söyledi.
Yumaklı, 1313 metreküp kişi başı su kullanım potansiyeliyle Türkiye’nin su stresi çeken bir ülke olduğunu belirterek, “Bu rakamın yıllar itibarıyla yavaş yavaş azalmaya devam ettiğini görüyoruz. Eğer hiçbir şey yapmazsak bu rakamın 2030 yılında 1000 metreküpün altına düşmesi, su stresi çeken bir ülkeden su fakiri bir ülkeye dönüşmemiz son derece mümkün. Altını çizelim, Türkiye su zengini bir ülke değildir.” dedi.
Su kaynaklarının korunması için gerekli çalışmaları sürdürdüklerine işaret eden Yumaklı, bu kapsamda su ve sulama alanında 2 trilyon 400 milyar liralık yatırım değeriyle 10 binden fazla projeye imza attıklarını aktardı.
İbrahim Yumaklı, mavi vatanın korunması için 1744 baraj ve gölet inşa ettiklerini belirterek, içme ve kullanma suyu ihtiyacı için içme suyu tesislerini hizmete aldıklarını anlattı.
Yer altı barajları inşa ettiklerini, sulama projeleriyle bereketli Anadolu topraklarını suyla buluşturduklarını bildiren Yumaklı, şöyle devam etti:
“Tarımsal sulamada su kaynağından bitkiye kadarki mesafeyi kapalı sistemde götürmek için büyük çaba sarf ediyoruz. Bütün projelerdeki sulama sistemleri kapalı şu anda. Yüzde 35 olan kapalı devre sulama sistemlerinin oranını öncelikle yüzde 50’ye ve 60-70 oranlarına çıkarmak üzere çalışıyoruz. Üreticilerimizin de kullandıkları suyu kapalı veya basınçlı sulama sistemleriyle tarlalarına, bağlarına götürmeleri gerekiyor. Bunda da Bakanlığımız yüzde 50 hibe desteği vererek onların bu yatırımlarını destekliyor. Ulusal Su Kurulu’nun teşekkül etmesi de devletin bütün kurumlarıyla birlikte bu alandaki kararlılığının diğer bir göstergesi.”
Bu yatırımlar ve çalışmalar yapılmazsa su sıkıntısı yaşayan ülkeler arasında yer alma tehdidiyle karşı karşıya kalınacağına dikkati çeken Yumaklı, “Su zengini olmadığımız için suyumuzu verimli kullanmamız gerekir. Bu amaç etrafında, kamu kurumlarımız, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör işbirliğinde çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz.” dedi.
Susuzluk, kuraklık ve sel gibi felaketlerin sınır tanımadığını aktaran Yumaklı, Türkiye Cumhuriyeti’nin, bu anlayışla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde su sıkıntısının yoğun yaşandığı ülkelerde insanları sağlıklı ve temiz suyla buluşturmak adına çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
Yumaklı, suyun etkin ve verimli kullanılması için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan öncülüğünde başlatılan “Su Verimliliği Seferberliği”ne işaret ederek, sözlerini, “Kamu-özel bütün kurumlarımızı, sivil toplum kuruluşlarımızı hülasa hiç kimseyi geride bırakmadan bu seferberliğimize devam edeceğiz. Topyekün bir seferberlik ruhuyla suyumuz daha tasarruflu ve verimli kullanacağız.” diye tamamladı.
“Suyun depolanması önem taşıyor”
DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta da dünyada tatlı su kaynaklarının sadece yüzde 1’inin kullanıma uygun olduğunu belirterek, “Alternatifsiz bu kaynağın özellikle bizim gibi yağış rejimi düzensiz ülkelerde kurak periyotlarda kullanmak üzere depolanması büyük önem taşımaktadır.” ifadesini kullandı.
DSİ’nin, 1018 baraj ve 726 gölet inşa ederek işletmeye aldığını ve toplam depolama kapasitesini 183 milyar metreküpe ulaştırdığını bildiren Balta, “Bu kapasite, özellikle iklim değişikliğiyle birlikte sıklığında artış gözlemlenen kurak dönemlerde verimli tarım arazilerimize su arzının sağlanması bakımından hayati önem taşımaktadır.” dedi.
Balta, bu yıl 527 tesisi tamamlayarak milletin hizmetine sunmayı planladıklarını aktararak, temin edilecek içme suyu miktarını 5,2 milyar metreküpten 5,4 milyar metreküpe, taşkın erken uyarı sistemi sayısını 322’den 533’e, taşkın tesisi sayısını 10 bin 697’den 11 bin 11’e, depolanan su miktarını 183 milyar metreküpten 190 milyar metreküpe ulaştırmayı hedefledikleri bilgisini paylaştı.
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişci de su konusunda çok başlılık olduğunu, bu konuda mevzuat düzenlemesi yapılması veya mevzuatın tekleştirilmesi önerisinde bulundu. Suyun kullanımıyla ilgili artık “tek ses, tek yürek” olunması gerektiğini belirten Kirişci, “Bu konuda Meclis olarak üzerimize düşen bir görev olursa bunu da seve seve yerine getiririz.” dedi. Kirişci, bu konudaki AR-GE çalışmalarına hız verilmesi gerektiğini de aktardı.
Konuşmaların ardından Dünya Su Günü dolayısıyla organize edilen afiş ve fotoğraf yarışmasında birinci olanlara ödüllerini takdim eden Bakan Yumaklı, hazırlanan sergiyi de gezdi.