Sezonun ilk yarısında içimizde yara olan karşılaşmalardan biri olarak adlandırmıştık Kelkit Hürriyetspor maçını rövanşında da o içimizdeki yarayı tımar edip bir türlü iyileştiremedik. Sakatlık ve cezalı oyuncumuz olmadığında alıştığımız kadromuzla sahadaydık demek isterdik. Ne yazık ki o alıştığımız kadrodan sağ bekimiz Tayfun Kırca sarı kart cezalısıydı.
Deplasmanda alınan beraberliği onun yokluğuna bağlamak gibi bir düşüncemiz olmasa da kurgumuz ve ritmimiz bozulmuştu. Duran top silahını kullanıp, korner organizasyonunda golü bulup öne geçtiğimiz karşılaşmada hakemin hediye ettiği penaltıya karşı yapacak bir şeyimiz yoktu.
İstekli, arzulu ve isteyen bir Balıkesirspor’a karşı defansını ve orta sahasını kalabalık tutan, yenilmemeyi hedefleyen bir rakip vardı sahada. Üzerimize gelen takımlara kontrataklarla oyun anlayışımız, açık oynayan takımlara defansın arkasına ve araya atılan paslar, oyunu kanatlara yayarak pozisyon yaratma planlarımız başarılı oluyordu. Kapalı defans, alan daraltan rakiplere karşı çözüm üretmekte zorlanıyorduk.
Üstün oynadığımız ilk yarıda baskıyı artırdığımız dakikalarda üst üste kazandığımız kornerler tehlike yaratmaya başladı. En iyi yaptığımız duran top organizasyonundan yine golümüzü bulduk. İlk yarı böyle bitecek diye beklerken eller arkada bağlı vaziyette, göğüsle karışık kola çarpan topa penaltı çalan hakem sahada olunca golü yedik.
Oyunun hakimiyeti bizde olsa da pozisyon üretmekte sıkıntı yaşadığımız ikinci yarıda beraberliği nimet sayan rakibimiz Kelkit Hürriyetspor kapandıkça kapandı. Kilidi açmakta zorlanınca taze kan arayan teknik direktörümüz İsmail Ertekin’in oyuncu değişiklikleri derdimize çare olmadı. Kalemizde tehlike dahi yaratmayan rakibimiz hakemin hediyesi penaltıyla maçı berabere bitirdi.
Kötü müydük derseniz değildik. Ne hikmetse rakibimiz Kelkit Hürriyetspor’a her iki maçta da bir türlü şansımız tutmadı. Toplamda tam 5 puan kaybettik. 6’da 6 yapan takımımızın bu maçta kaybettiği puanlar bir defomuzu çıkardı. Sakat, cezalı, formsuz futbolcularımız olduğunda yedek kulübemizin yeterli katkıyı veremediğiyle yüzleştik. Gerçi kadro derinliğimizin yetersizliği yönetimi, teknik ekibi, taraftarı tarafından biliniyor. Çare elbette takviyede ama transfer yasağı elimizi kolumuzu bağlıyor.
Futbolun doğasında kazanmak kadar berabere kalmak, kaybetmek de var. Hiç hak etmediğimiz halde puan kayıpları yaşamak elbette morallerimizi bozabiliyor. Sonuçta kaybettiğimiz bir şey yok. Hala lideriz ve en yakın rakibimizle 2 puan farkı koruyoruz. Çatlak ses çıkarmak için bahane arayanlara fırsat vermeden kenetlenmek dileğiyle…
