RUSYA KUZU POSTUNA BÜRÜNMÜŞ BİR AYIDIR

Suriye politikasında hükümetin arkasında olduklarını tekrar yineleyen Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, tarihinin hiçbir zamanında Türkiye’nin dostu olmayan Rusya’ya güvenilmemesi gerektiğini, çünkü kuzu postuna bürünmüş ‘ayı’ olduğunu söyledi.
Bursa’da partililerle bir araya gelen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Hain saldırı sonucu şehit olan askerlerin ailelerine sabırlar dileyen Destici, “Acı hepimizin ortak acısı, yangın tabi ki ilk önce şehit ailelerinin evine düşüyor. Ama o yangın Türk milletinin tüm evlerinde de var. Acılar paylaşılarak hafifler onun için şehit ailelerinin acılarını yürekten paylaşıyoruz. Şu anda 4 milyon insan İdlib’e sıkışmış vaziyettedir. Türkiye geri adım atarsa, büyük bir sivil katliamının ve mülteci akınının da önü açılacaktır. Türkiye’nin hem Suriye’de hem de Doğu Akdeniz’de haklarını korumak için verdiği mücadele, siyasi değil milli bir mücadeledir. Türkiye bölgede haklarını korumak ve milli güvenliğini temin etmek için ne İdlib’den ne mavi vatandan bir adım dahi geri adım atmamalıdır. Buralardan geri adım atmak demek, sınırımızda oluşturulmak istenen terör devletinin kurulması, şehirlerimizde yeniden özerklik ilanı çabalarının yeşermesi, terör örgütleri tarafından hendeklerin yeniden kazılması anlamına gelecektir. Burada geri adım atılması, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de önümüzdeki 100 yıllık kaderini belirleyerek haklarından vazgeçmesi anlamına gelecektir. Türkiye hem karadan hem de denizden vatanın bütünlüğüne karşı uzatılan elleri kırmak adına İdlib’de ve Libya’da bütün adımları atmaktan asla çekinmemelidir. Bu siyaset üstü bir meseledir. Her Türk vatandaşının devletimizin attığı adımları desteklemesi bir vatan borcudur” dedi.

“Avrupa’nın şimdi Türkiye’nin haklı mücadelesine nasıl destek vereceğini göreceğiz”
Mülteciler için açılan sınır kapıları kararını desteklediklerini belirten Destici, “8 senedir hiç kimseden yardım almadan mültecileri Türkiye’de misafir ettik. Biz insanlığımızı yaparız ama artık kapılar açık. İsteyen Avrupa’ya geçebilecek. Bu da doğru bir karardır. Çünkü Avrupa da Türkiye’ye sırtını dönmüştür. Bu ülkemizdeki mültecileri göndermek değil, gitmek isteyenlere kapılarını açmıştır. Yapılan anlaşmalarda Avrupa Birliği görevini yerine getirmedi. Avrupa Birliği’nin yapacağı tek şey, Türkiye’nin haklı mücadelesine nasıl destek vereceğidir” diye konuştu.

“Rusya kuzu postuna bürünmüş bir ayıdır”
Türkiye Cumhuriyetinin, ordusuyla Suriye’nin kuzeyinde, Fırat’ın batısında veya doğusunda herkese ve her şeye rağmen bir terör devleti kurulmasına müsaade etmeyeceğini belirten Destici, “Suriye’deki oyunu bozmaya çalışan tek ülke Türkiye’dir. Onun için bugün hem Rusya’sı, hem ABD’si, hem İsrail’i, hem de Avrupa Birliği, tamamen Türkiye’yi hedef alarak hareket etmektedir. Bu gerçeği bütün vatandaşlarımızın görmesi ve buna göre tavır sergilemesi gerekmektedir. Sosyal medya paylaşımlarına asla ve asla itibar etmemesi gerekmektedir. Türkiye, Suriye’deki masum insanların hayatını kurtarmak ve göç dalgalarını önlemek adına Rusya ve İran ile bir takım mutabakatlar imzalandı. Ancak Rusya’nın ajandasında yer alan başka planlar gerekçesiyle gelinen noktada mutabakatların hiçbir anlam taşımadığını gördük. Özetle Rusya’ya güvenmeyelim. Çünkü Rusya kuzu postuna bürünmüş bir ayı olduğunu her defasında göstermiştir. Rusya tarihinin hiçbir döneminde Türkiye’ye dost olmamıştır. Osmanlı Devletinin son zamanlarından itibaren Rusya’nın gözü hep Türkiye toprakları üzerinde olmuş, savaşanlarını desteklemiş ve Türkiye’nin boğazlarını ele geçirerek sıcak sulara hedefi gütmüştür. Rusya bu hedeften vazgeçmemiştir. Boğazlardan yapamadığını, güneyden Akdeniz’e inmeye çalışmaktır. Suriye derdi oradaki insanların can güvenliği ve barışın sağlanması değil, sıcak denizlere inmek ve petroldür” diye konuştu.

“Tüm Türkiye, devletinin arkasında durmalıdır”
Türkiye’deki tüm vatandaşlardan, partisine, derneğinden, gazetecisine kadar herkese seslenen Destici, “İçeridekilerin de Suriye meselesini iyi anlaması gerekiyor. Bu bir millet, bir devlet meselesidir. Onun için meseleye, iktidar, hükümet ve muhalefet penceresinden bakamayız. Bu iktidar ile muhalefetin veya farklı siyasi partilerin ağız dalaşı yapacağı iş değildir. Bu mesele milli meseledir. Beka meselesidir. Herkes, burada duruşunu, söylemini, hal ve tavrını da buna göre belirlemek durumundadır. Suriye’den geri adım atacak olursak, bundan önce yaptığımız tüm harekat ve fedakarlıklarımızın boşa çıkacağını, bu yüzden mevcut durumumuzu koruma ve idame etme konusunda devletimizin alacağı kararlara şartsız ve koşulsuz destek vereceğimizi bir kez daha hatırlatmak isterim” şeklinde ifade etti.

Exit mobile version