CHP İl Başkanı Serkan Sarı Büyükşehir Belediyesi tarafından satışı için ihaleye çıkarılan Lunapark Alanı ile ilgili basın toplantısı düzenlendi. Satışın aceleye getirilmek istendiğine değinen CHP İl Başkanı Serkan Sarı, satışı yapılacak yerin sosyal donatı alanı olarak çevresine uyum sağlaması için kullanılması gerektiğini belirtti.
Büyükşehir Belediyesi’nin 23 milyon TL bedelle satışa çıkardığı Lunapark Alanı’nın ihalesini eleştiren CHP İl Başkanı Serkan Sarı, satış kararına açtıkları davanın sonucu beklenmeden ihaleye çıkılmasını eleştirdi. Sarı, satışı yapılacak alanın kültür merkezi ya da Atatürk Parkı’na entegre bir sosyal donatı alanı yapılmasının toplumun yararına olacağını dile getirdi. Serkan Sarı ayrıca ihalenin iptali için mücadelelerine devam edeceklerini bildirdi.
“Büyükşehir Belediyesi satışta niye ısrarcı davranıyor”
CHP İl Başkanı Serkan Sarı Büyükşehir Belediyesi yönetiminin satışta ısrarcı davranmasını anlamadıklarını ifade ederek şunları söyledi:
“Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz kentimizin değeri olan, kent meydanı niteliğinde olan ve toplumumuzun yıllardır inşasını beklediği kültür merkezi olarak halka kazandırılmasını beklediği bir alanın ısrarlı bir şekilde satılmak isteniyor. Geçtiğimiz 2019 yılı Ağustos ayında gündeme gelen bu satış toplumda ciddi bir rahatsızlık yaratmıştır. Sonuç itibariyle meclis grubumuz bu konuşla ilgili itirazlarını dile getirmiş ama Büyükşehir Belediye Başkanlığı toplumu, sokağı, halkın taleplerini göz ardı ederek kulak arkasına atarak burayı satma konusunda ısrarlı bir tavır sergilemişti. Bizde Büyükşehir Belediye Meclis Üyemiz Burhanettin Ağabeyoğlu’nun açtığı davayla beraber bu sürecin hukuksal takipçisi olma iradesini ortaya koydu ve halkımızın hakkını ve taleplerini korumak ve savunmak adına da elimizden gelen mücadeleyi sonuna kadar da veriyoruz.
“Yasalara aykırı davranılıyor”
Basına da yansıyan bir ihale ilanıyla karşı karşıya kaldık. Bu itirazların ve bu taleplerin ısrarlı bir şekilde gündeme taşınmış olmasına rağmen ne yazık ki Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz bu satıştan geri adım atmamış, halkın taleplerini göz ardı etmiştir. Ve hukuk tanımaz bir şekilde mahkemenin şu an vermiş olduğu herhangi bir karar olmaksızın, mahkemenin iradesinin ve hukukun iradesinin dışında burayı ihaleye çıkararak aslında mahkemede görüşülmekte olan bu kararın ne yazık ki yasalara ve hukuka saygısızca ihaleye çıkılmış olması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu ne aceledir, bu ne telaştır? Halkın, vatandaşın, kamunun malını ne sebeple bu kadar telaşlı bir şekilde satmaya çalışıyoruz. Bugün biz hukukun üstünlüğüne inanıyoruz. Hukuk, halkın hukukudur, haklının hukukudur. Hukuka saygı göstermezsek, saygı da göremeyiz.
“Lunapark alanına otel ve ticari alan yapılmasını kınıyorum”
Öncelikle burada yapılan çalışmanın zamanı ve şekli tamamen yanlıştır. Biz kentimizi hakça bir düzenle yönetmeyi, hukuk çatısı altında yürütmeyi hedefliyoruz. Ne yazık ki bunu özümseyememiş ve benimseyememiş bir Büyükşehir yönetimi var. Bu bölge şu anda Balıkesir’in toplumsal anlamda yaşam alanlarının ne kadar daraldığını hep birlikte görüyoruz. Kentimiz zaten sıkışmış bir vaziyette. Kentimizin merkezinde ticaret alanına, otel alanına değil, toplumun, halkın, çocuklarımızın rahatça gezip, eğlenip oynayabileceği sosyal, kültürel alanlara ihtiyacı var. Ama biz şu anda şehrin merkezinde, parkın hemen yanında ve yaşam alanının hemen içerisindeki böylesine toplumsal değeri olan bir alanı otel yapmak ve bir ticari firmaya verebilmek için böylesine ciddi bir mücadele verilmesini de esefle kınıyorum.
“Geçen yıl belirledikleri fiyata satıyorlar”
Lunapark alanının satışının içeriğine gelecek olursak; biz kamunun hakkını ve hukukunu korumakla görevliyiz. Bugün satılması planlanan yer geçen sene Ağustos ayında Büyükşehir Belediyesi’nin kıymet takdir komisyonu tarafından 22 milyon 766 bin 528 TL bedelle komisyon üyeleri tarafından bir fiyat belirlendi. Bu fiyat bizim komisyon üyelerimiz tarafından da uygun bulunmuş bir fiyat değildi. Bizim kendi meclis üyelerimiz komisyonda yer alan arkadaşlarımızın belirlediği fiyat 36 milyon civarındaydı. Bizim belirlediğimiz fiyatın neredeyse yarısı kadarına burası satışa çıktı. Ama bugün güncel fiyatlara baktığımızda; o gün yaklaşık 23 milyona satılması planlanan ve aradan bir yıl geçmiş olmasına rağmen hala aynı bedelle satış ilanına çıkılmıştır. Bu alan için kısaca bir hesap yaptığımızda rakamı dolar bazına çevirdiğimizde 3 milyon 900 bin dolar civarına geliyor. Aynı bedeli sadece kurlar üzerinden değerlendirdiğimizde burasının 27 milyon liraya satılması gerekiyor. Şu anda kamunun parası zayi ediliyor, birilerine bu yer verilmek üzere ısrarlı bir şekilde hatta bedelinin altında verilme çabası da aşikar.
“Satarak mı bu kenti kalkındıracağız”
O gün bizim değerine itiraz ettiğimiz bedel bile korunamamışken bugün yerine itiraz ettiğimiz, amacına ve fiyatına itiraz ettiğimiz yer ve satışla ilgili değişen hiçbir şey yoktur. Aynı şekilde hukuksuzca bir mücadelenin içine girilmiştir. Buradan bir daha yönetime sesleniyoruz; kamunun vicdanına, halkın vicdanına saygı duyun. Bu şehrin, çocuklarımızın geleceğine saygı duyun ve buna yakışır bir şekilde de çalışmalarınızı yürütmeniz gerekiyor. Daha geçtiğimiz hafta Lale Devri’ni yaşama çabası içerisinde olan Büyükşehir Belediye Başkanlığını bir kere uyarmıştık. Aynı anlayışla Lale Devrini ve saltanatını devam ettirme çabasıyla yaklaşık 23 milyon lira bedelle geri dönüşü olmayacak bir alanı satmak için bir çaba içerisindeler. Bu 23 milyonluk bedel geçen yılki değerlendirmelerimizde onların temsil, ağırlama giderlerini bile karşılamıyor. Yiyelim, içelim, eğlenelim, gezelim bedeline bile yetmiyor. Satarak mı devam edeceğiz? Satarak mı bu kenti kalkındıracağız? Daha neler satılacak bu kentte? Faiz giderlerinin üçte birine bile yetmiyor. Bugün biz malı, mülkü satan bir belediye değil, halkın hakkını savunan, kaynaklarını verimli kullanan bir Büyükşehir Belediye yönetimi istiyoruz. Ne yazık ki bunu yaşayamıyoruz. Taleplerimiz, eleştirilerimiz görüyoruz ki dikkate alınmıyor. Bugün bu eleştiri ve taleplerin hepsi halkın hakkını savunmak için vermiş olduğumuz talep ve eleştirilerdir. O alanı hep birlikte sosyal donatı alanına katsak, parkın içine katsak, oraya bir kültür merkezi yapsak, çocuklarımız onun bahçesinde oynasa, yeşil alanda koşsa güzel olmaz mı?
“Mücadelemiz sonuna kadar devam edecek”
O alan bizim Büyükşehir Belediye projelerimiz içinde yer alan büyük bir kent meydanı alanıydı. Bu alan Türkiye’yi bırakın dünyada sese getirecek büyüklükte geniş bir alanı içine alan büyük bir yaşam alanıdır. Fakat yaşam alanı yerine kaynak alanına çevrilmiş. Parça parça satılarak bütün değerlerimiz yok edilmeye çalışılmaktadır. İtirazımız bunadır. Yetkililer acilen bu ihale kararından dönmelerini umut ediyorum. Bu satılan iptal kararına mahkeme bir karar vermemiştir. Bu hatadan dönmezlerse mücadelemiz devam edecek. Satışında iptali için dava açıp itirazımıza devam edeceğiz. Halkımızın hakkını korumaya devam edeceğiz.”