Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Toplantıda, 12 şehit için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
12 şehitten biri olan Enis Budak’ın cenazesinde yaşanan provokasyonu hatırlatan Özel, Budak’ın babasının “Özgür Bey bizim ailenin de çocuğudur, Manisa’nın da çocuğudur. Onunla da gurur duyarız” sözleri nedeniyle teşekkür etti.
“SUUDİ KRALI ÖLDÜĞÜNDE 3 GÜN YAS İLAN ETTİLER…”
İki gün üst üste şehit verilmesine rağmen milli yas ilan etmeyen iktidara yüklenen Özel, “Hepimiz dedik ki 3 gün milli yas ilan edilsin, açılışlar, festivaller iptal edilsin ve bu ülke acıda bir araya gelsin. Ama oralı olmadılar. Bu yetkiyi Suudi kralı öldüğünde 3 gün kullandılar. Bu milletin 12 evladı hayatını kaybedince milli yas ilan edecek bir şey görmüyorlar” dedi.
‘Bildiri’ eleştirilerine de yanıt veren Özel, “Artık sizin istediğiniz kağıtlar üzerine imzalar koyup iktidarın peşinde koşturup, şehitleri bir sonraki habere kadar unutan anlayışla ortaklaşmadık bundan sonra da ortaklaşmayacağız” diye konuştu.
“PKK’NIN ADINI ANMAYAN ERDOĞAN’DIR”
CHP’yi ‘hainlikle’ suçlayan MHP lideri Devlet Bahçeli’ye de yanıt veren Özel, Erdoğan’ın paylaşımını göstererek, “CHP’nin bildirisinde PKK yazmıyormuş; CHP PKK diyemezmiş. Sayın Bahçeli bugün dedin ya PKK’nın adını anmayan bir hain arıyorsan işte Erdoğan’ın tweeti. PKK’nın adını anmayan bir hain arıyorsan, o hain Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi.
BAHÇELİ’YE ‘ÖZERKLİK’ SORUSU
HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun, federasyon, eyalet sistemi ve özerklik gibi yönetim modellerinin tartışılması gerektiğine yönelik açıklamasına sessiz kalan AKP ve MHP liderlerini eleştiren Özel, Devlet Bahçeli’ye “Hadi bakalım Bahçeli, sen de bu sistemlerin iyi yönlerini anlat o zaman” diye seslendi.
“BİR ALGI OPERASYONU BAŞLATTILAR”
Özgür Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
* İçimizi yakan acı haber aldığımız bir hafta sonunu geçirdikten sonra dün bütçe görüşmelerini gerçekleştirdik. Bugün ağır bir atmosferde bir grup toplantısı yapıyoruz. 6 gencecik vatan evladımız şehit oldular. Bir tek evladımız şehit olduğunda hepimizin yüreğine ateş düşüyor. Devrim şehidimiz Kubilay’ın anma törenindenindeydim. Bir gece önce şehit olan askerimizin ailesine taziye ziyaretinde bulundum. Böyle bir ülkenin vatandaşları olmanın, kurucu partinin mensupları olmanın şahsım adına genel başkanı olmanın gururunu yaşadım.
* 6 şehit haberi daha geldi. Yüreğimiz yandı, böğrümüze taş oturdu. Hep birlikte bu acıyı yaşadık. Kahraman ordumuza, milletimize baş sağlığı dileklerimizi ilettik. Teröristlerle mücadelemizde kahraman ordumuzun arkasında olduk olmaya devam edeceğiz. Elbette siyasi partiler böyle durumlarda ülkede üstlendikleri sorumluluğu yerine getirmek durumundadırlar. Biz birlik dayanışma mesajlarını paylaşırken, birileri süreci kendileri açısından hasarsız atlatmanın hesabı içine girdiler, bir büyük algı operasyonlarının ilk günlerini yaşadığımızı da hissettirdiler. Biz şehit ailelerini düşünürken, Ankara’da birileri alışılmış ezberleri tekrar etmekte meşguldüler.
‘MİLLİ YAS’ TEPKİSİ
* Hepimiz dedik ki 3 gün milli yas ilan edilsin, açılışlar, festivaller iptal edilsin ve bu ülke acıda bir araya gelsin. Ama oralı olmadılar. Bu yetkiyi Suudi kralı öldüğünde 3 gün kullandılar. Bu milletin 12 evladı hayatını kaybedince milli yas ilan edecek bir şey görmüyorlar. İkinci 6 şehidimiz geldiğinde Meclis çalışma halindeydi ama yine bilgilendirme yapılmadı.
BİLDİRİ YANITI
* Cumhuriyet Halk Partisi bildiriye imza koymadık doğrudur. Sonra bir yalana sarılıyorlar, “CHP tepki gelince kendi bildiri imzaladı” diye. Yollayın bildiriyi bile demedik. Bu şehitler niye öldü, samimi bir bilgilendirme olmadan kimseyle ortaklaşmayız dedik. Ömer Çelik bu yalanı atıyor, koca koca yazarları demiş ki CHP kendisi sonra bildiri imzaladı. Meclis tutanakları açın, Grup Başkanvekilimiz söz alıyor bu bildiriyi satır satır okuyor.
* Bu bildiri hazırlanma talebi geldiğinde 3 grup başkanvekilimizle görüştük, taleplerimiz yerine getirilmezse kendi bildirimizi hazırlarız dedik. Bu ciddiyi bildiriyi, diğeri büyük bir hatadır. Şehitlere sahip çıkan ailelere karşı sorumluluğu hatırlayan bu bildiriyi büyük bir onurla CHP Genel Başkanı ve Grup Başkanı olarak grup başkanvekilleri ile hazırlayıp o dakika yayınladık. Artık sizin istediğiniz kağıtlar üzerine imzalar koyup iktidarın peşinde koşturup, şehitleri bir sonraki habere kadar unutan anlayışla ortaklaşmadık bundan sonra da ortaklaşmayacağız.
‘KAÇ BİLDİRİYE İMZA ATTIK, NEYİ ÇÖZDÜK?’
* 1984’ten beri kaç bildiriye imza attık? Neyi başardık, neyi çözdük? Bundan sonra ne ezbere iktidar var, ne de ezbere muhalefet var. Faşizme, ‘Sen neden böyle yapıyorsun’ denmez. Mikroba, ‘Sen neden hasta ediyorsun’ diye sorulmaz. Muhalefet, iktidarın pozisyonuna güç veriyorsa o ülkede iktidar değil muhalefet sorgulanır. Sorumluluğumun farkındayım.
* Elbette sorularımız var. 20 aydır Pençe-Kilit operasyonu şehit geldikçe hatırlanıyor. Bu operasyonun amacı ne, hedefi ne? Ulaştıysa neden oradayız, ulaşmadıysa neden ulaşmadı? Bu şartlarda koruyamıyorsak mehmetçiğin hayatı için başka tedbirler alınması gerekmiyor mu?
BAHÇELİ’YE ÇOK SERT YANIT: ‘O HAİN ERDOĞAN’DIR!’
* CHP’nin bildirisinde PKK yazmıyormuş; CHP PKK diyemezmiş. Sayın Bahçeli bugün dedin ya PKK’nın adını anmayan bir hain arıyorsan işte Erdoğan’ın tweeti. PKK’nın adını anmayan bir hain arıyorsan, o hain Recep Tayyip Erdoğan’dır.
ŞEHİT CENAZESİNDEKİ PROVOKASYON
* Teğmen Ramazan Günay’ın İzmir’deki evini ziyaret ettiği gibi memleketim Manisa’da şehit haberini alınca Enis Budak’ın cenaze namazına gittik. Akhisar Askeri Havalimanı’na gittik. Ailesi, kardeşleriyle birlikte 400’e yakın ailesine mensup yakınlarıyla saatlerce cenazeyi bekledik. Provokasyon bilgisi bize geldi. Özgür Özel gelince slogan atacaksınız dendi. Yöneticilerimize gelen bilgiler var. İsterseniz camiye gelmeyin dediler.
* Provokasyon olacak diye kendi memleketimde beni sözde itibarsızlaştırmaya kalkacaklar diye gitmezsem oturduğum koltuğun hakkını verememiş olabilir. Gaziantep’te çelengimize saldıran AK Parti’nin aday adayı çıkmışsa teker teker her biri ortaya çıkıyor. Benim üzüntüm, bir şehit cenazesini hepimize yakışır biçimde uğurlayamamış olmaktır. Harekete geçirilen güruhun buna izin vermemesidir. Buna tevessül edenlere yazıklar olsun.
* Manisa Valisi, Manisa Emniyet Müdürü ve mensuplarına ayrıca hiç üzerlerine düşmezken acılarını yaşamak yerine defalarca arayıp bunu yapanları lanetleyen Budak Ailesi’ne, o koca yürekli insanlara yürekten teşekkür ediyorum.
‘ELAZIĞ’DA AKŞENER’İN GÖNDERDİĞİ ÇELENGİ DE PARÇALADILAR’
* Elazığ’da Sayın Meral Akşener’in gönderdiği çelengi de parçalamışlar. Ortak bildiriye imza attılar o onların da çelengini parçalıyorlar. Biz 28 tane belgeye imza attık. Onlar genel başkanımızı Çubuk’ta linç etmeye çalıştılar. Anıtkabir’de genel başkanımızın elini havada bıraktılar. Genel başkanımızın önüne kurşun koydular.
‘ERDOĞAN VE BAHÇELİ KÖTÜ İNSANLAR’
* Sayın Ali Yerlikaya’yı arayıp emniyet mensuplarına teşekkür ettim. Acılarını yaşamak yerine bu meselelerde defalarca telefon edip ‘Yapanları lanetliyoruz. Özgür Bey bizim ailemizin çocuğu’ diyen Budak ailesine yürekten teşekkür ediyorum. Biz son zamanlarda 28 imza atmışız, onlar genel başkanmızın önüne mermi koydurmuş, Meclis’te yumruk attırmış, Çubuk’ta linç girişimiyle karşı karşıya bırakmışlar. Önce imza atıp sonra eleştirseydiniz diyen varsa aklını peynir ekmekle yemesin. Yazan çizen herkese söylüyorum. Erdoğan da Bahçeli de çok iyi siyasetçi ama bunlar kötü insanlar.
* Seçim döneminde montaj videolarla bizi Kandil ile birlikte göster, sıkışınca Abdullah Öcalan’dan mektup oku. Sonra da ‘yerli ve milli siyaset’ de. Yere batsın yerliliğin ve milliliğin.
HÜDA PAR’IN ‘ÖZERKLİK’ AÇIKLAMASI
* Sayın Bahçeli “HDP’yi, CHP’yi dinlemeyeceğim” dedi. Dedim ki canı sağ olsun, ben de onları dinleyemedim. İsmet Paşanın anma töreninden geliyorum. Muhalefete muhalefet etmeyeceğim. Gün birbiriyle uğraşma günü değildir. Sayın Bahçeli, HDP’yi CHP’yi dinlemedi. Ama HÜDAPAR’ı dinlemedi. HÜDAPAR’ın genel başkanı konuşması sırasında, mikrofon kapandı diye açılınca elinde hilafet yeşili kartıyla şunları okudu: “Olumlu olumsuz yönleriyle eyalet yöntemleri serbestçe tartışabilmelidir.”
* Bunların olumlu olumsuz yönleri varmış. Bunların olumsuz yönlerini bana düşse sayarım. Ama bana ne. Bunlar ittifak ortağı değil mi? Recep Tayyip Erdoğan eyaletlere bölünmenin olumsuz yanlarını saysın. Tek bayrak tek vatan diye saysın. Hadi bakalım Bahçeli, sen de bu sistemlerin iyi yönlerini anlat o zaman. CHP olarak yeni bir yol açıyoruz. Yolumuz doğrudur ve bu yolda cesaret ve kararlılıkla yürüyeceğiz.
* İttifak ortağınızın söylediği gibi, kimler kimlerle beraber. Bu iktidar herkes bilsin ki devlet değildir. Devletin kanatları iktidarı korumak için değil milleti korumak içindir. Devletin partisi olmaz. Muhalefet iktidarı meşrulaştırmak için değil yetkinin alındığı halk için, millet için yapılır. Biz bize oy verenlerin saraya oy vermediğini biliyoruz. İktidarı o konforlu alanda rahat bırakmayacağız. Yolumuz doğrudur, bu yolda cesaret ve kararlılıkla yürüyeceğiz.