SUBAŞI’NIN SÖZLERİNE AYTEKİN’DEN TEPKİ: HUZURU BOZMA

AK Parti Balıkesir Milletvekili MKYK Üyesi Yavuz Subaşı, darbe tartışmaları üzerinden CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ağır eleştiriler yapmıştı, Subaşı, yaptığı bir açıklamada “Aklınızı başınıza alın. Kaos, kargaşa ortamı ile darbeye zemin hazırlama çabalarınız sonuçsuz kalacaktır. Bunu aklınızdan çıkarmayın” demişti. 

Subaşı, darbe tartışmaları üzerinden CHP’yi hedef aldığı açıklamasında şu ifadelere yer vermişti:

“Ana Muhalefet Partisi CHP, virüs kıskacı içerisinde çırpınıp duruyor. Sanırım hem Genel Başkanlarının hem de partinin akıbetini, bu virüs ile yapacağı mücadele belirleyecek. Koronavirüs belki de CHP’nin genel kurul ile birlikte yaşayacağı sorunu şimdilik ertelemiş oldu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve partisinin yetkililerinin; Sayın Cumhurbaşkanımıza, Hâkimler Savcılar Kuruluna ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine yönelik hakaretleri, sistemi işlemez kılmak için ortaya atılan bir politik virüstür.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “TSK’da emir komuta zinciri kalmadığını söyleyerek” komuta kademesini eleştirmesi, ordu içine atılmaya çalışılan bir ihanet virüsüdür.
CHP Genel Başkanı, çok fena açığa düştü. 12 Eylül Darbesini ve 12 Eylül Cunta Yönetiminin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden daha iyi olduğunu söylemiş.
Hürriyet Gazetesinden Abdulkadir Selvi (7.5.2020) tarihli yazısında yazdı. Ne demiş Sayın Genel Başkan; Kenan Evren ve 4 kişi, toplam 5 kişi ülkeyi yönetmiş, Sayın Recep Tayyip Erdoğan tek kişi olarak yönetiyormuş. Yani şunu mu demek istiyor: “12 Eylül darbe yönetimi daha iyiydi.”

 

“KAOS ORTAMI İLE DARBEYE ZEMİN HAZIRLAMA ÇABANIZ SONUÇSUZ KALACAK”
“Bakanlar Kurulunu unuttu herhalde” desek, kesin unutmamıştır. Amaç, yalan yanlış ifadelerle darbe ve kaos ortamına zemin hazırlamak olunca unutmak kelimesi ve hata kelimesi hafif kalıyor. Herhalde virüsün etkisi olmalı diye düşünüyorum. Sormak lazım! Kenan Evren darbe ile gelmedi mi? Parlamentoyu kapatmadı mı? Senin partin CHP de olmak üzere partileri kapatmadı mı? Milletvekilleri ve Parti Genel Başkanlarını hapse atıp siyasi yasak getirmedi mi?
Atatürk’ün kurduğu partiye ve onun Genel Başkanına, demokratik anlayışa yakışmayan sözler bu sözler. Peki, kıyasladığı Sayın Recep Tayyip Erdoğan nasıl iktidara geldi? Halkın büyük bir çoğunlukla kabul ettiği Anayasa Değişikliği sonucu oluşan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gereği yapılan seçimlerde en yakın rakibine 10.000.000 (On Milyon) fark atarak… Evet, yanlış okumadınız on milyon fark atarak Cumhurbaşkanı seçildi.
Kenan Evren 12 Eylül Darbesi ile iktidara gelirken, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı durdu, darbeyi önledi. O esnada, 15 Temmuz gecesi Atatürk Havalimanında olan ana muhalefet lideri ne yaptı: “Usulca, ustaca, tankların arasından sıvıştı.” İşte, CHP’nin ve Genel Başkanının demokrasi anlayışı. İşte, Türkiye‘nin ana muhalefetinin demokrasi anlayışı.
21. Yüzyıla girdiğimiz yıllarda, 14 Mayıs 1950’de, tam 70 yıl önce kaybettikleri iktidarı halkın tercihi ile kazanamayacaklarını anlayınca her türlü yolu denemekten başka çareleri kalmayan CHP ve onun başta Genel Başkanları ve temsilcilerini, esefle kınıyorum. Aklınızı başınıza alın! Kaos, kargaşa ortamı ile darbeye zemin hazırlama çabalarınız sonuçsuz kalacaktır. Bunu aklınızdan çıkarmayın! Demokratik sistemlerde seçimle gelen seçimle gider. Milletin tercihine ve değerlerine saygılı olmayı öğrenin.”

 

 

AK Parti Milletvekili Yavuz Subaşı’nın CHP’yi darbe ile ilişkilendiren açıklamasına, CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin karşılık verdi. Aytekin, “Balıkesir’de huzur içinde yaşıyoruz, lütfen huzurumuzu bozmayın” dedi.

İşte Aytekin’in Subaşı’na cevabı:

 

“KONUMUNUZA VE YAŞINIZA DENK DÜŞMEYEN SÖYLEMLER”

“Bir süredir konumunuza ve yaşınıza denk düşmeyen söylemlerle, partimize ve sayın genel başkanımıza sosyal medya ve basın üzerinden saldırmaktasınız. Bizler, siyasetçiyiz. Ama her şeyden önce Balıkesir’in temsilcileriyiz. Balıkesir’in 9 milletvekili de Balıkesir için bir şeyler üretmek, günlük genel politikalardan uzak durarak Kuvva-ı Milliye şehrine hizmet edebilmek için çalışmaktayız. Mevzu bahis olan, Balıkesir halkının mutluluğunu ve refahını yükseltmektir. Tabiki fikri ayrışmalarımız, hayata bakış açılarımız farklı olacaktır. Ki bu durum, iyi bir şeydir. Çünkü; olayların farklı yönlerini görmemizi ve farklı çözümler üretmemizi sağlamaktadır.

Son 2 ayda, ülkemizde ciddi bir salgın yaşanmaktadır. Salgın sürecine ilişkin Balıkesir’deki duruma dair bir eleştiri getirmedik. Çünkü salgının hiçbir siyasi ayrım gözetmeyeceğini biliyoruz. Bununla birlikte genel eleştirilerimiz; 18 yıldır iktidarda olanlara, mitinglerde araç üstünden halka çay paketi fırlatanlara, en basitinden vatandaşına dağıtamadığı maskenin hesabını sorduk. Ki bunda da 5.8milyon adet maske ile birçok ili geride bırakan Balıkesir’imizi ayırarak sorduk. Konumumuz gereği merkezi iktidarı da alamadığı ekonomik tedbirlerle eleştirdik. İnsanlara evde kal derken, insanların “iyi de nasıl kalalım” çığlığına tercüman olduk. Bunlar yalnızca deryada iki katre örneğidir. Son zamanlarda; özellikle AKP’lilerin merkezi düzeyde bir “darbe” paranoyasına tutulduğunu görüyoruz. Şahsınızın da bundan etkilendiği aşikar. Piyasaya sürülen dolarların, beceriksiz faiz politikasının, iktisat bilimine aykırı söylemlerin Türkiye ekonomisi üzerinde yarattığı risklerin farkına varamayanların “darbe” gibi aşağılık bir söylemin gölgesine saklanması hoş değildir. Daha geçen hafta AKP’nin genel merkezinden “sosyal medyada dikkat edilmesi gereken hususlar” başlığı ile servis edilen metinden anlaşılan o ki Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi Yavuz Subaşı olarak şahsınızın haberi yoktur. Eğer haberiniz olmasına rağmen bu üslubu sürdürüyorsanız o zaman Partinizin kararlarına aykırı bir tutum içindesiniz.

 

“BİZ FETÖ ÖRGÜTÜ ELE BAŞI FETHULLAH GÜLEN’E GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİ İLETMEDİK”

Sayın Subaşı, Londra diyorsunuz, dolar diyorsunuz, lobi diyorsunuz, sonra lafı eyy CHP diye sürdürerek, vatanperverlik üzerine bize yol göstermeye çalışıyorsunuz. Tek tek anlatalım Sayın Subaşı:

1 – O Londra bankaları dediğin bankalar şunlar: ABD’li Citibank, Fransız BNP Paribas ve İsviçreli UBS bankalarıdır. Bu 3 bankayla ilgili belli ki bilgi sahibi değilsiniz. Bu 3 banka bizzat Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi olduğunuz partiniz tarafından, yurtdışında Türkiye adına kredi aramak için resmen görevlendirilen bankalardır. Nitekim yasak da kalkmıştır. 2 – O yasak getirilmeden önce, Londra sermayesi dediğiniz ve size göre TL üzerine darbe yapmaya kalkışan yapılara “Türkiye’ye gelmeleri için sunum yapan” kişi ise Hazine Bakanı Berat Albayrak’tır.  3 – 2019 yılında ekonomiyi canlandırmak adına faizlerin hızla düşürülmesi, enflasyon düşmeden gelen faiz indirimlerinin reel faizi düşürüp Dolar talebini tetiklemesi, Dolar’ın değer kazanmaması için TCMB döviz rezervlerinin tüketilmesi bugün yaşadığınız sorunun YEGANE sebebidir.  4 – CHP bu ülkeyi savaştan çekip kurtaranların kurduğu bir partidir. Fethullahçı Terör Örgütünün terörist elebaşısı Gülen’e hiçbir zaman imrenmemiş, sizin yaptığınız gibi geçmiş olsun dileklerini iletmemiştir.  5 – Milliyetçilik konusunda, Süleyman Şah türbesini koruyamayıp vatan toprağını teröristlere terk edenlerden, CHP’lilerin öğreneceği bir şey yoktur.

Sayın Subaşı! Bu konularda donanım sahibi değilseniz, lütfen yorumda bulunmayınız. Balıkesir’de hepimiz huzur içinde yaşıyoruz, lütfen huzurumuzu bozmayınız. Bakın, Balıkesir’in ciddi sorunları var, verdiğimiz kanun teklifleri, araştırma önergeleri var. Balıkesir için, Balıkesir halkı için hep birlikte yapabileceğimiz işler var. Burası Balıkesir, Gaziosmanpaşa değil. Lütfen, gereksiz histerik duygu patlamalarınızı Pelikanlar’a göstermek için çabalamayın. Balıkesir’i germeyin, bölmeye çalışmayın. Ekran önünde insanları tehdit ederek liste yapanlara benzemeyin, bugünler, mevkiler gelir geçer, söylenen sözler kalır. Yapmayın, bu şehrin insanına yazık etmeyin.

Exit mobile version