Kemal Kılıçdaroğlu, yerel seçim sonuçlarını değerlendirdi

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdroğlu, 31 Mart Pazar günü gerçekleşen yerel seçimler, Hatay'ın kaybedilmesi ve partisi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Kemal Kılıçdaroğlu, yerel seçim sonuçlarını değerlendirdi

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdroğlu, 31 Mart Pazar günü gerçekleşen yerel seçimler, Hatay’ın kaybedilmesi ve partisi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Kılıçdaroğlu, 6’lı masadaki ilişkilerin CHP’in yerel seçimde oyunun artmasında etkili olduğunu ifade etti.

CHP’nin seçimde 1. parti konumuna gelmesiyle dmokrasinin kazandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Seçimin sakin bir ortamda gerçekleşmesi -zaman zaman sorun çıksa da- güzel, iyi bir sonuç. CHP açsından da son derece mutluyuz” dedi.

Kılıçdaroğlu, kendisi hakkında “Partisinin aleyhine çalışıyor” şeklindeki iddialara da yanıt verdi.

Öztürk’ün yazısında ilgili kısım şöyle:

“Seçim sonuçlarının başlangıçtan itibaren CHP lehine olması tabii ki bizim evimizde de hepimizi sevindirdi, mutlu etti. Seçimin ağırlıklı olarak CHP’nin lehine sonuçlanması sadece CHP’liler açısından değil, karamsarlığı yaşayan milyonlarca kişi açısından da olumlu sonuç doğurdu. İnsanlar Türkiye’de kendilerini biraz umutsuz hissetmeye başlamıştı. Seçim başarısıyla demokrasimiz kazandı. Seçimin sakin bir ortamda gerçekleşmesi -zaman zaman sorun çıksa da- güzel, iyi bir sonuç. CHP açsından da son derece mutluyuz.”

BUNDAN SONRA NE YAPILMALI?

Kılıçdaroğlu, CHP’nin bu başarısının sürdürebilir kılınması gerektiğini belirtti ve şunları söyledi:

“Başarımızı sürdürülebilir kılmamız, partimiz için de Türkiye için de çok önemli. Sürdürülebilir kılmanın yolu izlenen politikanın devam ettirilmesidir. Toplumun her kesimiyle sıcak ve samimi ilişki kurulması, parti örgütlerimizin bu konuda eğitilmesi lazım. Bu çalışmanın devamı gerekiyor. Çalışma devam ederse pek çok başarıya imza atabiliriz.

Biz geçen seçimde 11 büyükşehir belediyesini aldığımızda da iyi bir oy almıştık. O dönemin bir de şöyle bir özelliği vardı: Manisa’dan sıfır oy çıktı. Çünkü, Manisa’yı İYİ Parti’ye vermiştik. Samsun’u İYİ Parti’ye vermiştik sıfır oy çıktı. Konya’dan da sıfır oy aldık çünkü CHP’liler gidip İYİ Parti’ye oy verdiler. İYİ Partililer de diyelim ki Bursa’da bize oy verdiler. Ankara’da bize oy verdiler. İstanbul’da bize oy verdiler.

AKŞENER, HEDEF ALMAMALIYDI

Her siyasi partinin görüşüne saygı duyulması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Niye seçime İYİ Parti ayrı girdi diye suçlamada bulunmak doğru değil. Gönül isterdi ki İYİ Parti yetkilileri en azından CHP’yi doğrudan doğruya hedef alıp eleştirmek gibi bir rol üstlenmeselerdi. Eleştireceklerse AKP var. AKP’yi eleştirmeleri gerekirdi” dedi.

OY GEÇİŞGENLİĞİ ÖNEMLİYDİ

6’lı masa dönemindeki ilişkiler, CHP’nin oyunun yükselmesinde etkili oldu mu? Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Etkili olduğunu sağduyulu herkes biliyor. Siyaset yorumcuları, siyasetçiler, akademik dünyanın önemli aktörleri bunu zaten söylüyorlar. 14 Mayıs seçiminde sandığa gidip CHP’nin 6 okunun altına mühür basanlar, yerel seçimlerde de rahatlıkla belediye başkanının 6 oklu pusulasına mühürlerini bastılar. Bu seçimlerde oy geçişkenliği çok önemliydi. Bunu sağlamak için de epey mücadele ettik. Ben 250’nin üzerinde medyaya kapalı toplantılar yaptım. Sağ dünyanın önemli kanaat önderleriyle toplantılar yaptım. Yani Van’dan Şanlıurfa’dan tutun, İstanbul’dan Yozgat’a kadar pek çok yerde bu toplantıları gerçekleştirdim. Onlara CHP’nin belli alandaki duyarlılıklarını, inanca olan saygıyı, kimliğe olan saygıyı, yaşam tarzına olan saygıyı anlatmaya çalıştım. Başörtüsüyle ilgili tavrımız, ‘Helalleşme’ dediğimiz ve doğrudan doğruya yeri geldiğinde de öz eleştiriyi yapmaktan çekinemeyen tavrımız pek çok çevrede samimi bulundu. Dolaysıyla bunun yansımalarının ortaya çıkması elbette beni mutlu ediyor.”

CHP’nin amblemindeki 6 oktan birisinin “Halkçılık” olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Biz halkçılaştık; halkın her kesimiyle, en düşük gelirlisinden en üst gelirliye kadar her kesiminle sıcak ve samimi diyalog kurduk. Bu bizim açımızdan da partimizin geleceği açısından da son derece önemliydi” dedi.

PARTİ ALEYHİNE ÇALIŞMA İDDİASI AKIL DIŞI BİR ŞEY

CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için, “Partisinin aleyhine çalışıyor” diyenler de olmuştu. Kılıçdaroğlu bu iddiayı şöyle cevaplandırdı: “Ben alana çıkmadım, doğrudur. Çünkü partinin böyle bir geleneği yok. Ama ben bazı belediye başkanlarımızın seçim çalışmalarına görüntülü olarak katıldım. Yani belediye başkanları talep ettiler, ‘Görüntülü katılabilir misiniz?’ diye. En azından buna ‘Olur’ deyip görüntülü katıldım, CHP’li belediye başkan adayına oy verilmesini istedim. Elazığ benim liseyi okuduğum kent. Burada CHP kazansın diye ilde yayın yapan üç televizyonun ortak yayınına katıldım. Dolayısıyla bir genel başkanın, parti aleyhine çalışması zaten akıl dışı bir şey. Bu biraz önyargılardan kaynaklanan veya AKP’nin trolleri tarafından yapılan bir çalışma diye söyleyebilirim. Yoksa aklı başında olan birisi bilir ki CHP’liler kendi partililerinin başarısı için çalışırlar. Zaten işin doğası da bunu gerektirir.”

İLKELERE SADIK KALINMALI

Önceki dönemde görev yapan belediye başkanları için CHP Genel Merkezi tarafından çalışma stratejisi belirlenmişti. Kılıçdaroğlu, “Yeni seçilen belediye başkanlarımızdan geçmişteki belediye başkanlarımızın gösterdiği performansın aynısını göstermesini isteriz. Dolayısıyla çalışma yolu, yöntemi açısından genel merkezin belirleyeceği ilkelere sadık kalarak o çalışmaları sürdürmeleri gerekiyor” dedi. Kılıçdaroğlu, “Ben genel başkanlığım döneminde 7 ilkeden bahsetmiştim” hatırlatmasını yaparak şöyle devam etti:

“Bu 7 ilkenin göz ardı edilmemesini, bunlara uygun hareket edilmesini dilerim. O ilkeler arasında örneğin ‘Vatandaşlar arasında hiçbir ayırım yapmayın’, ‘Fakir mahallelerde yasayan insanlara pozitif ayrımcılık yapın’, ‘Herkesi kucaklamaya özen gösterin’, ‘Yaptığınız harcamaların hesabını topluma verin, güven duygusu oluşturun’ gibi 7 madde sıralamıştım. O 7 maddeyi çerçeveletip bütün belediye başkanlarımıza odalarına asmalarını söylemiştim. Dolaysıyla yeni seçilen arkadaşların da genel merkezimizin belirleyeceği ilkeler çerçevesinde çalışmaları büyük önem taşıyor. Hatta belediye başkanı arkadaşlara da şunu demiştim ‘Harcadığınız para sizin değil, belde halkının parasıdır. Milletin parasıdır. Dolayısıyla yaptığınız her harcamanın hesabını mutlaka belde halkına veriniz.’ Bunları hemen her toplantımızda özenle dillendirdim.”

“SAVAŞ, DEPREMDE ELİNDEN GELENİ YAPTI”

Kılıçdaroğlu, son olarak Hatay’daki seçim sonuçlarına ilişkin şunları söyledi:

“İtirazlar üzerine sayımlar sürüyor ama Hatay’ın kaybedilmesi çok büyük acı olur. Çünkü Lütfü Savaş, deprem bölgesinde en büyük sorunu yaşayan belediye başkanlarımızdan birisiydi. Hatay büyükşehrinin kaybedilmesi bende derin bir üzüntüye yol açtı. Depremde de elinden geleni yaptı. Ama maalesef oradaki iç kargaşalar böyle bir tablo çıkardı.”

Kaynak:Sözcü

Exit mobile version