Dünyanın dört bir yanında kahve ve çay, sabah ritüellerinin vazgeçilmezi, sosyal buluşmaların başrol oyuncusu. Peki, bu iki popüler içecek sadece keyif vermekle mi kalıyor? Çin ve İsveç’ten bilim insanlarının son araştırması, kahve ve çayın sağlığa etkileri konusunda ezberleri bozan yeni bulgular sundu. İngiltere Biobank verilerini inceleyen araştırmacılar, bu içeceklerin kardiyovasküler sağlığı desteklediğini öne sürdü.
Uzmanlar uzun süredir fazla kafein tüketiminin zararlı olabileceğini savunsa da bu yeni çalışma, ölçülü çay ve kahve tüketiminin hipertansiyon, felç, diyabet ve koroner kalp hastalığı gibi ciddi sağlık sorunlarıyla mücadelede bir kalkan olabileceğini gösteriyor.
Araştırmaya göre, düzenli olarak kahve veya çay içenlerde bu hastalıkların gelişme riski önemli ölçüde azalıyor. Öyle ki, günde üç fincan kahve ya da beş fincan çay tüketen katılımcılar, kardiyometabolik hastalıklara yakalanma riskini yüzde 40’tan fazla düşürmüş.
Bu bulgular, kafein üzerine yapılan en kapsamlı çalışmalardan biri olma özelliği taşıyor. 11 yıl boyunca 300’den fazla kişinin sağlık verileri takip edildi ve sonuçlar kafein tüketiminin kan testlerinde daha düşük kolesterol ve iyileşmiş insülin direnci ile ilişkili olduğunu gösterdi.
Bilim insanları bu verilerin, orta düzeyde çay ve kahve tüketiminin geniş çapta kardiyovasküler faydalar sağlayabileceğini işaret ettiğini belirtiyor.
Elbette bu bulguların daha fazla araştırma ile desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor, fakat kahve ve çayın kardiyovasküler sağlığı korumada oynadığı rol, artık göz ardı edilemez. Yani, sabah kahvenizi yudumlarken sadece kendinizi değil, kalbinizi de mutlu ediyor olabilirsiniz!
Kafein tartışmaları devam edecek gibi görünüyor, ancak son verilerle birlikte bir kez daha anlıyoruz ki, her şeyin olduğu gibi kahve ve çayın da kararı kıymetli.