Özgür Özel: ”Parti böyle kötü yönetilmeye devam ederse biz daha çok ağlayacağız.”

CHP Genel Başkanlığına adaylığını açıklayan Grup Başkanı Özgür Özel, “10 gün sonra pazartesi sabahı; yepyeni bir partiyle yepyeni kadrolarla yepyeni bir anlayışla yola çıkmazsak, bu parti böyle kötü yönetilmeye devam ederse biz daha çok ağlayacağız.” dedi.

Özel, CHP Zonguldak İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Filistin’den her gün yeni sivil kayıp haberleri geldiğini belirterek, dünyanın neresinde, gerekçesi ne olursa olsun, tüm terör eylemlerini ve sivillerin canına kasteden her türlü eylemi kınadıklarını söyledi.

CHP’nin kendi kimliğine dönmesi, kendi tabanını genişletmesi, Türkiye’de 1970’lerde başardığını başarması gerektiğine inanan kadrolar olduklarını dile getiren Özel, Bülent Ecevit’in genç, dinamik kadrolarından güç alan, kadrolarına güç veren, örgütüne güvenen ve yeni bir söylemi inşa etme cesaretini gösteren tavrından feyz aldıklarını kaydetti.

Özel, sağlıklı bir özeleştiri ve bundan sonrası için artık yanlışları tekrar etmeme, doğru yolda yürüme zamanının geldiğini anlatarak, şöyle devam etti:

“Bu konuyla ilgili partimizin Genel Başkanının kişisel, partimizin de kurumsal olarak bu süreci başlatması ve değişim, dönüşüm, yenilenme, gençleşme sürecinin önünü açması gerektiğini düşünüyorduk ve bunu söyledik. Burada bir fikir ayrılığımız var. Siyaset yapış biçimlerini de gördüğünüz gibi değiştirmiyorlar. Önümüzdeki süreçte benim bir hafta sonraki kurultay için ortaya çıkan DEVA Partisi ziyaretinden elde edeceğim bir fayda, o sayede kurultayda işime yarayacak bir şey yok. Ondan ümit duymam. Duysam duysam utanç duyarım çünkü ben CHP’liyim. Ama burada görünen; partinin iş görüş biçimini, siyaset yapış biçimini terk etmeyip aksine daha da pervasızlaşıyor olmasıdır bu noktadaki sorun. Meseleyi buradan ele alıyoruz. Ama 10 gün sonra pazartesi sabahı; yepyeni bir partiyle yepyeni kadrolarla yepyeni bir anlayışla yola çıkmazsak, bu parti böyle kötü yönetilmeye devam ederse biz daha çok ağlayacağız. Bu partinin ışıkları yine erken sönecek.”

Her zaman önlerine bakacaklarını vurgulayan Özel, CHP’nin mahcup ve mahkum siyasetten, sokaktan korkan siyasetten, meydanları boş bırakan siyasetten sokağı örgütleyen, meydanları dolduran, itiraz eden, itirazı yükselten bir siyasete önderlik etme mecburiyetinde olduğunu dile getirdi.

Özel, “‘Ne diyecekler, yanlış anlayacaklar, onu korkutacağım, bu düşüncemi duyarsa bu bana oy vermez’ korkusuyla kimliksizleşen ve siyasetsizleşen bir CHP’nin iktidar olamadığını, geleceği kuramadığını gördük. Geleceği kurmaya geliyoruz.” diye konuştu.

Mücadelelerinin, CHP’nin içindeki iktidar mücadelesi değil, Türkiye’de iktidarı devralma mücadelesi olduğunu belirten Özel, “Partinin iktidarıyla değil, partinin Türkiye’deki iktidarıyla meşgulüz.” değerlendirmesinde bulundu.

– “Muhataplarımızla eşit şartlarda, yapıcı düşüncelerle yeni sayfa açmaya varız”

Bir gazetecinin, “Kurultayı kaybetmeniz halinde yeni bir parti kurma niyetiniz var mı?” sorusuna Özel, “Asla. Cumhuriyet Halk Partisi, babaevi. Babaevinden dışarıya gitmem. Gidilmesini doğru bulmam. Biz babaevi daha iyi yönetilsin, daha güzel olsun, daha güçlü olsun isteriz, ama siyasi mücadelemizde bile içeride yıkıp dökmeyiz, kırıp dökmeyiz, yıkıp yakmayız, çünkü biliriz ki bu babaevi. Hem hepimize hem bütün Türkiye’ye lazımdır, çünkü tapusu Özgür Özel’de değildir, Kemal Bey’de de değil. Allah rahmet eylesin, ne Ecevit’tedir ne İsmet Paşa’da. Babaevinin tapusu bir kişiye kayıtlıdır; o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.” yanıtını verdi.

Özel, 6’lı masanın, CHP’ye zarar verip vermediği sorusu üzerine, şunları kaydetti:

“Şu anda partinin ittifak potansiyelini kaybettiğini görüyoruz. Hem eski ortaklarla yaşanan ilişkiler hem de Zafer Partisiyle imzalanan gizli protokolün bir grup seçmende yarattığı travmadan ötürü. Biz, 4 Kasım günü CHP’de değişimi gerçekleştirip 6 Kasım günü yerel seçimler için çalışmaya başlayacağız. Elbette yerel seçimlerde tek başına kazanamayacağımız yerlerde ve bir başka muhalefet partisinin de tek başına kazanamayacağı yerlerde ittifak bir zarurettir. Karşı taraf ittifak yapıyorken, sizin ittifak yapmamanız zor bir durum yaratır. Seçimi kazandıktan sonra tüm siyasi partilerle muhalefetteki siyasi partilerle yeni bir sayfa açıp kimsenin geçmişteki hataları tekrarlamayıp geçmişteki doğruları sürdürerek, özellikle yerel seçimlerde bir ittifak arayışı için CHP’nin niyeti olumlu yöndedir. Ancak bir ittifaka mahkumiyet yerine CHP ittifaksız da yerel seçimlerde büyük başarıyı elde edebilecek bir güce sahiptir. O yüzden muhataplarımızla eşit şartlarda, yapıcı düşüncelerle yeni bir beyaz, temiz sayfa açmaya varız, ama özellikle toplumsal ittifakı, yani gizli protokolden etkilenmiş küskün seçmeni ki bunun önemli kısmının Kürt seçmeni olduğu bütün anketlerde çıkıyor. O gizli protokolün imzalanmasından Sayın Genel Başkan ve bir danışmanı dışında kimsenin haberi yok ve hiçbirimizin kabul ettiği bir şey değil. O yüzden o travmanın da CHP’deki değişimle onarılacağını düşünüyoruz.”

Bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir görüşmesinin olduğunu ve İmamoğlu’na divan başkanlığı teklif edildiği iddialarını hatırlatması üzerine Özel, “Divan başkanı olurken, Sayın Genel Başkanın konuyu bizimle de istişare edeceğini söyledi arkadaşlar. Öyle bir şey olursa kararı Ekrem Bey’e bırakmak üzere elbette olumlu bakarız. Değişim sürecinde Ekrem Bey’in ortaya koyduğu irade son derece kıymetlidir. Birkaç ay önce değişimciler 100 oy bile alamaz noktasından başa baş bir noktaya geldiyse bu süreçte değişimin gücünün gitgide arttığı konuşuluyorsa ve bu sırada bize, değişime karşı olan arkadaşlar, ‘Ekrem Bey divan başkanı olsun anlaşalım’ diyorlarsa bu hem Ekrem Bey’in şahsına duyulan güveni hem de değişimin gücünü gösterir. Bundan memnun oluruz.” ifadesini kullandı.

Exit mobile version