İBB Başkan Adayı Murat Kurum: Deprem terörle mücadele kadar önemlidir, bir milli güvenlik sorunudur. İstanbulluların gündemi depremdir, deprem dönüşümüdür.” ifadelerini kullandı.
İBB Başkan Adayı Murat Kurum Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Türkiye Yüzyılı İstanbul Vizyonu Toplantısı”nda, hazırladıkları “Siztem İstanbul” yönetim yaklaşımıyla, ulaşımdan kentsel dönüşüme, kadın, genç ve çocuklardan engelli ve yaşlılara yönelik hizmetlere, tarımdan sıfır atığa kadar birçok alanda projelerini açıkladı.
Kurum, bu toplantıyla İstanbul’un gelecek 100 yılını belirleyeceklerini, 2034’ün, 2053’ün büyük adımlarını, çözümü, özveriyi, umudu konuşacaklarını söyledi.
“Türkiye Yüzyılı İstanbul Vizyonu” için heyecanla, coşkuyla bir araya geldiklerini dile getiren Kurum, “İstanbul vizyonu, ihmal edilmiş bu şehrin kötü gidişini sonlandıracak duruştur. Özen gösterilmemiş mahallelerin, sokakların özlediği vizyondur. İstanbul vizyonu en çok da halkın vizyonudur. Yediden yetmişe tüm İstanbulluların vizyonudur. Ben hepinize bu şehr-i İstanbul’da yeniden dirilişi, yeniden yükselişi başlatacak olan ‘Türkiye Yüzyılı İstanbul Vizyonu’ buluşmamıza hoş geldiniz, şeref verdiniz, safalar getirdiniz diyorum.” diye konuştu.
“Bu güzel şehir milletimizin aşkıdır, sevdasıdır”
Kentin tarihi, coğrafi ve kültürel özelliklerine dikkati çeken Kurum, İstanbul’un iyiliği, doğruluğu, barışı ve tüm erdemleri Üsküdar’dan, Eminönü’nden dünyayla buluşturan bir okul olduğunu kaydetti.
Kurum, kentin 571 yıl boyunca hakikati, cesareti ve adaleti kıtalara yayan erdemli bir şehir olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
“Bu güzel şehir milletimizin aşkıdır, sevdasıdır. Bizce bu şehri yönetmek, aklınla, kalbinle, tüm benliğinle İstanbul’un ruhuna teslim olmaktan geçer. Her sokağına, her yuvasına adanmaktan geçer. İşte biz buradaki dostlarımızla, teşkilatımızla, hep birlikte İstanbul’a adanmış kadrolarız. Milletimizin meydanlarda kurmuş olduğu Cumhur İttifakı’yız. Bizim hareket noktamız, Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde İstanbulluların sonuna kadar hak ettiği eser belediyeciliğidir, gerçek belediyeciliktir, AK Parti belediyeciliğidir.”
AK Parti belediyeciliğinin 30 yıl önce bir yıldız olarak ilk defa İstanbul’da parladığını belirten Kurum, “İstanbul’un 1994’te başlayan bu parlak ilerleyişi maalesef 2019’da talihsiz bir fetret dönemine girdi. Yarı zamanlı belediyecilik anlayışıyla İstanbul bir problemler yumağı haline geldi. İstanbul’da şu an bu şehrin insanlarını yoran büyük bir kaos ve karmaşa hakimdir ve bu karmaşa bugün bu şehri tamamen sarmış durumdadır.” ifadelerini kullandı.
“İstanbul’un yıldızını yeniden parlatacak yönetim yaklaşımının adı Siztem İstanbul”
Murat Kurum, İstanbul’un çaresiz olmadığını vurgulayarak, “Güzel şehrimizin tüm sorunlarını bütüncül bir bakış açısıyla değerlendiren, insanı merkeze alan yepyeni bir yönetim yaklaşımını, siz İstanbullu hemşehrilerimizin hizmetine sunuyoruz.” dedi.
İstanbul’un yıldızını yeniden parlatacak bu yönetim yaklaşımının adının “Siztem İstanbul” olduğunu açıklayan Kurum, şöyle devam etti:
“Siztem İstanbul’un merkezinde sadece siz varsınız. Ben sorumluluğunu üstlendiğim tüm görevlerde hep şunu gördüm. Şehir insanı dönüştürürken, insan da şehri dönüştürür. Maalesef İstanbul son 5 yılda bu güzel ahengi kaybetmiştir. İşte biz bu şehri yeniden dengeye kavuşturacak çözümlerimizi ‘Siztem İstanbul’un 4 boyutuyla açıklayacağız. İstisnasız her projemizde İstanbullulara çilesiz, dertsiz bir sosyal yaşam sunacağız. Bahanesiz, kibirsiz bir idari yaklaşım benimseyeceğiz. İstanbul için kesintisiz zamanı, sistemli çözümlerle ortaya koyacağız ve tüm ekibimizle birlikte yeniden eşsiz, yeniden benzersiz bir İstanbul için çalışacağız.”
“Trafik çilesi ömrümüzden tam 3,5 yıl alıyor”
İstanbul’da ulaşımda yaşanan sorunlara değinen Kurum, “Sizlere uğraştıran değil ulaşan bir İstanbul vadediyoruz. Çünkü bugün İstanbul’da her bir vatandaşımız yılda 288 saatini trafikte kaybediyor. Trafik çilesi ömrümüzden tam 3,5 yıl alıyor. Hepimiz trafikte yıpranıyoruz, zaman kaybediyoruz, enerjimizi yitiriyoruz. Trafikte kaybettiğimiz vakti artık ailemize, sevdiklerimize, işimize, en çok da kendimize ayırmak istiyoruz. Ama önümüzde trafik çilesi denilen bir engel var.” değerlendirmesinde bulundu.
Kurum, İstanbul’da 2019’da yüzde 47 olan trafik yoğunluğunun bugün yüzde 64’e yükseldiğini, zirve saatlerde bu yoğunluğun yüzde 90’ları bile aştığını kaydederek, “2019’daki ortalama trafik hızı saat başına 60 kilometreyken bugün saat başına sadece 42 kilometre ilerleyebiliyoruz.” şeklinde konuştu.
Bu konuda bütün İstanbulluların sorduğu ortak sorunun “Bu kötü gidişin sebebi nedir? olduğunu aktaran Kurum, “Sebep mevcut yönetimin ihmalkarlığıdır, iş bilmezliğidir, duyarsızlığıdır.” dedi.
Murat Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hadi gelin hep beraber hatırlayalım. 5 yılda bize ne söz verdiler? 230 kilometre metro yapma sözü verdiler. Bırakın bu sözü yerine getirmeyi 2019 öncesinde başlanan 10 metro hattının 3’ünün de yapımını durdurdular. ‘Biz açtık’ dediler. Boy boy reklamlarını bile yaptılar ama açtık dedikleri 47,3 kilometrelik metro hattının gerçekte sadece 8 kilometresini bile zor yapabildiler. Durmadılar. Devam eden metro projelerini iptal ettiler. Daha da vahimi ne biliyor musunuz? İptal ettikleri yetmezmiş gibi kazısı yapılan, temelleri atılan alanlarımıza, metro şantiyelerimize kamyon kamyon hafriyat döktüler. İşte bütün dünyanın imrendiği Çam ve Sakura Şehir Hastanemiz. Bu niteliksiz yönetim hastanemizin yolunu yapmaktan bile imtina etti.”
Dolmabahçe-Levazım Tünel projesine de işaret eden Kurum, “Büyükdere Caddesi’ndeki trafik yükünü azaltacak bu güzel projeyi bile iptal ettiler. İnanın, örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Ama biz bunları İstanbullu kardeşlerimizin vicdanlarına emanet ediyor ve çözümlerimize odaklanıyoruz.” ifadesini kullandı.
Ulaşım projeleri
Kurum, bu konuda hazır olduklarını, çalışma arkadaşları ve bilim insanlarıyla 5 ve 10 yıllık iki ayrı ulaşım planlaması yaptıklarını anlattı.
Temel önceliklerinin İstanbullulara zaman kazandırmak ve İstanbul’u trafik çilesine mahkum etmemek olduğunu vurgulayan Kurum, “Siztem İstanbul”daki ulaşım projelerini tek tek açıkladı.
Kurum, “Şu anda toplu ulaşımda kara yolunun ağırlığı yüzde 72’lerde. Raylı sistemlerin payı yüzde 26’larda. Deniz yoluna ise baktığınızda maalesef hala yüzde 2 seviyesinde. İşte 2029 hedefimiz, kara yolunun payını yüzde 60’a düşürecek, raylı sistemlerin payını yüzde 37’ye çıkaracak, deniz yolu seviyesini de yüzde 3’e çıkaracağız. Peki duruyor muyuz? Hayır. İşte 2034’teki hedefimiz, kara yolu ağırlığını yüzde 48’e düşürmek, raylı sistemlerdeki payı da yüzde 48’e yükseltecek, deniz yolu ulaşımını da yüzde 4’e çıkarmaktır.” şeklinde konuştu.
Bu projelerle trafikteki çilenin azalacağını, sevgiye zaman kalacağını dile getiren Kurum, “İstanbullular kazanacak, ortalama yolculuk süresi 64 dakikadan 39 dakikaya düşecek. Bu oranlar ışığında İstanbullulara söz veriyorum. İlk 5 yılın sonunda azalacak olan İstanbul trafiği, 10 yılın sonunda bir daha geri dönmemek üzere son bulacaktır.” dedi.
“Mevcut 328 kilometre metro hattını 2029’a kadar 650 kilometreye çıkaracağız”
Kurum, dünyanın tüm metropollerinde olduğu gibi raylı sistemlerin İstanbul’un da hayat damarı olduğunun altını çizerek, “Raylı sistemlerde hedefimiz mevcut 328 kilometre metro hattını 2029’a kadar 650 kilometreye çıkaracağız. 10 yıl sonra, yani 2034’te de bu uzunluğu 1004 kilometreye ulaştıracağız.” açıklamasında bulundu.
Yenikapı-İncirli-Sefaköy metro hattını tamamlayarak Küçükçekmece ve çevre ilçelerdeki trafiği rahatlatacaklarını aktaran Kurum, yine Sefaköy-Avcılar-Beylikdüzü-Tüyap hattıyla “park et-devam et” duraklarıyla bu bölgedeki araç trafiğini olabildiğince azaltacaklarını söyledi.
Kurum, İncirli-Gayrettepe-Söğütlüçeşme hattını da yapacaklarını, bu hatla Beylikdüzü’nden, Avcılar’dan metroya binen bir yolcunun boğazın altından geçerek Söğütlüçeşme’ye güvenle ulaşacağını kaydetti.
Yıllardır bekleyen Sultanbeyli metrosunu da tamamlayacaklarını dile getiren Kurum, Sultanbeyli-Kurtköy hattını tamamlayarak Sultanbeyli ve Pendik arasındaki trafiği azaltacaklarını, yine Sabiha Gökçen-Kurtköy metro hatlarını tamamlayıp vatandaşların havaalanı bağlantısını sağlayacaklarını ifade etti.
“Çayırbaşı, Ayazağa, Levazım ve Dolmabahçe etabında 25,7 kilometrelik tünel projesini yapacağız”
“İlk olarak Çayırbaşı, Ayazağa, Levazım ve Dolmabahçe etabında 25,7 kilometrelik tünel projesini yapacağız. Dolmabahçe’den başlayıp Kilyos’a uzanan tünel zincirimizi halkımıza armağan etmiş olacağız. Mevcut Sarıyer-Çayırbaşı tünelinin devamı niteliğindeki, yine Sarıyer-Kilyos tünelinin de tamamlanmasıyla, Kilyos-Dolmabahçe arasında kesintisiz bir ulaşımı da İstanbullu kardeşlerimize sunmuş olacağız. Diğer projemiz Kuzey Marmara Otoyolu ile Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne de kolaylıkla erişimi sağlayacağız. Bunun yanı sıra, İstanbul’un doğu-batı istikametinde Kağıthane-Büyükçekmece arasındaki tüneller zinciri ile yeni bir koridoru daha açmış olacağız. Bu projenin de ilk etabı olarak 11,6 kilometrelik Kağıthane ve Bayrampaşa etabını tamamlayacağız. Ardından Yenisahra-Bostancı etabında da 10,2 kilometrelik tüneller süratle bitecek.”
“D100 kara yolu ile sahil yolu arasında kesintisiz bağlantı”
Açılan tünellere hafriyat dökülmeyeceğini belirten Kurum, bu projeyle, Göztepe’den doğuya doğru, D100 kara yolu ile sahil yolu arasında kesintisiz bir bağlantı yolu oluşturacaklarını anlattı.
Diğer projelerinin, D100 kara yolunun trafik yoğunluğunu azaltacak, Bayrampaşa-Büyükçekmece etabında 50,9 kilometrelik bir tünel olduğunu ve 2034 yılına kadar bitirmeyi hedeflediklerini aktaran Kurum, “Bu projeyle birlikte de yine Bayrampaşa ve o civarda oturan vatandaşlarımızı rahatlatmış, İstanbul trafiğini de aslında çepere almış olacağız.” ifadesini kullandı.
Harem-Çengelköy-Kavacık etabında 23,8 kilometrelik tünellerini de hayata geçirmek istediklerini söyleyen Kurum, “Tüm bu tüneller sayesinde, iki yakada da boğaz sahil yollarının tıkanmış damarlarını açacağız. Aynı zamanda trafik yoğunluğu üst seviyelerde olan D100, O3 ve TEM otoyolunun yoğunluğunu da azaltmış olacağız. Göreve gelir gelmez, Göztepe-Çayırova güzergahında 30 kilometrelik yan yol düzenlemesi yapacağız. Böylelikle Anadolu Yakasındaki D100 güzergahının yoğunluğunu azaltmış olacağız. Aynı zamanda Tuzla, Pendik, Kartal, Maltepe, Ataşehir ilçelerine de erişimi kolaylaştırmış olacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
“Biz kollarımızı İstanbul’a hizmet için sıvadık”
Mevcut İBB yönetiminin, İSTOÇ çevresindeki trafik sorunuyla ilgili, “Biz bu projeyi yapmak istedik, yapamadık, engellendik” gibi bahaneler sunduğuna dikkati çeken Kurum, “İşte dertli olacaksınız. Dert insanı yollara düşürür. Dertli insan koşar, çalışır. Dertli insan kollarını sıvar ama iş yapmak için sıvar. Reklam için, algı için sıvamaz. Biz kollarımızı İstanbul’a hizmet için sıvadık.” diye konuştu.
İstanbul trafiğini çok kısa sürede rahatlatacağına inandıkları 20 katlı kavşak ve 151 kavşak düzenleme planını hemen uygulamaya geçireceklerini de aktaran Kurum, Mahmutbey kavşağı gibi çok fazla trafik sıkışıklığı olan bölgeler için de çözüm üreteceklerini, D100 kara yolunda trafik yoğunluğu oluşturan Ataköy kavşağındaki tıkanıklığı ortadan kaldıracak projelerini hayata geçireceklerini söyledi.
Murat Kurum, bunların yanı sıra, İstanbul trafiği rahatlatacak iki büyük hamle daha yapacaklarının da altını çizdi.
Kurum, “İstanbul trafiğini olumsuz etkileyen Esenler ve Harem otogarlarını taşıyoruz. İki yakada 6 yeni lojistik merkezi kuracağız. Bu iki proje ile ne yapmak istiyoruz? Kent içi trafiğinde bulunan ve yaklaşık 1 milyon ağır vasıta trafiğini şehrin çeperlerine taşımış olacağız. Planlı bir dağıtım modeliyle şehir içi ulaşımında seyahat süresini yüzde 20’lere düşürmüş olacağız.” dedi.
“Metrobüs hattımızı TÜYAP-Silivri hattına kadar uzatacağız”
Toplu ulaşımdaki sıkıntılarla ilgili projelerini açıklayan Kurum, şöyle devam etti:
“Filolarımıza her yıl 100 metrobüs ve 250 otobüs kazandıracağız. Buradan da müjdemizi veriyoruz, bu da çok önemsediğimiz bir proje; Silivri’ye metrobüs geliyor. Amacımız İstanbul’da şehrimizin her yerine aynı hizmetleri götürmek, şehrin merkezindeki yoğunluğu mümkün olduğunca çeperlere taşımaktır. Bu nedenle de D100 karayolunu düzenleyerek, metrobüs hattımızı TÜYAP-Silivri hattına kadar uzatacağız. Bunu da çok kısa sürede hayata geçirmiş olacağız.”
Sokakları otopark olmaktan kurtaracaklarının sözünü veren Kurum, “Güvenli ve ucuz otopark, İstanbullunun hakkıdır’ diyeceğiz. İstanbul’umuza ilk 5 yılda, üstü park altı da otopark olacak şekilde vatandaşımızın arabasını bırakarak toplu ulaşıma bağlantı kuracağı tam 250 bin araçlık otopark kazandıracağız. Yaptığımız her işte çok yönlü düşünerek adımlarımızı atmaya çalışıyoruz. Bu otoparklarımız aynı zamanda Allah göstermesin deprem esnasında da toplanma alanı vazifesi görecek.” görüşünü paylaştı.
“İSPARK’ta yüzde 25 indirim yapacağız”
İSPARK’ın bugün liyakatsiz ellerde kötü yönetildiği için zarar ettiğini dile getiren Kurum, “Aracını evinin önüne park eden insanlardan bile para aldığı halde zarar ediyor. Ama kimse şüphe etmesin, biz İSPARK’ımızı da ayağa kaldıracağız. Buradan da söz veriyoruz; biz göreve gelir gelmez, kendi evinin önüne aracını park eden vatandaşlarımızdan gece-gündüz hiçbir şekilde ücret almayacağız. Evinin önüne park ediyorsa vatandaşlarımız, huzurla, güvenle parklarını yapacaklar. Herhangi bir ücret almayacağız. Aynı zamanda İSPARK’ta uygulanan tarifelerde tam yüzde 25 oranında indirim yapacağız.” diye konuştu.
İSPARK’ta ilk 15 dakika olan ücretsiz park süresini 30 dakikaya çıkaracaklarını da sözlerine ekleyen Kurum, İstanbul’daki taksi sorununa ise şu sözlerle değindi:
“İstanbul’da yaklaşık 20 bin taksi, günde 1,6 milyondan fazla yolcu taşıyor ancak bu sayı taleplere yetmiyor. İşte buradan İstanbullulara müjdemizi veriyoruz; taksi sorununu tamamen çözeceğiz. Öncelikle doğrudan güzel bir sistem kurmak suretiyle, bir işletim sağlayacak olan tüm sistemleri, ‘merkezi taksi sistemi’ çatısı altında birleştireceğiz. Mevcut sistemin en hızlı, en güvenli şekilde öncelikle işlemesini sağlayacağız. Burada yapılması gereken düzenlemelerle birlikte tek çatı bu çalışmaları yaparak, eğer bu süreçte taksi sayısında bir eksiklik varsa, ihaleler yaparak taksi eksiğini, şehrimizin ihtiyaçlarına göre taksilerimizin sayısını artıracağız. Bunun yanında taksicilerimizle, esnafımızla görüştük; etkili eğitim, denetim, ödül, ceza ve geri bildirim uygulamalarını da hayata geçireceğiz.”
Deniz ulaşımına yeni projeler
İstanbul’un ortasından deniz geçen bir şehir olduğu ve mevcut yönetimin deniz ulaşımını teşvik edecek, geliştirecek adımlar atmadığını vurgulayan Kurum, “Deniz ulaşımı konusunda, çok etkili modellerle çalışacağız. Burayı niye önemsiyoruz? Allah göstermesin afet anında hem denizden hem havadan hem de karadan vatandaşlarımıza desteklerimizi yapmak mecburiyetindeyiz. Beylikdüzü’nden sırasıyla Avcılar, Bakırköy, Yenikapı, Eminönü, Kabataş, Beşiktaş gibi, Anadolu yakasında da Maltepe sahilinde benzer şekilde oluşturulacak mini iskeleler kuracağız. Özellikle sabah ve akşam, iş saatlerinde verilecek hızlı ve sık seferlerle hizmetlerimizi artıracağız. Deniz ulaşımının payını, bu çalışmalarla tam 2 kat artıracağız. Deniz ulaşımına 3 yeni hat ekliyoruz. İstinye-Yenikapı, Çubuklu-Yenikapı, Çengelköy-Yenikapı arabalı vapuru projelerimizle de karayoluna alternatif ulaşım imkanlarını güçlendireceğiz.” sözlerini sarf etti.
Görevi devraldıklarında bisikleti İstanbul’un cazip ulaşım aracı haline getireceklerini, akıllı ulaşım sistemlerini hayata geçireceklerini, skuter park alanları ve elektrikli şarj istasyonları yapacaklarını bildiren Kurum, 2029 yılına kadar bisiklet yolu uzunluğunu iki katına çıkarmayı, 2034 yılında ise tam bin 500 kilometre bisiklet yolu yapmayı istediklerini anlattı.
Kentsel dönüşümün önemi
Kentsel dönüşümün önemine vurgu yaparak, “Deprem terörle mücadele kadar önemlidir, bir milli güvenlik sorunudur. İstanbulluların gündemi depremdir, deprem dönüşümüdür” diyen Kurum, afetlere karşı dirençli bir İstanbul vadettiklerini aktardı.
Murat Kurum, kentsel dönüşüm projelerine dair şu bilgileri verdi:
“Şu an 39 ilçemizde 7,5 milyon evimiz ve iş yerimiz var. Maalesef bunun 1,5 milyonu risk altında. 600 bin konutumuzun da bugün acilen dönüştürülmesi gerekiyor. 2019 yerel seçimlerinden önce ne dediler hatırlayın; ‘Deprem seferberliği ilan ediyoruz.’ dediler. ‘İstanbul’u 5 yılda depreme hazırlayacağız.’ dediler. Ne vaat verdiler? ‘Her yıl 20 bin, 5 yılda 100 bin konut dönüştüreceğiz’ hedefi koydular. ’15 bin sosyal konutu süratle bitireceğiz’ vaadi verdiler. Aslına bakarsanız bizim kayıp 5 yıl olarak tarif ettiğimiz durum, işte budur. Söz verdiğinin yüzde 5’ini bile yapamamaktır. Büyükşehir belediyesi bu konut sayısıyla emin olan bizim ilçe belediyelerimizin bile başarısının yarısına ulaşamaz. Gerçekten de iddia ettikleri gibi bu hızla giderlerse dönüşümü ancak 100 yılda bitirebilirler. Dönüşüm meselesi ciddiyet ister, sorumluluk duygusu ister. Çünkü insanımızın barınma hakkıdır, güvenli yaşama hakkıdır. Müsterih olun, bizlere güvenin. Çünkü biz dün Kastamonu’daki, Rize’deki Bartın’daki sellerde, Antalya Muğla’daki yangınlarda, bugün 25 Ocak Elazığ’da, Malatya’da ve İzmir’deki depremlerde 46 bin konutu nasıl bitirdiysek, en son 6 Şubat’ta yaşadığımız asrın felaketinde 11 ilimizde, 3 ayda 180 bin konutun inşasını nasıl başlattıysak, 1 Nisan sabahı da görevi aldığımızda İstanbul’un kaybettiği yılları süratle telafi edeceğiz.”
“300 bin binayı KİPTAŞ eliyle yapacağız”
İstanbul’da tek bir riskli yapı kalmayıncaya kadar çalışacaklarını ve ülkenin kaderini değiştirecek deprem dönüşüm hamlelerini süratle başlatacaklarını anlatan Kurum, “5 yılda 39 ilçemizde yatay mimari eksenli, komşuluk ilişkilerini odağına alan, nüfusu tek bir kişi bile artırmayacak olan, tam 650 bin konut inşa edeceğiz. Yeni güvenli, huzurlu binalarımızın 300 binini, adeta bilinçli bir şekilde durdurulan KİPTAŞ eliyle yapacağız.” dedi.
KİPTAŞ’ın, 1994 yılında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulduğunu, eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın bir dönem KİPTAŞ’ın genel müdürlüğünü yaptığını hatırlatan Kurum, KİPTAŞ’ın, örnek şehircilik modellerini, İstanbul’un birçok noktasında yapan güzide bir kurum olduğundan bahsetti.
Kurum, KİPTAŞ’ın daha sonra dalga dalga İstanbul’dan tüm Türkiye’ye yayıldığını bilgisini de vererek, “Bugün tüm Türkiye’de 2 milyon 200 bağımsız bölümden bir dönüşüm süreci tamamlandı. Bunun 1 milyon 200’ü sosyal konut, kalanı da kentsel dönüşüm projeleriyle Türkiye’nin hemen hemen her ilçesinde bu irade ortaya konulmuştur. Şimdi biz o öldürülen, maalesef yavaşlatılan, duraklatılan KİPTAŞ’ımızla 300 bin konutu başlatıyoruz.15 Nisan’da hemen başvuruları alacağız. ‘Yarısı bizden’ diyerek 700 bin lira hibe desteği sağlayacağız. İlave olarak 700 bin lira kredi desteği, 100 bin lira da taşınma yardımı vereceğiz. Bu projeyi İstanbul’da şu an olduğu gibi eziyet haline gelmekten kurtaracağız.” ifadesini kullandı.
Bu konutları 18 ayda tamamlayacaklarına vurgu yapan Kurum, “Yine 250 bin yuvamızı da vatandaşımızı ve özel sektörümüzü destekleyerek dönüştüreceğiz. Dönüşecek evin bulunduğu alana dair, ‘kolaylaştırıcı dönüşüm planı’ dediğimiz gerekli imar düzenlemelerini hemen hayata geçireceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
“İstanbul’umuzda merkezi Afet Risk Yönetimi Sistemi’ni hayata geçireceğiz”
Kurum, bu müjdeyi ilk kez burada paylaştığına dikkati çekerek, “Kentsel dönüşüme özel 100 bin sosyal konut üreterek dönüşüme girecek yuva sahiplerine çok düşük fiyatlarla kiralayacağız. Bu projemizden 39 ilçemiz faydalanacak, konutlar kesinlikle satılmayacak, ihtiyaç duyan tüm hemşehrilerimize çok uygun bedellerle kiralanacak.” diye konuştu.
Böylece, İstanbul’da yaşanan yüksek kira fiyatlarına karşı düşük gelir grubundaki kişileri korumuş olacaklarını anlatan Kurum, “39 ilçemizin tamamına ve en riskli mahallelerimizden başlamak üzere kentsel dönüşüm ofisleri kuracağız. İstanbul’umuzda merkezi Afet Risk Yönetimi Sistemi’ni hayata geçireceğiz. Afet olduğunda hangi adımları atmamız gerektiğini anlık olarak bileceğiz.” ifadelerini kullandı.
Kurum, İstanbul’un her sokağını, her binasını görebilecekleri “İstanbul Dijital İkizi”ni hayata geçireceklerini dile getirerek, 39 ilçede bulunan toplanma alanlarının alt ve üstyapılarını afete hazır hale getireceklerini belirtti.
Toplanma alanlarında 2 milyon kişiye hizmet verilecek
Afet sonrasında 6 saat içinde hizmetlerin kurulacağını anlatan Kurum, vatandaşların normal zamanlarda kreş ya da kütüphane olarak gördüğü alanların, afet zamanında mobil sağlık araçları, jeneratör, yemekhane ve barınma üniteleriyle birer geçici yaşam alanı olarak kullanılacağını dile getirdi.
Kurum, afet zamanında toplanma alanlarına ilişkin, “İstanbul’un her yerinde yapacağımız tüm toplanma alanlarında 2 milyon kişiye hizmet vereceğiz. Atatürk Havalimanı’na yeni bir afet yönetim merkezi kuracağız. Bu merkezde mevcut tam donanımlı hastane kompleksimizden yardım ve tıbbi malzemenin lojistiğine kadar, afet anında en çok ihtiyaç duyulan hava, kara ve deniz yollarına bağlantı noktaları yer alacak.” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da 9 noktada afet müdahale merkezi
Lojistiği yönetmeleri gerektiğini vurgulayan Kurum, İstanbul’da 6 yeni lojistik destek merkezi kuracaklarını söyledi.
Kurum, “Toplam sayıyı 7’ye çıkaracağız, olası afet durumunda İstanbul’un tüm gıda ve tıbbi malzeme ihtiyacını kesintisiz olarak buralardan sağlayacağız. İtfaiye, tıbbi ünite ve iletişim altyapısına dair tam 9 noktada afet müdahale merkezlerimizi kuruyoruz.” diye konuştu.
Kente 2 yeni acil durum hastanesi
Murat Kurum, İstanbul’da 2 acil durum hastanesinin olduğunu belirterek, “Ek olarak İstanbul’u biri Arnavutköy’de diğeri Pendik’te olmak üzere iki yeni acil durum hastanesine daha kavuşturacağız.” dedi.
Kurum, Anadolu ve Avrupa yakalarında dörder adet olmak üzere afet zamanlarında acil müdahale ekiplerinin konaklayacağı, normal zamanlarda da kalacak yer bulamayan hasta yakınlarının ücretsiz faydalanacağı 8 hasta yakını konaklama merkezinin de hemen inşa edileceğini dile getirdi.
Afet Farkındalık Akademisi kurulacak
Afet konusunda eğitimin şart olduğunu vurgulayan Kurum, “Afet Farkındalık Akademisi’ni kurarak tüm İstanbulluların bu farkındalığa erişmesini ve günlük yaşamlarında bu süreci depremi odağına almak suretiyle bu bilinçle hareket etmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kurum, iklim değişikliği kaynaklı afetlerle mücadeleyi de yenilikçi planlamayla gerçekleştireceklerini dile getirerek, bu konuya dair çalışmaları ilerleyen günlerde düzenleyecekleri başka bir tanıtım toplantısıyla paylaşacaklarını kaydetti.
“Haksız yere işten çıkarılan emekçilerimizi geri alacağız”
Kurum, kendilerinin söz verip de gerçekleştiremeyecekleri hiçbir şeyin olmadığını söyledi.
Haksız yere işten çıkarılan emekçileri geri alacaklarını dile getiren Kurum, “Hani ‘adalet’ diyorlar ya biz onlar gibi adaletsiz olmayacağız. Hiç kimseyi haksız yere işten çıkarmayacağız.” şeklinde konuştu.
0-6 yaş çocuklar ile anne-babalara ücretsiz ulaşım hakkı
İBB Başkan adayı Murat Kurum, gece ve hafta sonları çalışan aileler için müjde vereceğine dikkati çekerek, her mahalleye çocuklar için kreş hizmeti götüreceklerini, polisler, doktorlar, hemşireler ve tüm gece emekçileri için 7 gün 24 saat nöbetçi kreş hizmeti vereceklerini söyledi.
Aile Kart ile şu an 0-4 yaş çocuğu olan annelere verilen ücretsiz ulaşım hakkını değiştireceklerini belirten Kurum, “Artık hem yaşı 0-6’ya çıkarıyoruz hem de babalarımıza da çocuklarıyla ücretsiz seyahat hakkı veriyoruz.” dedi.
“İlk işini kuran 100 bin girişimci kadına 100’er bin lira hibe vereceğiz”
Kurum, İstanbul’da su kullanımı konusunda adaleti sağlamakta kararlı olduklarına, bunun için de hane halkı sayısı esas alınarak adaletli su tarifesi uygulayacaklarına işaret etti.
Kişi başı gelirin arttığı, herkesin ürettiği, hane ekonomisinin güçlendiği bir İstanbul istediklerini anlatan Kurum, “İstanbullu kadınlar, artık bu şehrin işveren kadınları olacaklar. Hangi sektörde yer almak isterlerse onların yanlarında olacağız. İlk işini kuran 100 bin girişimci kadına 100’er bin lira hibe vereceğiz. Burada kadınlarımız üretecek, istihdama katkı sağlayacak, ev ekonomisine, İstanbul’a katkı sağlayacak. O ürünleri pazarlamasında da yine onlara destek vereceğiz.” diye konuştu.
İlköğretim öğrencilerine beslenme ve ücretsiz ulaşım desteği
İlkokul çağındaki çocuklar için okullara beslenme desteği vereceklerini belirten Kurum, ilköğretim öğrencilerine ulaşımı tamamen ücretsiz yapacaklarını ifade etti.
Murat Kurum, okulların hijyenik ve güvenli olacağını, Büyükşehir Belediyesi olarak okulların temizlik ve güvenlik görevlisi ile ilgili tüm taleplerini yerine getireceklerini kaydetti.
Gençlere “Ulaşımda yüzde 40 indirim”, öğrencilere “yılda 2 kez otobüs bileti” müjdesi
Gençlerle ilgili projelerine de değinen Kurum, müjdelerini şöyle sıraladı:
“İstiyoruz ki bu şehri, ‘Gençlerin İstanbul’u yapalım. İstanbul’umuzu gençler ve üniversiteliler için doyasıya yaşayacağımız bir şehir haline getirelim. Bu şehri eğitim almanın, üniversite okumanın çok keyifli olduğu bir şehir haline getireceğiz. Gençlerimize İstanbulkartı’ndaki seyahat hakkı noktasında, -onlar söz verdiler, tutmadılar- biz 1 Nisan sabahı gençlerimize yüzde 40 ulaşımda indirim yapacağız. Yine, belediyemizin sosyal ve spor tesisleri de yüzde 50’ye varan indirimle gençlerimizin emrinde olacak.”
Murat Kurum, hiçbir gencin anne, baba ve kardeş hasreti çekmeyeceğini, memleketine giden öğrencilerin yılda 2 defa olmak üzere otobüs biletlerinin yarısını Büyükşehir Belediyesi olarak kendilerinin karşılayacağını kaydetti.
“İlk defa evlenen kardeşlerimize 50 bin lira beyaz eşya yardımı yapacağız”
İBB Başkan adayı Murat Kurum, kış geldiğinde öğrencilerin masraflarının arttığına işaret ederek, kendilerinin de öğrenci evlerine aylık 25 metreküp doğal gaz desteği vereceklerini söyledi.
Bu şehirde yaşamanın, aile kurmanın zor olmayacağını, bu kentin endişe değil mutluluk vereceğini vurgulayan Kurum, “Bu hedefle yeni evlenecek genç kardeşlerimizi de unutmayacağız. İlk defa evlenen kardeşlerimize 50 bin lira beyaz eşya yardımı yaparak yanlarında olacağız.” dedi.
“İlk iş-İstanbul” Projesi’yle gençlere iş imkanı sağlanacak
Murat Kurum, gençlerin istihdama katkı sunmasını istediklerini ve iş kurmalarına ön ayak olacaklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“‘Sermayeyi nereden bulacağım?’ derdini bitireceğiz. ‘İlk işim’ kampanyası ile ‘İşini belirle, desteği al’ diyeceğiz. İş kolunu belirleyen ve eğitimini alan girişimcilerimize belediyeden 100 bin lira hibe vereceğiz. İstanbul’un en merkezi alanlarında ‘İlk ofisin bizden’ uygulaması ile birlikte genç girişimcilerimize, tam 100 bin kardeşimize, tam donanımlı, paylaşımlı ofisler sağlayacağız. Gençlerimiz burada hem mesleklerini icra edecek hem de sıcacık ortamında toplantılarını yapabilecekler. ‘İlk iş-İstanbul’ Projesi’yle sosyal yardım projelerine katılan gençlere, genç öğretmen adaylarına, ‘Ben okurken iş hayatına da atılmak istiyorum.’ diyen gençlere iş imkanı sağlayacağız. Müracaat eden ihtiyaç sahibi üniversite öğrencilerimize, bu yıl tam 10 bin lira olmak üzere, her yıl artan oranda eğitim bursu desteği vereceğiz.”
Üniversite öğrencilerinin İstanbullularla iç içe olmasını, tüm İstanbul’un bir, beraber olmasını istediklerini söyleyen Kurum, “Bu manada da saatliği 200 lira, üniversite öğrencilerimizin yarı zamanlı olarak İstanbul halkına vereceği desteklerle birlikte onların da harçlıklarına, gelirlerine katkı sağlayacak projeyi hemen hemen her alanda yapıyor olacağız.” şeklinde konuştu.
“3 büyük yaşlı ve engelli yaşam merkezi kuracağız”
Yaşlı ve engellilerle ilgili projelerine de değinen Kurum, iki yakada 3 büyük yaşlı ve engelli yaşam merkezi kuracaklarını bildirdi.
E-sağlık takip sistemiyle yaşlıların her adımında yanında olacaklarını, 75 yaş üstü yaşlıları on-line takip edeceklerini anlatan Kurum, evde yemek ve temizlik desteği ile 7/24 saat yaşlıların emrinde olacaklarını söyledi.
Kurum, bakıma muhtaç yaşlı ve engelliler için de geçici bakım hizmeti vereceklerini kaydetti.
İhtiyaç sahibi emeklilere 2 bin 500 lira destek ödemesi
Emeklilere bir müjdesinin olduğunu dile getiren Kurum, “İhtiyaç sahibi emeklilerimizin her ay İstanbulkartlarına 2 bin 500 lira destek ödemesi yapacağız. Biz, emeklilerimizin her anında hep yanlarında olacağız.” dedi.
İçinde müzik okulunun da yer aldığı Madde Bağımlılığı Tedavi ve Rehabilitasyon Köyü’nü kuracaklarını belirten Kurum, ayrıca 10 yeni engelsiz yaşam merkezi kuracaklarını dile getirdi.
Kurum, engelsiz spor branşlarının sayısını artıracaklarını anlatarak, İstanbulkart’la engellilere avantajlı hizmetler sunacaklarını ve engelli istihdamını arttıracaklarını söyledi.
Unutulmaya yüz tutmuş, usta-çırak ilişkisi bitmek üzere olan işlerde iş garantili zanaatkar eğitimleri vereceklerini belirten Kurum, İSMEK’i özüne döndürüp müfredatını zenginleştireceklerini, böylelikle İstanbul’da meslek sahibi olmak isteyip de kolunda altın bileziği bulunmayan kimsenin kalmayacağını dile getirdi.
Sözleşmeli ve özel okul öğretmenlerine indirimli ulaşım
Öğretmenlere seslenen Kurum, “Bundan sonra özel okul ve sözleşmeli öğretmenlerimize de indirimli ulaşım desteği vereceğiz.” diye konuştu.
Kurum, “Hababam Sınıfı” filmleriyle özdeşleşen Ahmet Ratıp Paşa Köşkü Çamlıca Kız Lisesi binasını ihya edip öğretmenlerin faydalanacağı sosyal tesis haline getireceklerini belirtti.
“Sürdürülebilir su yönetimi” vaadi
İstanbullulara “Sürdürülebilir su yönetimi” vadettiğini dile getiren Kurum, iklim değişikliğine bağlı olarak tüm dünyada afetlerin sıklığı ve şiddetlerinin arttığına, su kaynaklarının günden güne azaldığına dikkati çekti.
Kurum, mevcut İBB yönetiminin İstanbul’a tek 1 metreküp yeni su kaynağı kazandırmadığını ifade ederek, İstanbul’un su kaynakları geliştirilmediği gibi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldığını vurguladı.
“İstanbul’un su kapasitesini yüzde 21 oranında arttıracağız”
Mevcut İBB yönetiminin Marmara Denizi’ne dair söz verilen hiçbir adımı atmadığına işaret eden Kurum, şunları söyledi:
“Haliç’i ve Marmara’yı koruyacak olan Silahtarağa İleri Atık Su Arıtma Tesisi Projesi’ni göreve gelir gelmez durdurdular. Üstelik bunu garip bir temel atmama töreni ile yaptılar. İşte buradan İstanbullulara söz veriyorum. Göreve gelir gelmez, ilk işimiz Silahtarağa Tesisi’ni İstanbul’un şanına yaraşır bir temel atma töreniyle başlatacağız. Haliç’imizi, İstanbul’umuzu yeniden eski günlerine kavuşturacağız. Bununla kalmayacağız. 9 yeni ileri biyolojik arıtma tesisimizi bu şehre kazandıracağız. Bu sayede sadece içme sularımızı değil Marmara Denizi’mizin de kaderini değiştireceğiz. 5 yılın sonunda Marmara Denizi’mize bir damla atık su gitmeyecek.”
Kurum, 6 yeni içme suyu barajı ve 64 yeni su deposu kuracaklarını belirterek, “27 içme suyu terfi istasyonunu hizmete alacağız. 700 kilometre isale hattını şehrimizin ihtiyacı olan bölgelerine kazandıracağız ve bu sayede İstanbul’un su kapasitesini 5 yılda tam yüzde 21 oranında arttıracağımızın ve ‘su sorunu yaşanmayacak bir İstanbul’ sözünü veriyoruz.” dedi.
“Hedefimiz, küresel bir iddia ile ‘sıfır atığın model şehri İstanbul’ olacak”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde bir gönüllülük hareketi olarak başlayıp, bugün küresel bir çevre koruma seferberliğine dönüşen sıfır atık bilincinin, en büyük projelerinden biri olacağını belirten Kurum, “Hedefimiz, küresel bir iddia ile ‘sıfır atığın model şehri İstanbul’ olacak.” diye konuştu.
Murat Kurum, bu yolda her ilçede atık geri kazanım merkezleri kuracaklarını kaydederek, şunları söyledi:
“İstanbul’un atıklarını sokakta bırakmayacak, tamamını dönüştüreceğiz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştirakleri enerjisini kendisi üretecek, millete ve çevreye yük olmayacak. Bunu da kuracağımız yenilenebilir enerji yatırımlarıyla, yeni HES, RES, GES tesisleriyle, 2 adet 3’er bin tonluk katı atık yakma tesisiyle başaracağız. 2040 yılında inşallah sıfır atık hedefine dünyada ilk ulaşan metropol İstanbul’umuz olacak. Bunun için de var gücümüzle, gece gündüz demeden çalışacağız.”
“İstanbul Botanik Parkı’nı İstanbullulara armağan edeceğiz”
İklim Dostu İstanbul” projeleriyle hedeflerinin 2040 yılında net sıfır emisyona ulaşmak olacağını dile getiren Kurum, “39 ilçemizde tüm yeşil alanlarımızı arttıracak, kişi başına düşen aktif yeşil alan miktarını 7,80 metrekareden 11,80 metrekareye çıkaracağız. İstanbul’a yeni kent ormanları kazandıracağız.” ifadesini kullandı.
İstanbulluların millet bahçelerini çok sevdiğini vurgulayan Kurum, “Şimdi bu yeşil projemizi, mahalle ölçeğine de indireceğiz. 39 ilçe 964 mahallemize ‘mahalle bahçeleri’ yapacağız. İstanbullular artık her mahallemizde, yeşille, doğayla iç içe yaşayacak. Millet bahçelerine yapacağımız kıraathanelerimiz var. Bundan sonra kadınlarımız için de özel kıraathanelerimizi yapacağız.” bilgisini paylaştı.
Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’ni İstanbul’a kazandırdıklarını hatırlatan Kurum, “O zaman ‘Fethin 570’inci yılını kutlayacağız, İstanbul’u çiçeklerle, ağaçlarla donatacağız’ dedik. Dediler ki, ‘Burayı imara açacaksınız.’ Açtık mı? Açmadık. İstanbullulara tertemiz bir yeşil alan kazandırdık.” sözlerini sarf etti.
Kurum, Maltepe’de, 8 milyon 140 bin metrekare aktif yeşil alan büyüklüğüne ulaşacak, kentin biyoçeşitliliğini koruyacak, İstanbullulara nefes aldıracak bir benzer proje olan İstanbul Botanik Parkı’nı da İstanbullulara armağan edeceklerini kaydetti.
“Haliç’in her iki yakasını yeniden düzenleyerek, eski güzelliğine kavuşturacağız”
Kurum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1994 yılında Haliç’te yaptığı temizleme projesinde devamlılığın sağlanmadığını, Haliç’in, yanında gezilemeyen bir yer haline geldiğini aktardı.
Haliç’in her iki yakasını yeniden düzenleyerek, eski güzelliğine kavuşturacaklarını belirten Kurum, burada gençlerin, kadınların, ailelerin huzur içinde vakit geçireceklerini anlattı.
Haydarpaşa Tren Garı ve Moda arasında kıyı düzenlemesi
Murat Kurum, Tarihi Haydarpaşa Tren Garı ve Moda arasında kıyı düzenlemesi ve çevre koruma projesi yapacaklarını, bu bölgeyi İstanbul’un en güzel alanlarından biri haline getirmek istediklerini dile getirdi.
Haydarpaşa, Kadıköy Meydanı, Moda arasındaki aksı birleştirerek sahili İstanbullularla buluşturacaklarını aktaran Kurum, “Bostancı’dan başlayıp doğuya doğru ilerleyen yeşil sahil bandını, Pendik’te yapacağımız çevre düzenlemesiyle birlikte taçlandıracağız.” dedi.
Esenler Otogarı bölgenin en büyük parkı haline getirilecek
Murat Kurum, Esenler Otogarı’nın artık bu şehrin ihtiyaçlarına cevap vermediğini belirterek, “Alt katları adeta harabeye dönmüş olan, Esenler Otogarı’nı yeşil dönüşüm projemizle yeniden tasarlayacak, otogarın tamamını bölgenin en büyük parkı haline getireceğiz.” diye konuştu.
Burada, kıraathanelerde ve kütüphanelerde gençlerin vakit geçireceğini anlatan Kurum, Esenler, Bağcılar ve çeper ilçelerinin hepsinin bu millet bahçesinden, bölge parkından faydalanacaklarını vurguladı.
İstanbul’un 151 köyüne 151 ayrı ve özel kırsal kalkınma projesi
İstanbul’un sadece kent merkezlerine değil, köylerine de çok önem verdiklerini ifade eden Kurum, köylerdeki tarımsal üretim sayesinde, gıdada kendi kendine yeten bir İstanbul için çalıştıklarını kaydetti.
Kurum, İstanbul’un 151 köyüne 151 ayrı ve özel kırsal kalkınma projesi yapacaklarını, köylerin enerji ihtiyacını rüzgar ve güneşten sağlayacaklarını vurgulayarak, “İstanbullu çiftçilerimizi artık enerji ödemesinden kurtaracağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Tüm köylere tohum, fide, gübre, yakıt, büyükbaş, küçükbaş hayvan, makine, teçhizat ve sulama noktasında doğrudan destek paketleri sunacaklarını aktaran Kurum, sözleşmeli tarım uygulaması ile toprağa emek veren tüm çiftçilere alım garantisi vereceklerinin belirtti.
“Tarihi Yarımada ve İstanbul’un her yerinde bir renovasyon seferberliği başlatacağız”
İstanbul’un her yerinde, kentin binlerce yıllık şehir kimliğini yansıtacak bir tasarım anlayışıyla çalışacaklarına dikkati çeken Kurum, göreve gelir gelmez Tarihi Yarımada ve İstanbul’un her yerinde bir renovasyon seferberliği başlatacaklarını dile getirdi.
Eminönü-Sirkeci sahil bandını düzenleyeceklerini belirten Kurum, sahil yolu ile bağlantılı tüm sokakları ve tüm meydanları yeniden elden geçireceklerini aktardı.
Eminönü sahil yoluna bağlanan Kıble Çeşme Caddesi’ndeki tarihi yapıları da süratle restore edeceklerini dile getiren Kurum, Fatih Camii Külliyesi’ni ve çevresindeki sokakları, binaları elden geçirerek yeniden tasarlayacaklarını ifade etti.
Kurum, ilçe belediyeleri ve vatandaşlarla el ele vererek bu bölgeye yayılan yürüyüş ve bisiklet yolları ile binaların ruhuna uygun peyzaj uygulamalarını hayata geçireceklerini anlattı.
Sultanahmet ve Süleymaniye camileri ve çevresindeki yapılarda kapsamlı bir çevre düzenlemesi yapacaklarını anlatan Kurum, Sirkeci Tren Garı’nda da ray sistemi kaldırılmadan tematik bir düzenleme yapacaklarını kaydetti.
“İstanbul meydanlarıyla bütünleşecek”
Şehrin meydanlarını da ihmal etmeyeceklerinin altını çizen Kurum, “Bundan önce 40 ilimizde 40 tarihi meydanı ihya eden bir kardeşiniz olarak İstanbul’un tüm meydanlarını ihya edeceğimizin sözünü veriyoruz.” ifadesini kullandı.
Kurum, sosyalleşme alanları olan meydanların, birliği ve beraberliği temsil eden yerler olduğunu, Çengelköy’e, altında otoparkı olan bir yeşil alan kazandıracaklarını belirterek, “İstanbul meydanlarıyla bütünleşecek, meydanlarıyla güzelleşecek.” dedi.
Kültür sanat ve kütüphane projeleri
Murat Kurum, sanat ve turizm politikalarıyla İstanbul’un kültürel planlamasını yapacaklarını, kültür yaşam merkezi İstanbul için yeni tesisler kuracaklarını bildirdi.
Hem ismiyle hem de mimarisiyle gurur duydukları Atatürk Kültür Merkezi’nin bir benzerinin Anadolu Yakası’nda kurulmasını isteyen çok sayıda kişinin olduğunu dile getiren Kurum, “Sahneleri, galerileri, kütüphanesi ve yeme-içme mekanlarıyla Anadolu Yakası Kültür Merkezi’nin temellerini hızla atacağız. İstanbul’un 1. ve 3. bölgelerinin konser salonu beklentilerini biliyoruz. Harbiye Cemil Topuzlu Sahnesi gibi görkemli birer konser alanını her iki yakaya hediye edeceğiz.” bilgisini paylaştı.
Kurum, İstanbul’un tiyatro eksikliğini gidermek için 2 yeni tiyatro yapacaklarını, İBB Kültür Merkezlerinin sahnelerini ücretsiz açarak amatör tiyatro gruplarını desteleyeceklerini söyledi.
Belediye bünyesinde İstanbul Kültür Akademisi kuracaklarını, şehri konu alan eğitim projelerine, akademik çalışmalara destek vereceklerini kaydeden Kurum, “25 yaş altı İstanbullulara, İBB Şehir Tiyatroları’nda ve ücretli konserlerde yılda 3 defa ücretsiz bilet gibi avantajlar sağlayan Genç İstanbul Kartı’nı hızla devreye alacağız.” dedi.
Kurum, Rami Kütüphanesi’ne benzer 3 kütüphane daha inşa edeceklerini, İstanbul’un bir festivaller şehri olacağını vurgulayarak, 7’den 70’e tüm vatandaşların birlikte olacağı festivalleri her yıl gerçekleştireceklerini dile getirdi.
İstanbullular için bu festivallerin gelenekselleşeceğini ifade eden Kurum, 5 yıl boyunca kaderine terk edilen İstanbul Şehir Müzesi ile Haliç Bilim Merkezi’ni hayata geçireceklerini aktardı.
Sahipsiz hayvanlar için kentin 39 ilçesine tesis
İstanbul’daki sahipsiz köpek sorununa değinen Kurum, güvenli sokaklarıyla huzurlu insanların yaşadığı bir İstanbul vadettiklerini vurguladı.
Kurum, bugün İstanbul’da başıboş gezen yüz binlerce sahipsiz hayvanın olduğunu belirterek, “Vatandaşımız bizi daima çözümlerle görecek. Biz bu sorunun farkındayız. Mevcut büyükşehir yönetimi tarafından çözümsüz bırakılan bu sorunu çözeceğiz. 39 ilçemize hizmet verecek tesislerimizi kuracağız. Bu tesislerde bakıma, tedaviye ihtiyaç duyan hayvanlarımıza ön bakımları buralarda yapacağız. Anadolu ve Avrupa yakasında kuracağımız 2 büyük ‘Hayvan Yaşam Alanı’nda’ hayvanlarımızın bakımlarını yapacağız.” diye konuştu.
Burada kimliklendirme, kısırlaştırma, aşılama gibi uygulamaları gerçekleştireceklerini vurgulayan Kurum, “Bu hayvan yaşam alanlarının giderlerini belediye olarak tamamen biz sağlayacağız. Hep birlikte, İstanbul’umuzun sokaklarını güvenli hale getireceğiz. Annelerimizin, çocuklarımızın korkularını gidereceğiz. Şunu temin ediyorum ki sahipsiz hayvanlar İstanbullular için bir sorun olmaktan çıkacak, sorun olmayacak. Artık sokaklar güvenli, huzurlu sokaklar olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
İstanbullular için mobil uygulamalar
İBB Başkan adayı Kurum, İstanbulluların hayatını kolaylaştıracak yeni mobil uygulamaları hayata geçireceklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sizlere, hayatınızı kolaylaştırmak için ‘Diji İstanbul’u vadediyoruz. ‘Diji İstanbul’ sayesinde hem yönetimi daha verimli hale getireceğiz hem de gençlerimize yeni kazanç kapıları açacağız. İstanbul’la ilgili tüm yönetim süreçlerini Bilişim Yönetim ve Teknoloji Merkezi yani Byte-İstanbul çatısı altında hayata geçireceğiz. Ulaşımdan afet yönetimine her süreci İstanbullunun yaşam kalitesini artırmak için Byte-İstanbul’dan yöneteceğiz.”
Kurum, ekrandaki dijital ikiz uygulamasına dair görüntülere dikkati çekerek, “Bu dijital ikiz bizim için her türlü senaryoyu uygulayabildiğimiz sanal bir şehir olacak. Dört boyutlu şehir modeli üzerinde deprem, sel, yangın gibi afetleri sanal olarak simüle edebileceğiz. İstanbulluları en kötü şartlara hazır hale getirmek için bu çalışmaları yapacağız.” dedi.
Ayrıca “Biz İstanbul” mobil uygulamasını da bir yıl içinde hizmete alacaklarını dile getiren Kurum, şöyle konuştu:
“Bu uygulamayla alışverişten ulaşıma, otopark yönetiminden sosyal hizmetlere kadar birçok alanda İstanbullulara pratik çözümler sunacağız. ‘Park et’ uygulamasıyla İstanbul’un tüm otoparkları tek uygulamada elinizin altında olacak. ‘Yol açık’ uygulamamızla ulaşım araçlarına cepten ulaşacağız. Bulunduğumuz konumdan gitmek için en hızlı, en verimli ulaşım araçlarını anlık olarak takip edebileceksiniz.”
Kurum, 1994’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde hayata geçen Beyaz Masa uygulamasına değinerek, “Dijital Beyaz Masa olarak yeniden tasarlayacağız. Cebinizden, İstanbullu kardeşlerim yaşadıkları sorunun ve taleplerin fotoğrafını çekecek, direkt olarak Dijital Beyaz Masa üzerinden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının bilgisayarına gönderecekler.” ifadesini kullandı.
“Bu şehri sporun küresel başkenti yapacağız”
Sağlıklı nesiller için sporla yaşayan bir İstanbul vadeden ve bu şehri sporun küresel başkenti yapacaklarını söyleyen Kurum, “Göreve gelir gelmez ‘Olimpik Şehir İstanbul, Hedef 2036’ diyeceğiz. Olimpiyatlar için konaklama imkanlarını yeniden geliştireceğiz.” açıklamasında bulundu.
Kurum, 964 mahallede herkesin yürüyerek ulaşabileceği tesisler yapacaklarını, halkı ücretsiz şekilde sporla buluşturacaklarını ve her branşı içinde barındıran “İstanbul Cup”ı başlatıp geleneksel hale getireceklerini dile getirdi.
“İstanbul’un kayıp 5 yılını hep birlikte telafi edeceğiz”
Kurum, 15 gündür sahada olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Biz milyonlarca İstanbullu olarak, İstanbul’un ‘Türkiye Yüzyılı’nda İstanbul Vizyonu’yla’ harekete geçmesi için birlikte çalışacağız. Türkiye Yüzyılı’nın öncü şehri İstanbul hedefi için canla başla gayret edeceğiz. İstanbul’un kayıp 5 yılını hep birlikte telafi edeceğiz. Bu şehrin her semtinde, tüm dünyaya model bir şehircilik uygulaması yapacağız. Bizim yönümüz, canımız ve gönlümüz İstanbul olacak. 31 Mart akşamı güzel İstanbul’umuzda tarihi yeniden yazacağız. 31 Mart akşamında İstanbul’da ilgisizlik bitecek, bu şehrin her sokağına sevdalı olanların tarihi başlayacak. 31 Mart akşamı sosyal medya belediyeciliği bitecek, gerçek belediyecilik başlayacak. 1 Nisan sabahından itibaren İstanbul’un semalarında bereket, esenlik, refah, huzur ve kardeşlik rüzgarları esecek. İnşallah hep birlikte İstanbul’un fetret dönemini bitireceğiz. Yeniden dirilişini, yeniden yükselişini, yeniden şahlanışını hep birlikte başlatacağız.”
Kurum, konuşmasının ardından, salondaki katılımcıları da fotoğrafa dahil ederek öz çekim yaptı. Daha sonra Kurum’un ailesi ve katılımcıların sahneye gelmesiyle hatıra fotoğrafı çekildi.
Notlar
Kurum’un konuşması sırasında salondaki partililer, “İstanbul bizimdir, bizim kalacak”, “AK Gençlik burada başkanının yanında”, “İstanbul’un muradı, Murat Kurum”, “İstanbul seninle gurur duyuyor” tezahüratlarında bulundu.
Programın başında, İstanbul’u konu edinen kareografi çalışması yapıldı. Çeşitli meslek gruplarını simgeleyen kadın, çocuk ve gençlerin yaptığı gösteri sonrası, gençler ve çocuklar, Murat Kurum’a vaatlerini içeren bir dosya verdi.
Toplantıya ,Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, MHP İstanbul İl Başkanı Sertel Selim, İstanbul’daki AK Parti’li belediye başkanları, Cumhur İttifakı’nın ilçe başkan adayları, bilim insanları, akademisyenler, sanat dünyasından isimler, sporcular, gazeteciler ve iş insanları katıldı. AA