Akıncılar Mahallesi’nde 5 dönemdir muhtarı seçilerek semt sakinlerinin güvenini tazeleyen Fatma Ilgar ilk kez muhtar seçildiğinde Mahallesinden geçen Çay Deresi’nde Porsuk Çayı’ndaki gibi gondolların yüzmesini arzu etmiş. Belediye başkanları, Sabri Uğur, İsmail Ok, Edip Uğur, Zekai Kafaoğlu ve Yücel Yılmaz ile çalışmış. Ne Çay Deresinde gondollar yüzdürülmüş, ne de, mahallede kentsel dönüşüm için bir adım atılmış. 5 kez muhtarlık koltuğuna oturarak mahallenin güven damgası haline gelen Ilgar, mahallesindeki güzelleşmeyi şimdi Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’dan bekliyor.
31 Mart 2024 Yerel seçimlerine girerken kaç adaydınız? Seçimi kazanmak için nasıl bir strateji izlediniz?
Seçime tek aday olarak girdim. Ben mahallemde 5 dönemdir muhtarım. Akıncılar Mahallesi sakinleriyle bir aile gibi oldum. Bizim mahallemizin ilişkileri bambaşka. O kadar değişik ki; o eski günlerdeki gibi, açsanız yemeğiniz gelir, bir ihtiyacınız varsa görülür. Ben mahalle halkına, güler yüzlü davrandığım için, tatlı dille söylediğim için 5 dönemdir muhtarım. Mahalle sakinleriyle aramızda çok güzel bir samimiyet var. 668 seçmenin % 75 oyunu aldım.
Muhtar olmanızın özel bir nedeni var mı?
Burası Balıkesir’in en eski mahallelerinden biri. Mahalle halkı olarak biz birbirimizi tanırız, hep iç içeyiz. 20 yıl öncesinde seçimlere çok az bir zaman kalmıştı. Bir gün sokağımdaki çocuklarla ilgilenirken mahallemizin hatırı sayılır büyüklerinden biri, “Seni muhtar yapalım” dedi. Ben olmaz diye yanıt verince, “Senin gibi, çocuğa bile diz çöken bir insanın mahallemize muhtar olması gerek” dedi. Ben çocuklarla konuşurken diz çöktüğümün o zaman farkına vardım. Ben aday oldum ve beni muhtar seçilene kadar yalnız bırakmadı. O kişi de benim şu anki azamın babası Mevlit Oruç’tu. Kendisine çok teşekkür ederim. Çünkü ben muhtar olmaktan yapamam düşüncesiyle çok korkmuştum. 2004 yılındaki İlk seçime 3 aday ile girdik. Muhtarlığa oyların % 75’ini alarak getirildim. 2’nci dönem yine 3 aday ile yarıştım, sonuç aynı oldu. 2014 yerel seçimlerinde tek adayla seçimlere girdim. O yıldan Akıncılar Mahallesinin tek muhtar adayı oldum. Burada asıl mesele oyların hepsini almak. Seçime tek girersiniz ama seçmenin yarısının oyunu bile alamazsınız. Ben tüm seçmenlerimin oyunu aldım, hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Seçimlerden önce hiç kimseye bir şeyler vaat etmedim, vadetmeyi de sevmem. Çünkü bizim herhangi bir ödeneğimiz yok. Söz verdiğinizde vatandaş 2 ay sonra kapınıza dayanır “Ne oldu” diye sorar. Ben olmadı demeyi sevmem. Benim tek avantajım tatlı dil, güler yüz, kendi derdimi bırakıp, vatandaşın derdiyle ilgilenmek, gerektiğinde sabahın erken saatlerinden gece yarılarına kadar halkın sorunlarına çare aramaktı. Bunun mükafatını da 5 dönem muhtar seçilerek gördüm.
Mahalle halkının en çok yakındığı sorun nedir?
Benim mahallem küçük olduğu için belki bir okul olmayacak ama kadınların arkadaşlarıyla birlikte gidip oturabileceği bir çay bahçesi yok. Dedelerin, torunlarını ellerinden tutup götürebileceği bir çocuk parkı yok. Akıncılar Mahallesinin tek bir etkinlik alanı Salih Tozan Kültür ve Sanat Merkezi. Burada herhangi bir etkinlik olursa, semt sakinleri yararlanıyor. Birde Salih Tozan Kültür ve Sanat Merkezinin yanındaki açık alandaki banklar var. Yaz aylarında orada güneşte oturmak mümkün değil. Lütfen oraya gölge yapacak ağaç fidanları dikilsin. Yıllardır sürüncemede kalan kentsel dönüşüm projesi ver ama akıbeti belli değil. Vatandaşlarımızda şu an evlerinin yıkılma korkusu var. Mahalle halkı evlerimizin yerine ev verilmezse diye korku yaşıyor, mahalleden gitme korkusu yaşıyor. Hiç kimse mahalleden, eşinden, dostundan ayrılmak istemiyor. Burada doğup büyüyen, 80-85 yaşında, insanlar tansiyonları tavan yapmış vaziyette beni arıyor, “Mahalle yıkılacak mı?” diye soruyor. Çünkü semt sakinleri birbirine çok alışmış. Bir komşusunun penceresi öğleye kadar açılmazsa, herkes birbirine söylüyor herkes seferber oluyor. Herkes birbiriyle akraba gibi olmuş. Mahallemiz, deyim yerindeyse, “Tam şehrin orta göbeği.” Buna rağmen her şeyden geri kalmış. Mahallede genelde iş yerleri hakim. Yıllar öncesi mahallemizin bir bölümü sanayi bölgesiydi. Küçük Sanayi Sitesi yapılınca esnafın bir bölümü taşındı, bir bölümü hala burada çalışıyor. Boşalan iş yerleri kaderine terkedilmiş. O gitmeyin sanayi dükkanları hala neden gönderilemiyor. Boş kalan dükkanların olduğu yerlerde insanlar gündüz bile geçmeye çekiniyor. Gece olduğunda semt, alkol alanlarla doluyor. Geçtiğimz günlerde baltalı bir saldırıya tanık olduk.
Sanayi dükkanları kalkacak, Çay Deresi ıslah edilecek, bu mahalle Eskişehir’e benzetilecekti. Ne oldu da yıllarca sürüncemede kaldı?
Sabri Uğur’un belediye başkanı seçildiği dönemde ben de muhtar oldum. Sanayi bölgesi kalkacak, güzel binalar inşa edilecek, Çay Deresi’nde gondollar yüzecekti. Başkan Uğur toplantı yaptı. Tüm muhtarlar topyekun toplantıya katıldık. Başkan Uğur söz almak isteyen muhtar var mı dediğinde parmak kaldırıp söz aldım, sorunları anlattım. Çay Deresi’ne işaret edip, Porsuk Nehri gibi olmasını, derenin altına mavi taşlar döşenip deniz havası verilmesini söyledim. 5 saat süren toplantıda başkan uğur bana, “Söz veriyorum seni o dediğin yerlerde topuklu ayakkabıların ile tık tık ses çıkartarak gezdireceğim” dedi. Mahalle halkına projeler sunuldu, proje bittiğinde istenecek olan 20 bin lira ücret, ne zaman 70 bin liraya çıkarıldı, her şey bitti. Konutlar için kura ile yer belirleneceğinin söylenmesi vatandaşın tepkisin aldı. Eğer, 20 bin liralık ödeme 70 bin liraya yükseltilmeseydi, mülk sahiplerine, yeni meskenleri için kura şartı getirilmeseydi, şimdi proje belki de gerçekleşecekti.
Mahalle ile ilgili projeleriniz var mı?
Mahallemde her yer sahipli. Kamuya ait bir yer yok. Rahmetli başkan Sabri Uğur’a bazı isteklerimi ilettim, mutlaka yaptırmaya gücü olduğunu söyledim. Bana, “20 metrekarelik yerde bile 10 mirasçı var. Ben bunlarla mahkemelik olamam” yanıtını verdi. Günümüze dönecek olursak, vatandaşın boş arsası var, hiç kimse kamuya bağışlamıyor. Caminin arkasında birkaç yerin büyükşehir belediyesi tarafından alındığı söylendi. Şimdi Ahmet başkanımla onları görüşeceğim. Burası bir par olarak değerlendirilmeli insanlar oturup zamanlarını geçirebilmeli. Beni 5 dönemdir göreve getiren mahalle halkına teşekkür ediyorum.