Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU
AK PARTİ İl Başkanı Ekrem Başaran, ilk basın toplantısında basını mevzu etti.
Balıkesir’de gerilim, kutuplaşma ve kaos yaratan siyasetçi – basın, siyasetçi – bürokrat kavgalarını hatırlattı; “bunların yeniden yaşanmasını istemiyoruz” dedi.
Hatırlar mısınız bilmem.. Görevden istifa ettirilen bir önceki İl Başkanı Ahmet Sağlam da ilk kez basının karşısına ‘basın gündemi’ ile çıkmıştı.
O da benzer şeyler söyledi. Sonra zaten bire bir görüşmelerin dışında, basınla pek işi olmadı.
Sağlam ne demişti hatırlayalım:
“Basın mensubu arkadaşlardan rica ediyorum; Balıkesir’de daha önceki dönemde algıya yönelik çeşitli haberler yaptırıldı. Bir olay varsa bunu önce beraber paylaşalım. Husumet çıkarmayalım. Fitne ve huzursuzluk kimseye fayda sağlamıyor. Bunun önüne geçelim.”
Yeni İl Başkanı Ekrem Başaran da benzer ifadelerle basına ayar vermeye çalıştı.
Bu durum AK Parti’de geleneğe dönüşüyor belli ki.
Her yeni atanan İl Başkanı önce basına ayar verecek!
***
EKREM Başaran, “huzur bozulmasın, arıza çıkmasın, basın bu kavgaların tarafı olmasın, bizimle iyi geçinin, güzel güzel haberler yapın” formatında konuştu ya..
O konuşma orada kalacak. Çünkü arzu ettiği şey olmayacak.
Neden olmayacak?
Birincisi: Hem siyasi ortamda, hem bu vilayetin bütününde hiçbir şey pembe mesut gitmeyecek.
İlla ki bir yerlerde arıza çıkacak, çıkarılacak. Basın bunu görecek, yazacak, eleştirecek; particilik, reisçilik oynayan arkadaşlar Başaran’ın yaptığı gibi ‘ayar’ vermeye kalkacak.
İkincisi: Kendi içlerinde siyasi ikbal, çıkar, kazanç, güç peşinde koşanlar, önlerine çıkabilecek irili ufaklı engelleri basın yoluyla aşmaya devam edecekler.
İstedikleri şeyi yazdırabildikleriyle top oynamaya devam edecekler.
Birileri birilerine kırdırılacaksa, siyaseten itibarsızlaştırılıp alaşağı edilecekse, bunu besledikleri medya organlarıyla yapacaklar. Çünkü hep öyle yaptılar.
Üçüncüsü: Bu döngüyü kırmaya Ekrem Başaran’ın gücü yetmez.
Ahmet Sağlam’ın ilk gününde, “seni çırak çıkarırlar” diye yazmıştık.
Başaran için de aynı şey geçerli.
***
PEKİ AK Parti İl Başkanı Başaran, neden bu konuşmayı yapma gereği duydu?
Bir şeyler mi oluyordu; ne vardı da basına ayar vermeye kalktı?
Hani İstanbul seçimleri sürecinde, “hiçbir şey olmasa da kesin bir şeyler oldu” muhabbeti vardı.
Bu formatta mı?
Elbette bir şeyler oldu.
Kimi basın milletvekillerine, kimi basın Büyükşehirci abilere, kimi basın ilçe belediye başkanlarına çakıp duruyor. Koca koca manşetler, suçlamalar, ithamlar, iddialar, Allah ne verdiyse…
Eh, tüm bu yayınların, iddiaların, isnatların, suçlamaların, ağır giydirmelerin önüne geçmek lazım elbet. Nasıl yaparsın bunu?
Basını çağırıp “ayağınızı denk alın” demeye gelen, gözdağı veren cümlelerle…
Nitekim Başaran’ın basın toplantısındaki format budur.
***
BAŞARAN’ın basından önce kendi kadrolarına, ne bileyim vekilinden belediye başkanına, meclis üyesinden parti yöneticisine kadar hepsine ayar vermesi gerekiyor.
“Huzuru bozmayın” uyarısı yapılacaksa eğer, önce onlara…
Hepsinin askeri var, tetikçisi var, keskin nişancısı var; canlarını sıkan kişi ve olaylara karşı anında görüntü yapıyorlar. Sahte hesapları var ayrıca; sosyal medyadan atış yapıyorlar.
Önce onlara yani…
Daha güçlü olanlar ulusal medya üzerinden kurgu yapabiliyor. Ulusal tetikçilerin rayici daha yüksek tabi.
Ekrem Bey’e selam ederim.