Saadet ve Gelecek yerel seçime ortak girecek

TBMM’de Saadet ve Gelecek Partisi’nin oluşturduğu Saadet Grubu Başkanı Selçuk Özdağ Balıkesir’de her iki partinin il başkanları ve yönetimleriyle buluştu.

 

Yerel seçimlerde güçlü oldukları yerde aday çıkaracaklarını ifade eden Saadet Grubu Başkanı Selçuk Özdağ, diğer yerlerde her türlü iş birliğine açık olduklarını ifade etti. Türkiye gündemini de değerlendiren Selçuk Özdağ AK Parti hükümetinin mecliste korktuğu tek grubun kendileri olduğunu ileri sürdü.

 

“MECLİSTE FARKINDALIK YARATTIK”

Saadet ve Gelecek Partilerinin TBMM’deki oluşturduğu grubun başkanı Selçuk Özdağ şunları söyledi:

“TBMM’de Saadet Partisi adıyla grup kurulmasını Sayın Davutoğlu kabul etti. Biz milletvekilleri olarak da kabul ettik.  Grup başkanı olarak da ben seçildim. Şu an parlamentoda 264 milletvekiliyle temsil edilen Adalet ve Kalkınma Partisi hangi haklara sahipse biz de aynı haklara sahibiz. Onların 264 kişiyle yaptığını biz 20 kişiyle yapıyoruz. Biz meclis tatile girene kadar farkındalık yarattık. Kanun tekliflerimizle, soru önergelerimizle, meclisteki konuşmalarımızla ve torba yasalarla ilgili konuşmalarla çok ciddi mecliste farkındalık yaratarak mecliste kendimizden bahsettirdik. Şu an hükümetin en çok çekindiği grup Gelecek-Saadet grubudur. Çünkü biz onların tabanının psikolojilerini biliyoruz. Biz onların tabanının sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yapılarını biliyoruz ve Türkiye’deki bu iktidar partisinin ve Cumhur İttifakı tabanının en çok teveccüh göstereceği yerde burasıdır.

 

“GÜÇLÜ OLDUĞUMUZ YERLERDE ADAY ÇIKARACAĞIZ”

Bu teveccühü belediye başkanlığı seçimlerinde hep beraber göreceğiz. Belediye Başkanlığı seçimlerine çok az bir süre kaldı. Seçime 6 ay gibi bir zaman kaldı ve seçim sathı mahalli bilindiği gibi 90 gündür. Erken seçim olursa 60 gün, normal seçim olursa 90 günlük bir süreç var. Seçimlerde biz Saadet Partisi ve Gelecek Partisi birlikte seçimlere girme kararı aldık. Saadet Partisi’nin aday gösterdiği yerde Gelecek Partisi aday göstermeyecek. Gelecek Partisi’nin aday gösterdiği yerde Saadet Partisi aday göstermeyeceğiz. Tek adayla çıkacağız. Ama bu güçlü olduğumuz yerlerde, kazanacağımızdan iddialı olduğumuz yerlerde beraberce, birlikte tek adayla çıkacağız. Ama başka yerlerde iş birliğine açığız.

 

 

“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ DOĞRU DEĞİL”

Çünkü Türkiye’nin bugünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin doğru olmadığını söylüyoruz. Bu sistem doğru değildir bunu söylemeye devam edeceğiz. İki defa seçimi kazanmış olsalar da; hem 2018 yılında yapılmış seçimi kazanmış olsalar da hem de 2023 yılında yapılan seçimi kazanmış olsalar da bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kötü bir sistemdir, adil bir sistem değildir. Bu sistem altta kalanın canı çıksın sistemidir. İktidarda olanın keyfilikler içerisinde Türkiye’yi yönettiği bir sistemdir. Kişi sistemidir, tek adam sistemidir ve parti devleti kurma sistemidir. O nedenle bu sisteme karşıyız. Bu sisteme karşı parlamenter sistemi getirinceye kadar demokratik bir Türkiye’yi inşa edene kadar mücadelemiz devam edecektir. Çünkü bir parti iktidar olursa çok partili hayatta, iktidar olduktan sonra o partinin icraatlarını denetleyecek mekanizmalara ihtiyaç vardır. Anayasa buna denge-denetleme sistemi der. Yani fren sistemi, bir denetleme sistemi olacak. Bugünkü sistemde bu var mı? Yok. Bugün vatandaşı denetleyecek kurum kalmamıştır. Vatandaş zaten çaresizdir. Biryandan iktidar havucu, biryandan iktidar sopası, bir yandan da FETÖ ve terör örgütleri karası neticesinde insanlar susturulmuştur. Türkiye bir korku iklimine dönüştürülmüştür. Korkutulan, sindirilen ve haklarını arayamayan insanlar, Anayasa haklarını bile konuşturamayanlar vardır. Böyle bir ortamda sadece siyasi partiler kalmıştır. Bizim grup kurmamızdan da oldukça rahatsızlar. Mecliste şu an en çok soru önergesi, kanun teklifi veren grup bizim grubumuzdur, en fazla basın toplantısı, en fazla kürsü konuşması yapan bizim grubumuzdur. Bu şekilde yolumuza devam edeceğiz. İnşallah parlamento açıldıktan sonra da yine farkındalık yaratacağız.

 

TÜRKİYE’NİN PROBLEMİ EKONOMİDİR”

Türkiye’nin problemi siyasi, hukuki ve ekonomiktir. Türkiye’de hukuka güven olmadığı için de yatırımlar gelmediği için Türkiye’de çok ciddi şekilde yoksulluk başlamıştır. Yolsuzluklar devam ettiği için yoksulluklar başlamıştır. Yasaklar; Türkiye’deki insanların özgür düşünmesini engellemektedir. En büyük kaybımız da insan gücüdür. Çocuklarımız, dehalarımız Avrupa, Amerika, Çin’e gidiyorlar. Şimdi de gri pasaportlu insanlarımız gidiyorlar.  İktidarın oluşturduğu iklim nedeniyle çocuklarımız yurt dışına gidiyor. İnsanlarımız “ben böyle hayata hayat mı derim” şarkısını söylüyorlar. Avrupa ikinci dünya harbini yaşadı her şey yok oldu ama şimdi dünyanın süper devletleri oldular. Türkiye’yi onlar yönetilseydi Türkiye’yi dünyanın süper devleti yaparlardı.

 

“BELEDİYELERİ KAZANIRSAK ERKEN SEÇİM İSTEME HAKKIMIZ OLUR”

Bu belediye başkanlığı seçimlerinde muhalefetin başarılı olmasını temenni ediyorum. Tüm muhalefetin; demokratların, mevcut sistemden şikayetçi olanların ve sisteme karşı rejimimizi değiştirmeye çalışanlara karşı hep beraber birlikte, bir ve beraber olmaya davet ediyoruz. Eğer belediye başkanlarımız seçilir, kazanırsak; mevcut belediyeler kazanır yeni belediyeler eklenirse iktidara dönüp diyeceğiz ki her türlü baskıya rağmen, senin her türlü bizim imkanlarımızı kısıtlamana rağmen, kredilerimizi imzalamamanıza rağmen Sayın Erdoğan biz belediyelerde başarılıyız, senin bakanlıklarından üstünüz ve biz de erken seçim istiyoruz deme hakkına sahip oluruz. Bunu yapmanın yolu inanmaktır ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuzdur.”

 

Exit mobile version