CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Filistin’de kan akıyor. Başkenti Kudüs olan bir Filistin’i her zaman her yerde destekliyoruz. Beyefendi miting yapıyor. Sen muhalefet değilsin ki miting yapacaksın. Sen iktidarsın. Senin ne işin var mitingde?” dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bilgiye, birikime önem veren bir Cumhuriyet olması gerektiğini ancak iktidarın ilim ve fenden haberi olmadığını savundu.
Herkesin yasalara uyduğu, yasaların gereğinin yapıldığı ve yargı kararlarına uyulduğu bir Cumhuriyet olması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Can Atalay milletvekili seçiliyor, hala içeride. Neden içeride? Hangi gerekçeyle içeride? Yargıtay talimatla karar aldı. Anayasa Mahkemesinin daha önce emsal kararları olmasına rağmen talimatla karar aldı.” görüşünü öne sürdü.
Can Atalay’ın partisinin milletvekili olmadığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, CHP’nin nerede bir haksızlık ve hukuksuzluk varsa onun yanında olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, Can Atalay’ın tutukluluk haline ilişkin, “Kendi milletvekiline sahip çıkmaktan acze düşmüş bir parlamento düşünün. Acze düşmüş bir TBMM Başkanı düşünün. Sen başkansın, ne yargısı kardeşim? Millet seçti, artık bu milletvekili. Yasama organının bir üyesi. Üstelik komisyona seçildi. TBMM İnsan Hakları Komisyonunun üyesi. İnsan Hakları Komisyonu üyesinin ne işi var hapishanede? Biz bunları savunurken nasıl bir Cumhuriyeti dillendiriyoruz? Bunların kafasındaki gibi baskıcı bir Cumhuriyet değil. İnsan haklarına saygılı bir Cumhuriyet istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın bir açıklamasında Mustafa Kemal Atatürk’ün “Cumhuriyet en çok kimsesizlerin kimsesidir” sözlerine yer verdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“(Kimsesizlerin kimsesi olma görevi ve sorumluluğu en fazla yargıya düşmektedir) diyor. Bireysel başvurunun kabul edildiği 2010’dan uygulamaya geçtiği 2012’den itibaren Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi, Atatürk’ün gösterdiği gibi kimsesizlerin kimsesi olma yolunda çok önemli görevler icra etmektedir ama karar alıyorsunuz, uygulamıyorsunuz. Suç işliyorlar ve bunu da kendilerine göre demokrasi sayıyorlar. Halkın iradesini yok sayan, halkın seçtiği milletvekilini hapiste tutan bir rejime demokrasi denmez. O zaman en baştan ‘sen milletvekili seçilme hakkına sahip değilsin’ diyeceksin.”
Kılıçdaroğlu, herkesin karnının doyduğu, hiç kimsesinin aç ve açıkta kalmadığı bir cumhuriyeti istediklerini dile getirerek, Aile Destekleri Sigortası’nı önermelerinin de temel nedeninin bu olduğunu anlattı. Hükümeti ekonomi politikaları üzerinden eleştiren Kılçdaroğlu, ekonomik politikaların derin bir yoksulluğa yol açtığını savundu.
Hükümetin inanç konusunda samimi olmadığını iddia eden Kılıçdaroğlu, “İnanç konusunda samimi olan insan bu kadar yoksulluğu yaratmazdı. Tefecilere hizmet edenler bana inanç dersi veremezler. Yoksullara hizmet ediyorsan başımın üstünde… Sen düşük faizli krediyi yandaşlara bastıracaksın, faturayı da garibanlar ödeyecek.” sözlerini sarf etti.
Kılıçdaroğlu, 2022 yılı Sayıştay genel uygunluk bildiriminde her harcama diliminde artış olduğunu iki harcama diliminde ise ayrılan ödeneğin tam kullanılmadığını öne sürerek, “Şehit yakını ve gaziler için ayrılan ödenek kullanılmamış. Niye şehit yakınları ve gazilerin sırtından tasarruf yapıyorlar? Şehit yakınlarına ve gazilere sesleniyorum; Gün gelir bunlara övgüler dizersiniz. Sizin haklarınızı yerler yine övgüler dizersiniz. Bu kardeşiniz, sizin hakkınızı sonuna kadar savunur. Yeteri kadar destek vermezsiniz ama ben yine de sizin hakkınızı savunacağım. Biz haklı mücadeleden hiçbir zaman korkmadık ve çekinmedik. İster linç girişimi olsun ister terör örgütünün saldırısı olsun.” dedi.
Kılıçdaroğlu bağımlılıkla mücadeleye ilişkin ayrılan ödeneğin de kullanılmadığını iddia etti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına da değinerek, şunları kaydetti:
“Filistin’de kan akıyor. Başkenti Kudüs olan bir Filistin’i her zaman her yerde destekliyoruz. Beyefendi miting yapıyor. Sen muhalefet değilsin ki miting yapacaksın, sen iktidarsın. Senin ne işin var mitingde? Saadet Partisi, Gelecek Partisi yaptı. Sen muhalefetsen mitingi yap, iktidarı bize devret, Filistin sorunu nasıl çözülürmüş o zaman göreceksin. Orta Doğu’ya barış ve huzur nasıl gelecekmiş o zaman göreceksin. Orta Doğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı kuracağız. Burnumuzun dibindeki halkların kavga etmesini istemiyoruz. Oraya gelen barış bize de yansıyacaktır. Aynı kültürden geliyoruz, akrabalığımız var. Orada akan her kan bizim kanımızdır. Bizimle yani devrimcilerle onlar arasında büyük bir fark vardır. Devrimci söz verdi mi kapı gibi sözünü tutar. ‘Filistin’in bağımsızlığı için gideceğim, mücadele edeceğim’ diyen o devrimci gençlerin mezarları Filistin topraklarındadır. Dış politika iflas etmiştir. Bunların dış politika ile ilgisi yok. İç politikaya eklemlenmiş dış söylemler var.”
Kılıçdaroğlu, Gazze’ye yardım konusunda da belediyelerin hazır olduğunu belirterek, Gazze’de yaşayan Filistinlilere her türlü yardımı Filistin ve Mısır büyükelçilikleri ile görüşerek yapacaklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gazze’ye gideceği yönünde daha önce açıklamalar yaptığını ancak sözünü tutmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, “Sen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni temsil ediyorsun. ‘Gideceğim’ diyorsan gideceksin kardeşim. Bedeli ne olursa olsun gideceksin. Ne Gazze’ye gitti ne başka bir yere… Sarayın dışına çıkmadı. Bol bol ahlaki ve siyasi meşruiyeti olmayan videolar dolaştırdı.” dedi.
Kılıçdaroğlu, grup toplantısının sonunda 4-5 Kasım tarihinde yapılacak partisinin olağan kurultayına ilişkin de “Güzel, keyifli, barış içinde bir kurultay yapacağız. Birlikte, bayram havası içinde bir kurultay yapacağız.” diye konuştu.