Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, Türkiye’nin sadece FIVB Milletler Ligi’nde şampiyon değil, voleybolda “dünyanın 1” numarası olduğunu söyledi.
AA Spor Sohbetlerine konuk olan Mehmet Akif Üstündağ, A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın FIVB Milletler Ligi’ndeki şampiyonluğu, başantrenör Guidetti’nin yerine Santarelli’nin getirilmesi, Vargas’ın vatandaşlık süreci, voleybolun reytingi ve Filenin Efeleri’nin hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Federasyon başkanı olarak Türkiye’ye bir şeyler kazandırmak için risklere girmek durumunda kaldığına dikkati çeken “Sadece şampiyon olmadık, aldığımız puanlarla biz dünya birincisi olduk. Artık Türkiye, dünya biri. Kulüpler bazında Avrupa’da bir finali iki Türk takımı oynuyor, yarı finaldeki 4 takımından 3’ü Türk.” diye konuştu.
Filenin Sultanları’nın başantrenörü Santarelli’nin geçen yıl takımıyla İtalya’da, Dünya Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nda da Sırbistan ile kürsünün en üst basamağına çıktığını, kısa zaman sonra Türkiye’nin başında çıktığı ilk organizasyonda da aynı başarıyı yakaladığını vurgulayan Üstündağ, şunları söyledi:
“Giovanni Guidetti ile yaşadığımız süreç hep mükemmel gitmedi ama ayrılırken de 10 eksiden artıları varsa biz o artıyı gördük. Kucakladık, bağrımıza bastık. Hala bu ülkeden ekmek yiyor. Yöneticiliğin zorluğu karar vermelisin. Çok isim söylendi yerli, yabancı. En az gündeme gelen Santarelli’ydi. Sırbistan ile dünya şampiyonluğu yaşamış ve 1 yıl daha kontratı var. Koçu ikna ediyorsun önüne proje koyuyorsun ve proje istiyorsun. Sunduğu, hedeflediği projeler bizimkilerle aynı noktadaydı. O zaman dedik ki biz bu yolu yürürüz.”
Santarelli’nin göreve getirilmesinin Sırbistan Voleybol Federasyonu ile kurulan güzel ilişkiler sayesinde “zor” olmadığını dile getiren Üstündağ, “Takımın başına getirme kararı verdim. Herkes şaşırdı, dünya şampiyonu hoca orayı bırakıp geldi. Demek ki bizim bu hamlemiz tuttu.” ifadelerini kullandı.
Milli takımda Santarelli değişikliğinin dışında süreçte Melisa Vargas ve genç oyuncu takviyelerinin de yapıldığını anlatan Üstündağ, şöyle devam etti:
“Ucundan döndüğümüz için hep ‘gönüllerin takımı’ olmuşuz. Başarıyı yakalamak için 1-2 hamle, koç değişikliği, Vargas’ın Türk vatandaşı olması, genç oyuncularımız var. Vargas’a hücum yaptırabilmek için ona iyi pas atabilecek manşetciye ihtiyaç var. İlkin, Derya, Cansu ve Elif gibi çocuklarımız bunu tamamladı. Takımın maça hazırlanışını bilirim. Maçı alır mısın görebilirsin. Ben bu konuda 10 üzerinden 10 gurur yaşadım. Böyle evlatlara sahip olmak gurur verici. Saat farkından dolayı maçlarımız çok geçti ama reytinglere bakıyorsun reytingler daha fazla. Gecenin üç buçuğunda oynanan maç daha fazla reyting alıyor. Bir bina görüyorsun gece ışığı yanmayan daire yok. Çünkü maç var. Torino’da kulüplerimizin oynadığı final maçına bilet bulamıyorsun. Amerika’da biletler kara borsada, 1000 dolara bilet yok. Voleybolun geldiği noktaya bak.”
“Keşkeler ile yaşamayı sevmiyorum”
Milli takımlar düzeyinde yapılan değişikliklerin zamanlamasına ilişkin Üstündağ, “Keşkeler ile yaşamayı sevmiyorum. O bir kısmet demek ki mücadele gücümüz oraya kadar yetmiş.” dedi.
Türkiye’nin Tokyo Olimpiyat Oyunları çeyrek finalinde Güney Kore’ye yenildiği karşılaşmaya dair “kabul edemediği” şeyler olduğuna dikkati çeken Üstündağ, şunları söyledi:
“Biz o turnuvada hem başarısız olduk hem gönüllerin takımı olamadık. Tokyo Olimpiyat Oyunları çeyrek finalinde kaybettik. Bunu kabullenemem. Bir turnuva boyunca oynatmadığın oyuncuyla… Şöyle bir anlayış vardır, zayıf bir rakip diye… Oyuncu vardı, “Hocam ya ayakkabıları koysak yener’. Ayakkabı oynamıyor, voleybol hata affetmiyor. Sen servis kaçırıyorsun, rakibe sayı yazıyor. Manşeti tribüne alıyorsun, rakibe sayı yazıyor. Hatalarla mücadele ettiğin bir oyun voleybol. Orada öz güvenin, strateji hatasının kurbanı olduğumuzu düşünüyorum. Voleybol hata götürmez beni birazda orada o üzdü. Strateji hatasının kurbanı olduğumuzu düşünüyorum.”
“Biz daha çok büyüyeceğiz. Bu imkanlarla bunu yaptıysak daha iyisini nasıl yaparız buna bakacağız.” diyen Üstündağ, şöyle devam etti:
“Vargas için iletişim, samimiyet ve dürüst olmak önemliydi. Vargas, ‘Malatyalıyım, başkan nereliyse ben oralıyım’ diyor. Türk voleybolunun bu noktaya gelmesi bu süreci götüren kişiler, federasyon, benim değil bizim davranışımız, ilkeli oluşumuz bizi bu noktaya getirdi. Vargas, ‘ben bu ülkeyi seviyorum, ekmek yiyorum, para kazanıyorum, itibar kazanıyorum, taraftar beni seviyor, milli takımda oynayanların çoğu arkadaşım, mutluluğu burada görüyorum, burada mutlu olmaya devam etmek istiyorum’ dedi. Biz de süreci tamamlamak kaldı. Alexia Ioana Caruțasu ile de ilgileniyoruz. Süreyi doldurmasını bekliyoruz. Eylülden sonra bu yöntem artık kullanılmayacak. Belli bir süre geçtikten sonra Vargas ile birlikte oynayabilecek. FIBA ile görüşmeler yaptım. Sporcularım nasıl sahada savaşıyorsa ülkem için canımı veririm.”
“3 H: Hayal, hedef, heyecan”
Akif Üstündağ, sloganlarının “3H yani hayali, hedefi ve heyecanı yoksa başarılı olma şansın yok.” olduğunu ifade etti.
Kadın ve erkek milli takımlar başantrenörlüğü değişikliklerinde aynı soruyu gündeme getirdiğine dikkati çeken Üstündağ, “Ben ve ekibimin bir hedefi, hayali var ve bunu tabii ki kazanmak için de bir heyecanımız var. Sizde de bu heyecan var mı diye sorduğumda her iki koç da ‘bizde daha büyük heyecan var, hayaller var ve hedef var’ dedi.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin “voleybol ülkesi” olduğuna vurgu yapan Üstündağ, “Büyük ülkeye, çok elit insanlara sahibiz. Her kulvarda başarılı, spor ülkesi olmalıyız. Gelip böyle hep kıyısından finali kaybettik. Ama herkesin kabul ettiği gönüllerin takımı olduk. Altın alamadık ama gönüllerin takımı olduk. Gönüllerin takımı olmaktan yorulduk. ‘Artık altın madalyaya sahip olmalıyız’ dedik ve müthiş bir birlik, beraberlik ekip olgusu, yerinde, müthiş hamleler, heyecan, hayal ettiğimizi getirdi. Kurumsal olmak, ekip, takım olmak çok önemli. Bir eksik var o, orayı tamamlıyor. Hamleleri tamamlamak çok önemli. Geçmişte idari yapıda görev yapan herkesin emeğiyle bugün bir yere geldik. Biz olmamız için ekibimizden onay almamız gerekir.” diye konuştu.
“Filenin Efeleri de yakın zamanda ilk 5’e girecek”
Akif Üstündağ, A Milli Erkek Voleybol Takımı’nın da yükselen bir başarı grafiğinin olduğuna dikkati çekerek, “Filenin Efeleri de yakın zamanda ilk 5’e girecek.” dedi.
Milli takımın genç bir jenerasyona sahip olduğunu ve Challenger Kupası’ndan 2024 Voleybol Milletler Ligi’ne katılacağına inandığını dile getiren Üstündağ, “Filenin Efeleri de yakın zamanda ilk 5’e girecek. Biz VNL puanı olmadan 12’inciyiz. Erkek takımımızın geldiği noktayı küçümseyemeyiz. Tarihimizde ilk kez olimpiyat elemesi oynuyoruz. Yüzde 51 şansımız var olimpiyata gitmek için. Avrupa şampiyonası finallerindeyiz. Dünya şampiyonasına gidiyoruz. Niye iki madalya geliyor, 4 madalya gelecek. ‘O altın gelecek ama dünya ama Milletler Ligi ama Avrupa ama olimpiyat, dönecek dolaşacak elimizden kurtulamayacak’ dedim ve geldi, daha da gelecek.” diye konuştu
Üstündağ, Türk voleybolunun başarısının tartışılamayacağına vurgu yaparak, “Bunun sürdürülebilir olması için daha çok çalışmamız lazım. Tüm paydaşlarla birlik olup önce Avrupa’dan da altınla dönmeliyiz. Hemen ardından olimpiyat. Olimpiyat madalyasında gözümüz.” diyerek sözlerini tamamladı.
Tek isim, tek yorum
Türkiye Voleybol Federasyonu Akif Üstündağ, Filenin Sultanları’nın isimlerini tek tek şu sözlerle yorumladı:
Eda Erdem: Türkiye’nin gururu, kaptan gibi kaptan
Cansu Özbay: Melek gibi
Ebrar: Çılgın, ülkesi için hep fedakar
Vargas: Malatyalı
Elif Şahin: Genç yetenek
Saliha Şahin: Kardeşler, ailece Türk voleyboluna hizmet
Zehra Güneş: Barbie
Simge Aköz: Atom Karınca
Gizem Örge: Savaşcı
Ayça Aykaç: Savaşcı, yeri geldiğinde smaçör
Hande Baladın: Gururumuz
Derya Cebecioğlu: Geleceğin yıldızı
İlkin Aydın: Pozitif
Aslı Kalaç: Neşe kaynağı