AMASRA’DA 42 İŞÇİYE MEZAR OLAN MADEN KAZASIYLA İLGİLİ DAVA DEVAM EDİYOR

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin 8’i tutuklu 23 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

 

Bartın Ağır Ceza Mahkemesince Bartın Adliyesinde özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ile taraf avukatları katıldı.

Adliye içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı.

Duruşma başlamadan söz alan Sakarya Barosu Başkanı İlknur Ebiz Yıldız, Kocaeli Barosu Başkanı Mehmet Gül ve Bolu Barosu Başkanı Perihan Bengü Akşemsettinoğlu Yılmaz, davaya müdahillik talebinde bulundu.

Davanın 4 gündür süren duruşmasının bugünkü bölümü, tutuklu sanık, kartiyelerden sorumlu maden mühendisi Levent Aydın’ın savunmasının alınmasıyla başladı.

Sanık Aydın, 2015 Temmuz’dan bu yana maden ocağında görev yaptığını söyledi.

Yaptığı işin, üretimin aksamamasını sağlamak ve tahkimat malzemelerinin uygunluğunu kontrol etmek olduğunu belirten Aydın, “Olay günü iznimi kullanıyordum. Saat 7 gibi arandım ve iş yerindeki durum anlatıldı. Hemen iş yerine geldim ve kuyu başına çıktım. Ne olduğunu anlamaya çalıştıktan sonra -350 koduna doğru inmeye başladım. İndiğimde 8 ve 7 numaralı bandın halini görünce çok ciddi bir problemin olduğunu anladım.” diye konuştu.

Aydın, “Çalışma arkadaşlarıma, ‘Gaz seviyesi yükseldiğinde ben olayım ya da olmayayım işi bırakın.’ demişimdir. Kömür benim umurumda değil, hiçbir zaman da olmadı.” ifadelerini kullandı.

Bilirkişi raporunda, ortada delil olmadan olayın -320 kodunda gerçekleştiğinin yazdığını öne süren Aydın, şöyle devam etti:

“Burada iki patlatma yapıldığı, ilk patlamada ortaya çıkan kömür tozunun ikinci patlatma yapılırken bu olaya sebep verdiği ve olayın sebebinin patlama sonucu ortaya çıkan metan gözüktüğü söyleniyor. O gün ocakta en çok seyyar cihazın bulunduğu nokta -320 kodu gözüküyor. Toplam 4 seyyar ölçüm cihazı var ve bunların sahipleri burada nasıl oldu da gaz olduğunu fark etmediler veya fark ettikleri halde ikinci patlamayı gerçekleştirdiler. Yeri geldiğinde canımı emanet ettiğim adamlar. O yüzden bu teorinin doğru olduğunu düşünmüyorum.

Olayın -320’de değil -350 kodda başladığını düşünüyorum. Yapısal hasarın büyük çoğunluğu -350 kodunda. -320’de herhangi bir hasarın olmadığı söyleniyor. Darbeye bağlı yaralanmaların ve şiddetli yanıkların çoğunluğu -350’deki vefat eden arkadaşlarda.”

Sanık Aydın, savunmasının ardından çapraz sorguda taraf avukatlarının sorularını yanıtladı.

 

– “(Patlamanın nedeni) Mekanize ayağında olduğunu düşünmüyorum”

Tutuklu sanık, kartiyelerden sorumlu maden mühendisi İbrahim Hakan Mengeş de savunmasında, 2016 Ocak’tan bu yana Amasra Müessesesinde görev yaptığını söyledi.

Mengeş, 5 yıldır vardiya, 2 yıldır da ocak mühendisliği yaptığını aktararak, olay günü rahatsızlığı nedeniyle izinli olduğunu kaydetti.

Haberi alır almaz madene gittiğini ve ocağa girdiğini anlatan Mengeş, “-350 koduna indim. Kurtarma çalışmaları yapılıyordu, bir arkadaşımız maske ihtiyacı olduğunu söyleyince maskemi verdim ve yer üstüne çıktım. Tekrar inmedim çünkü psikolojik olarak kendimde değildim.” dedi.

Mahkeme başkanının “Gördüğün aksaklık var mıydı ya da sence kaza neden oldu?” sorusuna Mengeş, “Düşündüm ama bir neden bulamadım. Fakat mekanize ayağında olduğunu düşünmüyorum.” cevabını verdi.

Mengeş, kendisine kömür tozuyla mücadeleyle ilgili suçlamaların olduğunu dile getirerek, “Yer altında solunabilir ve patlayabilir tozlar var, bunların numunelerini almak iş güvenliğinin sorumluluğunda. Tozla mücadele konusuna herhangi bir kusurum yoktur. Kömür tozu patlamasının olduğunu düşünmüyorum. Kendi çalıştığım yerde havalandırmayla ilgili bir sıkıntı yaşanmadı.” ifadelerini kullandı.

Savunmasını tamamlayan Mengeş, çapraz sorguda taraf avukatlarının sorularını cevapladı.

Bir müşteki avukatının “Lambasını önden vererek yer altına gönderenler olduğuna dair beyanlar var, içlerinde sizin de isminiz var. Bunun ne gibi faydası var?” sorusunu Mengeş, “Ocağa girdiğim günler lambayı önden göndererek erken okutma oluyordu. Girmeden lambalarını gönderenlerin olduğunu duydum, isimlerini veremem.” şeklinde yanıtladı.

Mengeş, “Lambanızı neden erken gönderiyorsunuz?” sorusu üzerine, “Ben özellikle işçiye vermiyorum, kendileri alıyorlar. İşçinin neden aldığını kendisine sormak lazım.” dedi.

Tutuklu sanık savunmalarının tamamlandığı duruşma, avukatların beyanlarıyla devam ediyor.

 

– Süreç

Bartın’ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim Cuma günü saat 18.15 sıralarında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetmiş, 11 işçi yaralanmıştı. Bir işçi sevk edildiği hastanede 4 Kasım 2022’de, bir işçi de patlamadan 173 gün sonra yaşamını yitirmişti.

Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir’in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Şüphelilerden TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden (birkaç üretim ünitesinden oluşan ocak) sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman “bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan tutuklanmış; 4 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulanmış, şüphelilerden 3’ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9’u savcılık sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Bu şüpheliler arasında yer alan bir kişi hakkında da soruşturma sürecinde “takipsizlik” kararı verilmişti.

İddianamede, tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural hakkında 42 kez “olası kastla öldürme” suçundan toplam 840 yıldan 1050 yıla kadar, 4 kez “olası kastla yaralama” suçundan da toplam 4 yıl 16 aydan 12 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Bu 4 sanığın iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062’şer yıla kadar hapsi istenen iddianamede, diğer 4’ü tutuklu 19 sanığın ise “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapsi isteniyor.

Exit mobile version