CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Akkuyu Nükleer Santrali’nin “yap-işlet-sahip ol” modeliyle inşa edildiğini, bunun için Rusya’ya 32 milyar doların üzerinde ödeme yapılacağını söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, TBMM Genel Kurulu’nda, AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi’nin görüşmelerinde CHP Grubunun görüş ve önerilerini dile getirdi. Ahmet Akın, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa değinerek Mersin’de inşaatı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne dikkati çekti. AK Parti’nin Türkiye’nin enerji politikasını Rusya’ya bağladığını anlatan Ahmet Akın, “Yerli ve millî” dediğiniz santral ne yerli ne millî. Teknoloji transferi yok. Sadece ne var biliyor musunuz? Milletin parasının cebinden alınması var. Dünyada hiçbir ülke ilk nükleer santralini bir yabancı ülkenin uhdesinde yaptırmadı. Nükleer santralin önemli bölgelerine girilmesine izin verilmiyor. Bu nükleer santral nasıl denetlenecek? Neye bakılacak? Yani denetlemeye gittiğiniz zaman Rusya’nın size verdiği kağıtları esas sayıp ona göre mi karar vereceksiniz?” diye konuştu.
“HİÇ DERS ALMADINIZ MI?”
Konuşmasında 4 Aralık 2015’te Rusya ile Türkiye’de arasında yaşanan krizi anımsatan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Rusya Devlet Başkanı Putin’in “Biz vanaları kapatırız.” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da “Tezek yakarız.” diyerek yanıt verdiğini söyledi. “Siz o zamandan bu zamana hiç ders almadınız mı? Allah aşkına, bakın, nereden nereye…” diyen Ahmet Akın, şöyle devam etti:
“Mesela, o zaman, eğer yenilenebilir enerjiye özellikle de güneşe yeteri kadar önem verseydiniz bağımlılığımız bu kadar olmazdı. Hatta yine 4 Aralık 2015’te Sayın Devlet Bahçeli ‘Bu milletin çektiği çile artık yeter. Artık sarayda tezek yakılsın, saray sobayla ısınsın.’ diye Erdoğan’a cevap vermişti. Bari ortağınızı dinleyin, o da aynı şeyleri söylemişti ama o zamandan bu zamana hiçbir önlem almadınız. Ne yaptınız? Rusya’ya teslim oldunuz, bu doğru bir şey değil.”
“TÜRKİYE’NİN ENERJİ POLİTİKASINI RUSYA’YA BAĞLADINIZ”
“Buyurun, şimdi Rusya ve Ukrayna savaşta. Efendim, burada, enerji krizini, jeopolitik riskleri değil; dünyanın en pahalı enerji anlaşmasını Rusya’yla göbekten bağladığımız kurumu; anlaşmanın, nükleer santralin kurumunu görüşüyoruz. Arkadaşlar, siz, maalesef, Türkiye’nin enerji politikasını Rusya’ya bağladınız, güneşe yeteri kadar yatırım yapmadınız. İkide bir de söylüyorsunuz: ‘Biz yenilenebilir enerjide çağ atladık.’ diye. On dokuz yılda güneşe yaptığınız 8 bin megavat… Şimdi siz bunu başarı olarak mı görüyorsunuz, onu merak ediyorum. Ben buradan söyleyeyim: Millet İttifakı’nın iktidarında göreceksiniz, güneş ve hibrit sistemlerle hızla ama hızla bağımlılıktan kurtulacağız. ‘Yerli ve millî’ dediğiniz santral ne yerli ne millî. Teknoloji transferi yok. Sadece ne var biliyor musunuz? Milletin parasının ödenmesi var. Ayrıca, dünyada hiçbir ülke ilk nükleer santralini bir yabancı ülkenin uhdesinde yaptırmadı arkadaşlar. Bir de nükleer santralin önemli bölgelerine girilmesine izin verilmiyor. Şimdi soru şu: Bu nükleer santral nasıl denetlenecek? Neye bakılacak? Yani denetlemeye gittiğiniz zaman Rusya’nın size verdiği kâğıtları esas sayıp ona göre mi karar vereceksiniz?”
“RUSYA’YA 32 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE ÖDEME YAPILACAK”
“Fiyatına bakıyoruz, Elektrik Mühendisleri Odasının (EMO) Nükleer Enerji Raporu’nda Rus şirketine garanti para olarak yapacağı ödemesine karşılık alacağı para 35,5 milyar dolar. Şimdi, yakıt hariç, burada, bir nükleer santralde işletme gideri yaklaşık yüzde 8 ila 10 arası. Hesapladığınız zaman, ortada, on beş yılda 32 milyar doların üzerinde parayı Rusya’ya ödeyeceksiniz. Ne ödeyeceksiniz? 1 kilovatsaat başına 12,35 dolar ila 15,33 dolar. Ya, bu ne demek? Böyle bir şey, bu rakamlar kabul edilebilir mi?”
NÜKLEERDEN ELEKTİRİĞİN FATURASI YİNE VATANDAŞA
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, bu koşullarda nükleer santralin elektrik fiyatlarını ucuzlatmayacağını belirterek “Şu an elektrikte; konut, ilk kademede fiyat ne kadar? 1 lira 27 kuruş civarında, 1 lira 27 kuruş. Bunun içinde vergi var, efendim, dağıtım, iletim var, kayıp-kaçak var, her şey içinde. E, şu an ulusal tarifede belirlenen çıplak elektrik birim fiyatıyla nükleerden alınacak çıplak fiyat arasında yüzde 100’ün üzerinde fark var. Yani, nükleer santralden alınacak 1 kilovatsaat elektrik için 2 liradan fazla ödenecek ki bunun içinde -bu sadece maliyet- vergi yok, hiçbir şey yok. Yani, bu ne demek? Vatandaşımızın, Ayşe teyzemizin, Murat amcamızın faturası en az yüzde 108 artacak. Neden? Sizin yüzünüzden, yanlış politikanız yüzünden. Saray faturayı ödemiyor diye vatandaşın sırtına bu kadar faturayı yüklemek ayıptır, yazıktır, günahtır” diye konuştu.
“MİLLETİN AK PARTİ İKTİDARINA TALİMATI: TARİHİ ZAMLARI GERİ ALIN”
AK Parti iktidarında enerjide skandallar üstüne skandallar yaşandığını bedelini de vatandaşların ödediğini vurgulayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, son 3 ayda yaşanan skandalları anlattı. Akın şunları söyledi:
“Ne bir politika var, o koyduğunuz politika belli, efendim, işte, yandaşa para aktarma, yandaşı zengin etme, vatandaşı müşteri görme politikası. Ben şunu söylemek istiyorum: Sadece son üç ayda, son üç ayda milletimizin yaşadıklarına bir bakalım: Hayat pahalılığıyla boğuşan vatandaşımız, efendim, enerji faturalarında indirim beklerken cumhuriyet tarihinin en büyük zammını yaptınız. Kademeli tarifenin sosyal tarife olması gerekirken bir zam aracına çevirdiniz. Zam yapmak için, yani söz yerindeyse, ne yapacağınızı şaşırdınız. Önce ‘150 kilovat’ dediniz kademe için ‘Efendim, olmadı, yanlış yaptık.’ dediniz, 210 yaptınız, sonra 230-240 kilovatsaate yani bizim dediğimize iki ay sonra geldiniz. Ancak yetmez, çünkü biz ‘zamsız’ demiştik. Onun için bu cumhuriyet tarihinin en büyük zamlarını derhâl geri alın; bu talimat, milletin size talimatıdır. AK Parti iktidarı vatandaşlarımızı faturalarla çarpıyor; vatandaşlarımızı eskiden elektrik çarpardı, şimdi vatandaşlarımız faturaları gördü mü çarpılıyor. Esnafa bakıyoruz, esnafın faturası kirasını geçmiş durumda. Burada bir tablo var, buraya yazdım: ‘Enerji Bakanı Nerede?’ Enerji Bakanı zaten ortalarda yok, konuşmuyor da, işte sadece birkaç görüşme yapıyor ama sonuçta vatandaşa bunun bedelini ödetiyor.
ELEKTRİKTE ‘İNDİRİM YAPTIK’ DEDİLER ZAMLAR YERİNDE DURUYOR
Bakın, burada var: Ticarethanede yüzde 127 oranında zamla vatandaşa kepenk kapattırdınız. Daha sonra ‘Yüzde 25 indirim.’ dediniz, bunu müjde olarak anlattınız. Ya ‘indirim’ diyorsunuz, yüzde 106 zammı bu milletin yakasına yapıştırıyorsunuz. Ya, arkadaşlar, siz nerede yaşıyorsunuz? Bunun akıl, mantıkla alakası yok. Bakıyorum, milletin en büyük derdinde AK PARTİ sıraları da bomboş. Vatandaş Atilla. Burada fatura 342 lira, fatura gelmiş bin 186 lira olmuş. Şimdi, siz indirim yaptınız ya, yapacaksınız ya; bu, gelecek bin liraya yani siz ‘342 liralık faturayı bin lira yaptık.’ diye vatandaşa müjde vermeye -kusura bakmayın ama- utanmıyor musunuz? Milleti kandırmaya hakkınız var mı? Doğru bilgi verin. Esnafa bakıyoruz; -ticarethane- aralık ayında fatura 15 bin 630 lira, şimdi oldu esnafın faturası 65 bin lira. ‘Müjde’ dediniz, 55 bine indirdiniz, bir de bunu ‘indirim yaptık.’ diye tutturuyorsunuz. Vatandaş bunun farkına varmayacak mı? Ödeme gününde yine isyan edecek.”
İKTİDAR YAYGARA DEĞİL İNDİRİM YAPSIN
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın şöyle devam etti:
“Bir de o yetmiyor, vatandaşın isyanına ‘yaygara’ diyorsunuz. Yazıklar olsun size! Vatandaşımız faturalarını ödeyemiyor. Yaygara değil, işinizi yapın ve milletin faturalarını ödenebilir duruma getirin. Baktınız olmuyor, sanki zamları siz yapmıyorsunuz gibi, sahte bir indirim algısı oluşturmaya çalıştınız. Ne oldu biliyor musunuz? Enerji Bakanı toplandı, açıklamalar yapıldı. Olan şu: Dağ fare doğurdu, ortada bir şey yok ve dağıtım firmalarını topladınız ‘Bizden fayda yok, ucuz elektriği kendiniz bulun.’ dediniz. Ya, bu yakışıyor mu bu iktidara? Cumhuriyet tarihinin en büyük zamları ortadayken KDV’yi yüzde 18’den yüzde 8’e indirdiniz. Ya, indirim müjdesi diye sundunuz, toplamda ilk kademede yüzde 43, ikinci kademede yüzde 119 zam hâlâ ortada. Bu yaptığınız sözde indirim müjdesi ve maalesef bu tamamen bir aldatmacadır. Arkadaşlar, sonuçta, vatandaşlarımız faturalarını ödeyemiyor. Soruyoruz, diyoruz ki: ‘Ocak ayında elektrik, doğal gaz faturasını ödeyemeyen vatandaşımızın sayısı nedir?’ Cevap yok; ağustos ayından bu yana cevap alamıyoruz. Bir buçuk ay önce doğal gazda arz güvenliğini sağlayamadınız, plansız, programsız ve stratejik rezervleri sağlayamadığınız için sanayinin çarklarını durdurdunuz, bunun faturasını da sanayiciye kestiniz. 21’inci yüzyılda, 2022 yılında 500 bin nüfuslu koca kenti günlerce karanlıkta bıraktınız. Bunlar sadece üç ayda yani zannetmeyin yirmi yılda. Şimdi, başka ülkede olsa ne olur biliyor musunuz? Başka ülkede olsa ne yönetim kalır ne iktidar kalır ne cumhurbaşkanı kalır ne bakan kalır. Ülkede demokrasiyi ne hâle getirdiniz, bari affınızı isteyin de milletimiz desin size… Fedakârlık aldatmacaları yapıyorsunuz. Bu millet için yapacağınız en büyük fedakârlık milletin önüne sandığı getirmektir.”