ENGİN ARICAN
Bugün, makalemizin başlığı siyaseten (ülkeden vazgeçtik) büyükşehir ve ilçeleri ile Bandırma’da siyaseten yaşananlara öylesine uyuyor ki, bize gazeteci-yazar olarak yaşananları yazarak anımsatmak kalıyor.
31 Mart yerel seçimleri sürecinde ilk günden beri yaşananlar ve tanık olduklarımız özellikle gençler açısından tam bir ders konusu haline dönüşmüş durumda.
SORULACAK SORU ÇOK AMA YANITLARI HEP ZAMANA KALIYOR!
Örneğin, 2014 Mart yerel seçimlerinde AK Parti’de tüm sıfatlarını ve milletvekilliğini bir yana itip ilk defa büyükşehir olmuş Balıkesir’de belediye başkan adaylığına soyunmuş ve büyükşehirde büyük bir siyasi başarı göstererek, partisini hem büyükşehir hem de ilçelerinde iktidara taşımış Ahmet Edip Uğur, görevinin bitimine yaklaşık bir yıl kala hala hem partisinde hem kamuoyunda tartışılır şekilde bir anda ve bir kelimeyle görevinden ayrılıp, partisinden istifa etmedi mi?
Uğur’un istifası siyasi ve sosyal yaşam açısından ‘siyasi felaket’ti ve ‘felaketi’ şu veya bu nedenle ak-bayram olarak görenler, Uğur’un makamına davul-zurna ile Altıeylül ilçe belediye başkanı Zekai Kafaoğlu’nu taşıyanlar, aynı şekilde Kafaoğlu’nun da bin bir türlü itham ve iddia ile gönderildiğine ve 31 Mart yerel seçimlerinde Karesi ilçe belediye başkanı Yücel Yılmaz’ın aday yapıldığına tanık oldular.
Büyükşehirde bunlar yaşanırken 24 Haziran milletvekilliği genel seçimlerinde neler yaşandı ve nelere tanık olduk?
Balıkesir’in AK Parti ve CHP’nin mevcut milletvekillerine ne oldu ve CHP’den bir tek Ahmet Akın yeniden vekil adayı gösterilirken, diğer isimler neden ve niçin çizik yediler? Listelerde yer alıp da seçilmiş olanlar bir anlamda çizik yiyenleri aratır hale geldiler.
Evet, atalarımız boşuna dememişler, ne ekerseniz onu biçersiniz, diye…
Ya CHP’nin yerel seçim sürecinde Milletvekili Ahmet Akın’ın önce parti MYK ve Parti Meclisi kararı ile büyükşehir belediye başkan adayı yapılıp, Ankara’nın puslu siyasi ortamında ‘ittifak” görüşmeleri adı altında bizzat parti lideri Kılıçdaroğlu’ nun tasarrufu ile adaylığının geri çekilip, CHP ve Akın’a ağzına gelen lafı söyleyen İP adayı İsmail Ok’un ‘ortak aday’ olarak partililere ve seçmene dayatılmasına ne diyeceğiz?
Rezilliğin bini bir para!!!
Ya, olup-bitenler karşısında şahsı ve yönetimi adına CHP genel merkezine ve liderine istifa tehdidinde bulunmuş Serkan Sarı’nın siyasi pişkinliğini ne yapacağız?
BANDIRMA’DA DA SEÇİM SÜRECİ SIKINTILI, SANCILI
Büyükşehirde ve ilçelerinde son birkaç yıldır ve yerel seçim sürecinde bunlar yaşanırken, Bandırma’yı es geçmek olmaz. Bandırma Ak Parti’de belediye başkan aday adaylığı konusunda tam bir enflasyon ve siyasi kaos yaşanırken, bir anlamda örgütsel metazori ile Alp Bostancı belediye başkan adaylığına zorlandı ve bir anlamda tabiri caiz ise çocuğu kucağında buldu!
CHP’de ise mevcut başkan Dursun Mirza, daimi belediye başkan yardımcısı Ozan Onur, on yıldır meclis üyesi Av.Tolga Tosun ile eski ilçe başkanı Metin Ok aday adayı olarak öne çıkarken, bıktırıcı ve yıpratıcı bekleyişten sonra en sonunda parti MYK ve PM kararı ile ‘lütfen’ Av. Tosun başkan adayı olarak açıklandı ve bir anda ortalık karıştı..!
Neden ve niçin?
Çünkü, ortada mevcut belediye başkanı Mirza varken ve yeniden başkanlığa aday adayı olarak partiye başvurmuşken, nasıl olur da parti yönetimi tarafından Av.Tolga Tosun, belediye başkan adayı olarak kabul edilebilirdi.!?
MİRZA NASIL VE NEYİN PEŞİNDE!?
Parti MYK ve PM kararını kabullenmeyen Başkan Mirza, sonucu kabullenmedi ve hemen taarruza geçerek, kişisel ve siyasi refleksini farklı yol ve yöntemler kullanarak geliştirip, şekillendirmeye başladı.
1.si bu sonucu kabullenmeyeceği ve kendisinin yerel seçimlerde yine aday olacağını hemen sosyal medya paylaşımı üzerinden ilan ederek, ‘ekibi’ ve ‘yandaşları’na mesaj verdi.
2.si, kankası ve kaderdaşı konumundaki Hüseyin Sarı’nın(ki Sarı bu süreçte kendisini kurtardı ve adaylığını kurtardı) yaptığı gibi farklı siyasi alternatifleri yani DSP faktörünü gündeme taşıyıp, CHP genel merkezi ve liderine karşı, siyasi şantaj yoluna baş vurdu. Av. Tosun’u 12 Şubat da yapılacak PM toplantısında adaylıktan geri çekmemeleri durumunda DSP’ye geçeceği, DSP’nin başkan adayı olacağı yönünde psikolojik bir siyasi atmosfer yaratmaya çalıştı. DSP’nin de nihai karar için beklemesini istedi.
3.sü, belediyede makamında ya da belediye birimlerinde kimi parti ilçe yöneticileri, belediye meclis üyelerinin de katılımıyla kendi ifadesiyle yaşanan ‘siyasi kriz’ ortamından farklı çıkış yollarını, DSP’den ya da ‘bağımsız’ aday olarak yoluna devam etme konusunda destek arayışları içine girdi. Bu yönde çalışmalarına muhtarları, sivil toplum örgütlerini dahil etmeye çalıştı. Bu da yetmedi, elini güçlendirmek için kendi imkanlarıyla kent içinde anket çalışması yaptırarak, DSP ya da ‘bağımsız aday’ olarak seçime katılması durumunda toplumun eğilimini anlamaya çalıştı.
4.cüsü,DSP il başkanı Mehmet Berk’in yaşanan süreçle ve Mirza’nın başkan adaylığıyla ilgili basına yaptığı açıklamaları Mirza ’dert’ edinerek, kendisiyle ilgili adaylık sorununun aşılmasında DSP nezdinde farklı arayışlar ve çabalar içerisine girdi. İl başkanının Bandırma ziyaretinde birlikte olmalarına karşın büyükşehir başkan adayı Kamber ile makamında bire bir görüştü ve aynı gün YSK Başkanlığına Noter kanalıyla CHP başkan aday adaylığından çekildiğini bildirdi. Oysa ki, il başkanı Berk, Mirza’ya DSP’den başkan adaylığını kamuoyunda dillendirilmesi yerine önce partisi ile ilişkisini keserek DSP’ye üye olmasının ve adaylık başvurusunda bulunmasının etik sorunu olduğunu vurgulamıştı. Zaten DSP’nin Bandırma’da bir belediye başkan adayı vardı.
BANDIRMA CHP VE AV.TOLGA TOSUN NE YAPSIN!?
Önemle belirtmek gerekir ise Bandırma’da belediye ve CHP nezdinde yaşananların ve tanık olduklarımızın öncelikle ve doğrudan Dursun Mirza ile ilgisi bulunmuyor. Mirza, eksik yada fazla, doğru ya da yanlış siyasi bir arayış içerisinde..
Peki, Bandırma CHP’de tüm bu yaşananlar ve tanık olduklarımızdan belediye başkan adaylığı kesinleşmiş Av.Tolga Tosun mu sorumlu? Ya da aday adaylığı süreci sonunda Mirza’nın başkan adaylığı kesinleşmiş olsa idi Av. Tolga Tosun, Ozan Onur, Metin Ok da bugün Mirza’nın gösterdiği refleksi mi göstereceklerdi? Kuşkusuz, diğer aday adayları böyle bir siyasi refleks göstermezlerdi…
O zaman şu soruları sormak bizim için elzem oldu: Dursun Mirza, ne yapıyor ya da yapmak istiyor? Adaylık ve belediye başkanı olma konusundaki ısrarının nedeni ne ve neyin peşinde? Sadece siyasi yaşamı değil, tüm yaşamında geriye dönük tüm gemileri neden ve niçin yakıyor? Mirza, çevresindeki insanlara ve özellikle kent basın organları ile çalışanlarına yaşadıkları için fatura çıkartma yerine acaba kendisini neden ve niçin sorgulamaktan kaçınıyor?
Esen kalın..
